ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Şimdi, bu düzenlememizi yine FATF'ın raporundan yola çıkarak açıklamak istiyorum. Türkiye'de hamile yazılı hisse senetlerinin yine terörün finansmanı ve suçtan elde edilen mal varlığının finansmanı için kullanılmamasını sağlamaya yönelik ülkenin kendi belirlediği diğer mekanizmaları kullandığını ifade etmektedir. Yalnızca anonim şirketlerin hamile yazılı hisse senedi düzenlemesine izin verilmektedir. Türk Ticaret Kanunu'nun 484'üncü maddesi uyarınca, hisse senetleri, hamiline veya nama yazılı olur. Yalnızca borsada işlem gören anonim şirketlerinin hisseleri Sermaye Piyasası Kanunu hükümleri kapsamında kurulan ve kanunun ilgili maddeleri "araçlarının kaydileştirilmesi" başlıklı 13'üncü madde ve "Merkezî Kayıt Kuruluşu" başlıklı 81'inci maddeyle kanunun ilgili hükümleri tarafından yönetilen Merkezî Kayıt Kuruluşu (MKK) tarafından kaydedilip izlenmektedir ancak bu mekanizma hamile yazılı hisse senetleri varantlarının yine terör finansmanı ve suçtan elde edilecek mal varlıklarının aklanması amacıyla kötüye kullanılması ihtimalini tam olarak ortadan kaldırmamaktadır. Borsada işlem görmeyen şirketlerde hamiline yazılı hisse senetlerinin sahiplerinin kaydedilmesine yönelik olarak mevzuatın değiştirilmesine ilişkin hâlihazırda bir öneri mevcuttur ancak daha ziyade, zamanında henüz bir eylemde bulunulmadığı görülmektedir. Şimdi, bu kapsamda biz bu düzenlemeyi, bu teklifi hazırladık. Şunu da ifade etmek istiyorum, dünkü yaptığım konuşmada, şu anda Avrupa Birliği ülkelerinden FATF'a üye: İngiltere, Belçika, Avusturya, Japonya, Endonezya, Man Adası, Jamaika, Malezya, Monako, San Marino, Singapur, Slovakya, Slovenya, Güney Afrika, İspanya, Kosta Rika, Brezilya hamile yazılı pay senedi uygulamasını kendi ticaret kanunu hükümleri içerisinden çıkarmış. Şu anda borsaya açık olmayan yani halka açık olmayan şirketlerde, bu ülkelerde hamiline yazılı pay senedi çıkarma imkânı yok ama bize benzeyen -şu andaki geçiş dönemi içerisinde- AB ülkelerinden Malta ve Portekiz ile Uruguay ve Güney Amerika'nın bazı ülkelerinde, bizim gibi hamile yazılı pay senetlerinin bir kayıt kuruluşunda kayıt alınmasını izlenmesi gerekiyor. Biz de bu şekilde, şu an da hâlihazırda merkezi kayıt kuruluşumuz faaliyette.

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Evet, anlaşıldı.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Burada bir sistem çalışması yaparak mevcut hamile yazılı pay senetlerinin ilişkili şirkete başvuruyla beraber kayıt altına alınması öneriyoruz. Ancak, buna rağmen yine Türk Ticaret Kanunu hükümleri kapsamı içerisinde hamile yazılı pay senetlerinin sağladığı hukuki ilişkilerinden yararlanmak istemeyen "Yok kardeşim, ben genel kurula katılmak istemiyorum" veya "Pay akçesiyle beraber sermaye artırımında vesaire diğer hukuk ilişkilerinden yararlanmak istemiyorum." deyip zilyetliği yani mülkiyet hakkı elinde bulunduran bu tür hamile yazılı pay senetlerinde herhangi bir şekilde bir işlem yapmıyoruz sadece bir kolaylaştırma, takibi ciddi bir şekilde yapabilme açısından, FATF'ın da bu beklentisini karşılayabilme açısından, genel kurula katılım hakları, sermaye payının artırımındaki katılım hakları veya kâr payı akçesinin dağıtımından yararlanma gibi hukuk ilişkilerinden yararlanmak isteyenlerin mutlaka Merkezi Kayıt Kuruluşuna kaydettirmek suretiyle hamile yazılı pay senetlerinin takibini bu mahiyette anlamaya çalışıyoruz. Hukuk ilişkisini tamamen ortadan kaldıran ülkeler olduğu gibi, bizim gibi bir ara formül yapan ülkeler de var, FATF da bu konularda "Bunu yapabilecek bir formülü mutlaka hayata geçirin." diyor. Bu kapsamada hazırlanmıştır.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Teşekkür ederiz.

Sayın Koç....

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Son bir söz olarak, kurucu mu bildirici mi? Türk Ticaret Kanunu hükümleri kapsamı içerisinde, kanunun metin ve uygulamalarına baktığımız gibi, bunun bildirici bir mahiyet arz ettiğini de ifade etmek isterim.