KOMİSYON KONUŞMASI

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, kesin hesap olunca, tabii, söylenecek çok şey var. Bu alt komisyon meselesi aslında daha önceden de konuşuldu. İktidar tarafından da bu konuyla ilgili olarak ben Anayasa görüşmeleri esnasında "Tamam." dediğini hatırlıyorum fakat bu konuyla ilgili sonradan mesafe katedilemedi.

Burada benim nazarıdikkate getirmek istediğim bir husus, az önce Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısının da... Benim bu Varlık Fonuyla ilgili -belki başka arkadaşlar da dedi- "Kaynaklar Varlık Fonu'na aktarılıyor." şeklinde bir değerlendirmem olmuştu. Arkadaşlar bu sözü nasıl anladılar bilmiyorum da öğlen gibi "Bütçeden biz Varlık Fonuna para vermiyoruz, bütçe dışındadır." şeklinde bir şeyler söylediler. Yani şunu biliyoruz tabii ki: Orada KİT'ler var, KİT'ler 233'e veya 4046'ya tabi olabilir, onun dışında kamu bankaları var, onlar da zaten özel kanunlarına göre hayatlarını geçiriyorlardı, şimdi Varlık Fonu bünyesine girdiler ve oradaki mevzuata tabi oldular. Fakat, burada, şimdi, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, bu Varlık Fonunun zaten bir defa niye kurulduğunu anlamak mümkün değil. Yani Varlık Fonu borçlanacaksa -ki borçlanamıyor, çıktı borçlanmak için, kimse para vermedi, geri döndü- zaten hazinemiz var bizim; özelleştirme yapacaksa da ihtisas kurumumuz Özelleştirme İdaresi var. Yani, herkesin bugünkü... Bizim bir maden gelirimiz yok, bizim bir bütçe fazlamız yok, bizim cari fazlamız yok. Yani, varlık fonları kuran ülkeler ne yapıyor? Bugünkü gelirlerini gelecek nesillere aktarmak için varlık fonu kuruyorlar. Biz de gelecek nesillerin kaynaklarını bugün harcamak için Varlık Fonu kurduk, böyle bir çarpıklık var. Fakat burada, daha tuhaf olanı -yani bunlar konuşulmuş meseleler ama- siz şunu söylediniz benim sorularıma verdiğiniz cevaplarda, yazılılarda da var bu, bunu kabul etmek mümkün değil: "Varlık Fonuna herhangi bir şekilde bir kaynak transferi yok." anlamında bir şey var. Şu, elimde, hazine nakit dışı iç borç stoku, Hazinenin sayfasında. Varlık Fonuna verilen kâğıtlar 67,9 milyar TL. Yani kaynak derken illaki bütçeden ödenekle mi yapılması lazım? Keşke öyle yapılsa, o kadar şeffaf olsak keşke.

Şimdi, bu, eğer bir kısım kamu bankalarına bizim faiz sübvansiyonu karşılığında yapılmış bir şeyse veya onların... Kamu bankaları battı zaten, bunu biliyorsunuz herhâlde. Kamu bankalarına iki defa sermaye enjeksiyonu yapıldı, o yetmedi; şimdi, hazine ihtiyacından fazla borçlanıyor; kamu bankalarına, vadesize yatırıyor, oraya bir şey yapıyoruz, hem likiditesini temin ediyoruz hem de onları biraz kârlılığa geçiriyoruz. O da bedava aldığı parayı kullanarak birtakım şeyler yapmaya çalışıyor. Kamu bankaları battı. Bakın, bu kamu bankalarının batması çok ciddi bir...

Peki, o zaman teknik bir şey söyleyeceğim, yani ben rakamıyla söylüyorum, burada da verdiğimiz kâğıtlar onu gösteriyor zaten. İki defa sermeye enjeksiyonu yapıldı -az önce söyledim- 3,3 milyar avro, ondan sonra peşinden de 21 milyar TL, toplam 56 milyar lira civarında. Bu yetmedi. Dediğim gibi, battı kelimesini kabul etmeyebilirsiniz ama böyle bir parayı niye verelim? Niye verelim biz, yani hazinenin parası mı çok? Hazine piyasadan borçlanıyor, kamu bankalarına veriyor.

Şimdi, dolayısıyla, Varlık Fonuna bütçe transfer yapıyor bir şekilde, 67,9 milyar liralık nakit dışı kâğıt veriyor. Bunun anlamı şudur: Borçlanma kâğıdını çıkartıyor veriyor oraya, ondan sonra "Siz bu kâğıdı kullanın." diyor. Yani bu nakit dışı olduğu için herhangi bir şekilde bizim ödeneklerle de ilişkilendirilmiyor, zaten bu da şeffaflığa aykırı bir durum. Dolayısıyla, Varlık Fonunun bir an evvel tasfiye edilmesi lazım. Varlık Fonu, bakın, bir kara deliktir, Varlık Fonu bu ülkenin başına çok ciddi sıkıntı açacak. Diğer operasyonlarına başlayınca zaten o sıkıntıları göreceğiz, şu anda İstanbul konuşmaya başladı. İşte Varlık Fonu üzerinden, usullü usulsüz bir şekilde şirketlere ortak olunacağı konusu şu anda İstanbul'da herkesin ağzına düşmüş durumda. Varlık Fonu gidecek -çünkü o imkân var, o yetki var- ondan sonra öbür taraftan "Şu şirkete ortak oldum, bu şirkete ortak oldum." Hangi değerlemeye göre bunlar yapılacak belli değil ama zaten yapılmış olan mevcut hâliyle bile son derece bir kara delik.

Bakın, Türkiye fonları kapattı. Ya, kapattığımız 59 tane fonun toplamı, yekûnu Varlık Fonunun açığı kadar değildi. Yani buraya biz "reform" dedik, şimdi en büyük açığı burada oluşturduk. Dolayısıyla bu konuyu da dikkatlerinize sunmak istedim, artık sizin takdirinizdir.

Teşekkür ederim.