KOMİSYON KONUŞMASI

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Sevgili Başkan, teşekkür ediyorum.

Madde metni biraz sıkıntılı gibi geldi bana, o yüzden. Yani, Sayın Bülbül'ün de söylediği gibi, uluslararası tanıma uygun hâle getirme çabasını burada doğru karşılamak lazım yani yüreklendirmek lazım ama bu madde metni başka şeylere mahal verebilecek nitelik taşıyor; şöyle: Mal varlığı tanımına fon ve gelirlerde elde edilen menfaat ve değerleri ekledik, "Gerçek ve tüzel kişi adına hareket eden bir başka gerçek ve tüzel kişinin mülkiyetinde ya da zilyetliğinde bulunan fon ve gelir ve bunlardan elde edilecek..." dediğinizde, burada şöyle bir sıkıntı ortaya çıkar; mesela aracı firmalar, şunlar bunlar, falan filan ya da başka bir şey. Bunu bir önceki sorunlu kişiyle ilişkilendirecek şekilde bir tanım yapmak gerekir.

Bakınız, benim mülkiyetimde ya da zilyetliğimde çok farklı farklı alanlardan fonlar söz konusu olabilir. Sizin bu tanımınıza göre, benim mülkiyetimde ve zilyetliğimde hangi fonlar varsa onlara el koyulabilir, bu suçla alakası kurulsun kurulmasın. Bakınız, ben suça irtibatlıyım diyelim, değil mi, suça irtibatlıyım, bu suçla alakası olan kısımlarla alakalı, irtibatlı olduğum ölçüde hukuki ve cezai sorumluluğum gereği buraya muamele yapılmasında bir anomali yok ama ben suça irtibatlıyım, suçla alakası olmayan fon ve değerler de var benim portföyümde, bu yasa metnine göre bunu farklı yorumlayıp tümüne müdahale edilme ya da yaptırım uygulanma ihtimali ortaya çıkıyor. Yani burada ruhuyla yorum, lafziyle yorum, şu, bu, herkes istediği gibi yapabilir bunu ama lafziyle yorum yaptığımız zaman, o zaman, suç işleyen adına hareket eden gerçek ya da tüzel kişinin elindeki tüm fonlara ve değerlere el koyma hakkı ortaya çıkıyor; bu doğru değil, bu, suçun oluşumuyla ilgili bir ölçülülük ilişkisi taşımıyor. Yani atıyorum, 1 liralık suçu suç işleyenle beraber işliyorum ben, bana ait ve suçla alakası olmayan 100 liralık fona ve değere el koyuyorsunuz. Metnin bu anlamda düzeltilmesi gerektiğini düşünüyorum. Mantığa karşı değilim yani suçla irtibatlı olan her şeye el koyulması gayet doğaldır, o suçun parçası olarak sayılabilecek her şeye el koyabilirsiniz, yaptırım uygulayabilirsiniz ama bu genişlikte bir tanımla beraber, yarın bunun farklı uygulanma durumu vardır, madde metninin düzeltilmesi gerektiği inancındayım ya da siz ikna ederek açıklayın bu metni. Benim bunca yıllık hukukçuluğum bu metnin böyle yorumlanabileceğini, tehlike arz ettiğini, sınırlarının doğru tarif edilmesi gerektiğini ve suçla irtibatlı tarifinin bu metnin içerisine girmesi gerektiğini bana söyletiyor.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Teşekkür ederiz.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Ben teşekkür ediyorum.

Değerli Başkan...

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Ama buna cevap vermeden önce söylediğimi lütfen tartın.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Yok, yani makul bir bakış açısı. Ancak buradaki bizimki... Yani yine FATF kararlarına yansıyan, yine AB ülkelerindeki diğer tanımlarla da karşılaştırdık...

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Sayın Güler, çeviri yapıyorsunuz. Bu madde metinlerinin dibaceleri var, ruhları var.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Mutlaka.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Az önce arkadaşlarımız burada tarif ettiler, Sibel Hanım tarif etti, Sayın Tiryaki tarif etti. Kodifiye işlemini yaparken doğrudan sadece çeviri yaparak kanun metnini kodifiye eder hâle geliyorsunuz. Bu kanunların sadece çeviriyle tanımlanması hâlinde bu sıkıntıları yaşar hâle geliyoruz. Bunların dibacesi var, bu kanunların bir çıkışı var, ruhu var, gaî yorumlanacak alanları var. Çeviri yerine, o dibace ve o ruhuyla beraber biz bu kanunları uyarlamaya kalkarsak bu dediğim mantık burada işlemek durumunda olur.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Evet...

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Sadece çeviri, bizi hatalı yere getirir. Ben, sizin düşüncenizin yanlış olduğunu söylemedim, metnin bizi hatalı yerlere taşıyacağını, bunun bir çeviri metin olmasından kaynaklı sıkıntı yaşayacağımızı anlatmaya çalışıyorum. Doğru metni -yerli ve millîyiz ya- gelin beraber yapalım işte ya, boş verin ya, oradaki mantığı anladık. Metni doğru yapalım, onlar bize "Bizimkinin aynısını yapmadınız." diye bir şey demezler.

Teşekkür ediyorum.