BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Ben de Sayın Başkanım, basitçe, Türkiye'de deprem oluyor, işte, şu şehir şu fay hattının üstünde... Şimdi, bunun, normal şartlar altında sizin bu çalışmalarınız hakikaten... Bu kuruluşlar zaten köklü kuruluşlar, üç aşağı beş yukarı neyin ne olduğu da belli. Yani işleyiş şöyle: 1/25.000 haritaları daha çok Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yapıyor, 1/5.000'leri büyükşehir, 1/1.000'leri de bağlı belediyeler yapıyor. Siz de diyorsunuz ki: "Bu haritalar önceden..." Öyle ya, olması lazım gelenden bahsediyorum. Çevre ve Şehircilik Bakanlığına diyorsunuz ki: "Kardeşim, şu şu şu alanlar fay hattı üzerinde, böyle bir yapılaşmaya müsaade etmeyin. Buraları da afet bölgesi olarak ilan edin." Zaten afet bölgesi olarak ilan bir yere de Bakanlar Kurulu kararı olmadan bina yapılamıyor. O zaman nasıl oluyor da hâlâ fay hattı üzerinde binalar var? Yani bu bağlı kuruluşlar sizi dinlemiyor mu? Buralarda hâlâ bir yapılaşma varsa... Yani normal şartlar altında bu fay hatlarını, bu haritaları zaten ilgili, bağlı kuruluşlara gönderiyorsunuz, onlar sizi dikkate almıyor mu? Bu işleyiş nasıl? Veya şu anda fay hatları üzerinde yerleşim birimi var mı? İşte zaten o felaketlerde bir sürü uzman çıkıyor orta yere, noktasal gösteriyor. Biri Elâzığ'a basıyor parmağını, biri İzmir'e basıyor parmağını, biri "Kuzey Anadolu Hattı" diyor, biri "Kuzey Marmara Hattı" diyor, yani o kadar çok uzman var ki, Türkiye'de uzman bolluğu var ama asıl yetkili kurumlar sizlersiziniz. Dolayısıyla bu eksiklik nerede? Yani biz her seferinde felaketlerden sonra tam fay hattı üstünde... Bu bilinmeyen bir şey değil. Gecekondu mu bu yani? Bu nasıl oluyor, bu konuyla ilgili bir açıklamanız var mı?

MTA GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ERCAN DEMİRYÜREK - Tabii, Sayın Vekilim, kurumsal olarak bizim diğer kurumlara böyle bir yaptırım gücümüz yok. Ben dersem "Bu olacak." şeklinde bir yaptırımız yok. Ama tabii ki haklısınız, bu deprem haritalarının, tehlike haritalarının dikkate alınması lazım. Bir de biraz önceki sunumlarda herhâlde sayın vekillerimizden biri bahsetti. Özellikle 99 depremlerinden sonra gerek devlet politikası olarak gerekse insanlar olarak, bizlerde uygulayıcılar olarak da bilinçlenme ciddi anlamda arttı, yapılaşmanın kalitesi herhâlde o noktada biraz daha arttı. Bu, bilinçlenmeyle alakalı diye düşünüyorum.

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Binanın kalitesinin artması farklı bir şey, fay hattının üzerine bina yapılıp yapılmaması farklı bir şey.

MTA GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ERCAN DEMİRYÜREK - Aynı minvalde söylüyorum. Herhâlde öyle ama dediğim gibi, biz raporumuzu ortaya koyarız ama bu kurumlar üzerinde yaptırım noktasında şu anda, benim bildiğim, bizim bir gücümüz yok yani "İlla bizim dediğimiz şekilde yapı yapacaksınız." diye.

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Kurum görüşü olumsuz olsa bile nihai karar verici istediği planı geçirebilir. Kurum görüşü olumsuz olsa bile.

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Bunun bir yaptırım gücü olması lazım. Mesela bununla ilgili bir kanun teklifi olabilir Sayın Başkanım, fay hattına, işte 200 metre mi diyorsunuz -sizin uzmanlık alanınız- burada bina yapıldığı takdirde şu kadar ceza olur gibi... Bir defa, buna müsaade edenler var, bu zaten bir zincir. Yani vatandaş durup dururken gidip oraya bina yapmıyor, muhakkak bağlı bulunduğu belediyeler var, şu veya bu şekilde ruhsat alıyorsa, binayı yapıyorsa, bunun çok ağır yaptırımlarının olması lazım. Belki siz o manada şunu yapabilirsiniz: Bunu yayınlarsınız, "Bak, biz bunu söyledik ama böyle gidiyor." şeklinde...

MTA GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ERCAN DEMİRYÜREK - Bizim bütün çalışmalarımız yayınlanmış durumda, herkes ulaşabilir, vatandaşlarımız da ulaşabiliyor.