GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, hoş geldiniz. Sunumunuz için teşekkür ederim.

İki konu başlığıyla ilgili sorularımı soracağım. Bir tanesi, yapı denetim sistemiyle ilgili "bağımsız yapı denetçiliği" kavramını ifade ettiniz. Size göre yapı denetim şirketleri 4706 sayılı Yasa çıktıktan sonra bazı değişikliklerle günümüze kadar geldi. Yoğun olarak da yapı denetim sisteminin içinde inşaat mühendisleri başat disiplin olarak ortaya çıkıyor; diğer meslek disiplinlerimiz yan, onu destekler konumda. Buna ilişkin olarak 4706 sayılı Yasa'nın uygulamasından kaynaklanan sorunlar nedir? "Bağımsız yapı denetçiliği" adı altında önermenizden neyi kastettiğinizi biraz daha açmanızı isteyeceğim.

Odaların mesleki denetimleriyle ilgili Bakanlık düzenlemesinden sonra tespit edebildiğiniz, eski diploma sahibi kişilerin imzasını sahte olarak kullanan ya da hiç yaşamayanlara ait olan imza... Bu 2012 ile 2020 arasında size ulaşan ne kadar sahte proje tespit edebildiniz?

Kamu arazileri üzerindeki birtakım yapılar var, bu yapılar mülkiyeti hazine ya da değişik kamu kurumlarına ait. Belki de biz hep ruhsatlı ve iskânlı binalarla ilgili çok konuşuyoruz, onların dönüşmesiyle ilgili konuşuyoruz ancak bir sorun var; yoğunluk sebebiyle bulundukları coğrafyadaki çok yoğun ve yüksek yapılaşma ve mülkiyet yapılanmasının çözümlenmemesi yüzünden hazine arazisi üzerinde kaçak yapılmış bir binada 40 daire var, 20 daire var ya da belediye arazisi üzerinde. Ruhsatlı olması tabii mümkün değil; hatta içi sıvalı, dışı da sıvasız olarak gördüğümüz çok sayıda yapı var. Bir, bu tür yapılarla ilgili dönüşüme tabi olamadıkları için güçlendirme konusundaki önermeniz nedir? Yani bizim bu Komisyon çalışmalarında "kentsel dönüşüm" başlığı adı altında yapılamayan, finansman açısından çözülemeyecek olan milyonlarca yapının da güçlendirilerek en azından olası bir depremde ayakta kalabilmesinin sağlanmasıyla ilgili, benim en azından bu yönde bir görüşüm var. Sizin bu tür yapılarla ilgili, işte, tekil temelse ya da mütemadi temelse radye temele dönüşmesi ya da bu binaların kolonlarının güçlendirilmesi, ilave perdelerle güçlendirilmesi konusunda görüşünüzü almak istiyorum.

Son olarak da -yani Komisyonun bilgisine sunuyorum- 2002 yılından bugüne kadar KÖİ kapsamında yani kamu özel iş birliğiyle yapılmış olan hastane, havaalanı, köprü, tüm bu yatırımlar için yatırım bedelleri 55 milyar dolar yani tüm bu yatırımların yatırım bedelleri 55 milyar dolar. 2002'den önce yapılmışlarla birlikte bunlar 70 milyar dolar seviyesine çıkıyor. Ben bu 1,2 katrilyonunun... Ulaştırma Bakanlığının bütçesini üç yıldır takip ediyorum, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının bütçesini de çok yakından takip ediyorum. Evet, son 2020 yılında Ulaştırma Bakanlığının bütçesinde ciddi bir büyüme gördük yatırımların hızlanması açısından ama bu rakamın da açıklanması lazım. Nereye gittiği konusunda, mesela, benim de kafamda... Bu yıl toplam bütçede bütün sermaye yatırımlarının toplam tutarı 60-70 milyarı geçmiyor arkadaşlar. Yani o nedenle 1,4 katrilyonluk rakamlar olağanüstü büyük. Tekrar söylüyorum; bu, Hükûmetin açıklamış olduğu resmî rakamlardır. Kamu-özel yatırım kapsamında alınmış 2002'den bu yıla kadar yapılan tüm bu özel hastaneler, üçüncü havalimanı, Afyon Havalimanı, bütün havalimanları, kara yolları, Osmangazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü dâhil 55 milyar dolardır. Bu nedenle de teyide muhtaç bilgiler üzerinde sürekli tekrarladığımızda sanki gerçekmiş gibi ifade ediliyor. Eğer varsa o zaman ben bunun da ifade edilmesini, gerçek rakamların Komisyonumuzda ifade edilmesini -bunu sizinle ilgili değil, tutanak açısından- söylüyorum.

Teşekkür ederim.