| Komisyon Adı | : | (10 / 3200, 3361, 3362, 3364, 3365) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ali İpek'in, ülkemizdeki depremlerdeki can ve mal kayıplarının nedenleri, imar düzenleme ve uygulama yaklaşımları, kentsel dönüşüm ve kent planlama süreçlerinde yapılması gerekenler hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 23 .12.2020 |
MUSTAFA DEMİR (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Ben de sunumunuz için teşekkür ediyorum. Biraz geç kalmakla beraber yakaladığım, ulaşabildiğim kısmıyla ilgili bazı konularda düşüncelerimi söylemek istiyorum.
Bir: Şimdi "Yüksek riskli tespit edilen binalarda tapuya şerh düşürülerek binalar alım satıma kapatılmalı ve yıkım süreçleri başlatılmalıdır." diyorsunuz. Biz yaklaşık bir sene önce bir kanun çıkardık zaten, bu kanun maddelerinde aynen bu var hâlâ. Büyük ihtimalle, herhâlde vâkıf olamadınız çünkü...
HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI ALİ İPEK - Var yani aslında ülke genelinde bu yaygınlaşmadı, var örnekleri, haklısınız.
MUSTAFA DEMİR (İstanbul) - Şimdi, kanunda alım satıma kapatamadığınız için -mülkiyet hakkına müdahale sayılıyor- biz onu şöyle düzenledik: Şerh düşülecek, şehircilik il müdürlüğüne bildirilecek, tapuya bildirilecek, belediyesine bildirilecek, tapuya şerh konulacak. Bunlar, riskli binaların başkalarına satılmasının önüne geçilmesi açısından son derece önemli. Bu riskli binaların göz ardı edilmemesi için, belediyeleri eğer herhangi bir şey yapmazlarsa... Bakanlığa resen yetki verildi. Bakanlık o yıkımları 32'ye ve 42'ye göre yapacak, cezasını verecek ancak Bakanlık belediyenin vereceği cezanın artı yüzde 100'üne tekabül edecek bir ceza verecek ve dolayısıyla da merkezî bütçeden belediyelere verilen ödenekten de kesilecek. Buradaki temel hedefimiz, belediye başkanları şu veya bu şekilde bunu görmezden gelebilirler veya bir şekilde bunu yapmayabilirler ama eğer yapmazlarsa görevin kötüye kullanımının ötesinde belediye başkanlıkları bitse bile daha sonra kendilerine rücu edecek parayla ilgili ciddi bir sıkıntıları olacak. Bu bence cumhuriyet tarihinde yapılmış en önemli çalışma. Yani hem kaçak binaların önüne geçilmesi hem depremde herhangi bir sıkıntıyla karşılamamak için ve İzmir'de de gördük, diğer yerlerde de gördük, genellikle riskli bina sahiplerinin kendileri ya kiraya veriyorlar veya başkalarına daha uygun fiyata satıp deprem olduğunda da -Allah korusun- içinde bulunan insanlar da ölüyorlar; onun önüne geçmek için bir çalışma yapıldı.
Şimdi, "Yapı denetim sistemleri iyileştirilmeli." diyorsunuz. Yanılmıyorsam dün Yapı Denetim ve Deprem Mühendisleri Derneği Başkanlarıyla görüştüm. Doğrusunu söylemek gerekirse onlar bu kadar eleştirmediler. Hani işin içerisinde olan yapı denetimcileriyle konuştuk. Çünkü yine, bir yıl önce yapı denetiminin problemlerini çözecek, adaletli dağıtımı sağlayacak ve genellikle belli yerlerde yoğunlaşmış, yapı denetiminden dolayı bu hizmeti almakta sıkıntı çeken Anadolu'nun diğer alanlarına da bu hizmeti doğru şekilde verebilmenin altyapılarını oluşturduk. Bir de yapı denetimleri... Dün konuşmadım ama şunu da yaptık: Mesela daha önce yapılan kanunda statiğini ilgilendiren değişikliklere ceza verilmiyordu ama penceresinin yerinin değiştirilmesine çok ciddi cezalar veriliyordu yapı denetiminden dolayı; onları normal düzeyine çektik ve de haksız yere ciddi cezalar vardı, yine, yapı denetimi... Yani bürolarının kapatılması, şirketlerinin feshedilmesi gibi cezalar vardı; onları da düzenleyecek, bu sistemin akışının önünde herhangi bir engel olmaması açısından ciddi bir çalışma yaptık. Onu da bilginize sunuyorum.
Coğrafi Bilgi Sistemlerine gelince, şimdi, kopuk, dağınık veri olduğunu söylediniz. Daha üst düzeyde bunları toparlayacak, formatlayacak ve bütün bilgilerin bir yerde toplanacağı bir sistemi oluşturduk Türkiye'de.
HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI ALİ İPEK - Aslında var, ben de ifade etmiştim onu ama henüz istenilen seviyeye gelmedi.
MUSTAFA DEMİR (İstanbul) - Ya, şimdi, bakın, biz bu kanunu daha bir yıl önce çıkardık. Coğrafi Bilgi Sistemi Genel Müdüründen bilgileri aldık. Yönetmeliği çıkalı dokuz ay olmuş ama dokuz ay içerisinde özel, kendi harita mühendisleri odası bile yapsa veya Türkiye çapında olağanüstü yetkin ve etkili bir şirket bile yapsa şu anda Coğrafi Bilgi Sistemi'nin Türkiye'de geldiği seviyeye getiremez. Yani yakından takip eden...
HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI ALİ İPEK - Sayın Vekilim, aslında 2010'dan beri sürüyor çalışma. Yani mevzuatı yeni oluşturuldu da haklısınız.
MUSTAFA DEMİR (İstanbul) - Kanun yeni çıktı, Cumhurbaşkanımız bizzat buna el koydu. Cumhurbaşkanı Yardımcımızın başkanlığında belirli aralıklarla toplanan kamunun ilgilileriyle toplantı yapılıp bu sürece kadar getirildi. Biz bunu, Coğrafi Bilgi Sistemi'ni aslında şüphesiz, grafiksel dataların, jeolojik dataların, altyapıların yani şehre ve ülkeye dair görünür görünmez, canlı ve cansız bütün verilerinin alınıp toplandığı, işlendiği ve sürekli aktif hâle getirildiği bir sistem; bir, bu, deprem, afet, jeolojik yapı, ulaşım, alt yapı için şüphesiz bize lazım ama belki ondan daha önemlisi, akıllı devlet, e-devletin temeli bu zaten. Siz eğer sayısal verileri bu verilerle bütünleştiremezseniz hayal ettiğiniz devleti oluşturamazsınız. Yani biz Coğrafi Bilgi Sistemlerini aslında sizin baktığınız aralıktan çok daha büyük aralıkla, çok daha geniş bir çerçevede, perspektifte bakıyoruz ve bu bizim ülkemizin vazgeçilmezi ve bunu da gerçekleştiriyoruz. Yine bunu, bu işlerle uğraşan biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim; bu anlamda yani Kent Bilgi Sistemiyle, Coğrafi Bilgi Sistemi'yle ilgili yapılmış çalışmalarda, Türkiye'de gelinen noktada -diğer ülkelerle mukayese edildiğinde- Avrupa'dan, gelişmiş Avrupa ülkelerinden çok daha iyi yere geldiğimizi rahatlıkla söyleyebilirim. Şüphesiz daha iyileri vardır ama bizim de bu anlamda çok iyi yerde olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim.
HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI ALİ İPEK - Yok, hakkınızı teslim ettim aslında konuşurken.
MUSTAFA DEMİR (İstanbul) - Efendim?
HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI ALİ İPEK - Hakkınızı aslında konuşurken teslim ettim. Bir çalışma yapıldı yani olumlu gelişmeler var.
MUSTAFA DEMİR (İstanbul) - Evet ama yani çalışmanın yapılmasının ötesinde çok ciddi başarılar elde edildi ve çok kısa bir zamanda elde edildi. Ama bunu da neye borçluyuz? Şüphesiz yerel yönetimlerin, kamu kuruluşlarının, odaların, mimarlar odasının, işte, mühendisler odasının süreç içerisinde çalıştıkları ama dağınık olan bu bilgilerin toparlanmasıyla oldu aslında. Yani, geçmişinde bu kadar büyük bir emek olmamış olsaydı şimdi, bu kısa zamanda bu kadar şey ürüne dönüştürülemezdi şüphesiz.
Şimdi, şey diyorsunuz burada: "İmar affı çok tartışıldı." Tartışılabilir yani her yönüyle tartışılabilir hiçbir şey demiyorum ama bu imar affıyla ilgili diyorsunuz ki: "Depreme dayanıklılığı kamu tarafından kontrol edilmeli. Yeterli şartları sağlamayan yapıların, yapı kayıt belgeleri iptal edilerek yapılar yıkılmalı. Vatandaşlara paraları iade edilmeli ve barınma hakkına yönelik güvence sağlanmalı." Nasıl bir şey bu? Bu nasıl bir talep? Ne kadar gerçekleşebilir? Yani bu rüyada bile görülemez bir şey. Şimdi, biz burada bu toplantıları niçin yapıyoruz? Bir sıkıntımız var, bu ülke sıkıntısı, bunu bir şekilde çözmemiz gerekiyor; bunun için makul, mantıklı, izah edilebilir, kabul edilebilir, muhataplarımız tarafından da onaylanabilir bir çözüm arayışı içerisindeyiz. Bu yapılamaz yani böyle bir şey, kaldı ki imar affı... Biz şimdi neleri düşünüyoruz biliyor musunuz? İmar affına müracaat edenlerin eğer belgeleri varsa... Ya sizin dediğiniz gibi yapacağız yüz yıl daha geçecek, hiçbir şey yapamayacağız -şu öneriniz, mevcut şartlarda bu ülkenin bir yüz yılı daha depremle baş başa beklemekle geçirmesi demek- ya da... Bu insanlar yaşıyorlar ve bunlara süreç içerisinde -partisi gözetmeksin, partisi- bütün belediyeler tarafından bu imkânlar sağlanmış, insanlar oturuyorlar; bunların dertlerine de çözüm bulacak bir şey, bir arayış içerisinde olduğumuzu -Sayın Başkan, haddimi aşmıyorum inşallah- bilmenizi isterim. Yani, onu da ayrıca şey yapalım.
Şimdi, İlyas Bey, arkadaşımız, milletvekilimiz, özel iletişim vergisi için cevabı verdi. Hani olabilir, siz sivil toplum kuruluşlarındansanız, bir meslek örgütünün Başkanısınız, odalar...
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Kamu kurumu niteliğinde kuruluşlar aslında.
MUSTAFA DEMİR (İstanbul) - Ya, kamu kurumu da olabilir, hiç önemli değil. Doğrusunu söylemek gerekirse biz kamu kurumlarından da çekiyoruz bunu. Yani, bürokrasi bizim için şey değil, hani tamamen.. Veya bürokratik anlayış bizim için kabul edilir bir şey değil.
"Özel iletişim vergisinden elde edilen bütçe amacına uygun olarak ve alınması gereken önlemlerin hayata geçirilmesi için harcanmalıdır." Bu bir öneri, buna son derece açığız ama arkasından diyorsunuz ki: "Bugüne kadar bu bütçeden yapılan amacı dışındaki harcamalar sorgulanmalı, ilgililerden tahsil edilen amacı için kullanılmalıdır." Bu maksadı aşan bir talep veya... Yani affedersiniz, kusura bakmayın, hani ben sizi de üzmek istemem ama problem şu, problemimiz bizim... Beni de sivil toplum kuruluşlarından gelen, temelde oradan başlayan ve buraya gelen bir arkadaşınız olarak kabul edin lütfen. Biz, eğer bir şey yapacaksak ortak paydalarımıza bakalım, eğer ortak payda da yakalayabilirsek bu ülkeye faydalı olabiliriz. Kendi kişisel görüşümüz olur, dünya görüşümüz olur, siyasal görüşümüz olur, buna saygı duyarız. Ama hani, bir arayış içerisindeyiz ve burada bütün partilerin temsilcileri var, milletvekilleri var ve hepsi de son derece iyi niyetle, işte, saatler boyu çalışıyoruz. Bir tek derdimiz var: Bu sıkıntıdan herkesin mutlu, memnun olacağı, kimseyi darıltmayacağımız bir şey bulabilmek. O açıdan da bunu paylaşmak istedim.
Teşekkür ederim, sağ olun.