KOMİSYON KONUŞMASI

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Tamam, teşekkür ederim.

Sayın Genel Müdür, herhâlde bu Yeşilay Cemiyetinin faaliyetleriyle ilgili gerekli raporu, faaliyetleri, bir de bu 12 milyon 800 bin lira...

BAŞKAN - O raporu verecek bize, gelecek.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Ne zaman gelecek Sayın Başkan?

BAŞKAN - Önümüzdeki hafta gönderirler herhâlde.

TÜRKİYE YEŞİLAY CEMİYETİ GENEL MÜDÜRÜ SAVAŞ YILMAZ - Bu hafta bitmeden göndereceğim; yarın ya da öbür gün.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Elinizde hazır değil mi?

TÜRKİYE YEŞİLAY CEMİYETİ GENEL MÜDÜRÜ SAVAŞ YILMAZ - Hazır, hazır. Şu anda bir kontrol yapıyoruz.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, "Parayı veren düdüğü çalar." diye bir deyim var biliyorsunuz, parayı veren düdüğü çalar. Bu da mali hususta parayı veren denetler aynı zamanda. Acaba Sağlık Bakanlığı bu parayı vermiş de denetlemiş mi? "Ey Yeşilay, sen bu parayı, 12 milyon 800 bin lirayı ne yaptın, nereye harcadın?" Yeşilay Cemiyetinin faaliyetleri doğrultusunda bir hesap almış mı, bu önemli. Yani, bu Yeşilay faaliyetlerini bir şehir efsanesi olmaktan kurtarmak lazım.

Sonra, bu Yeşilay vakfının, Sayın Çetin'in söylediğine göre, kuruluşu bile tamamlanmamış; 2015 yılında 15 milyon lira vermeyi konuşuyoruz. Demek ki hukuken daha henüz tamamlanmamış, kurucuları, yönetimi, vesaire açıklanmıyor, gizli tutuluyor. Ya bu vakıf yönetimi mason locası mıdır...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Paralelci.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Ya, benim ağzımdan niye laf alıyorsun Sayın Çetin?

BAŞKAN - Sayın Çetin, insicamını bozmayın konuşmacının, araya girmeyin lütfen.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Yani, tapınak şövalyeleri midir, bakın, gizli bir tarikat mıdır yoksa bir paralel yapı mıdır, bunu bir bilelim. Gerçekten şunlarla aslında paralel metastazlar da oluşturuluyor. Kamu kaynağını kullan, vesaire.

Sayın Çetin'e sorduğunuz soruyu ben de kendime sorulmuş sayarak ben bu düzenlemelere lafzıyla ve ruhuyla karşıyım arkadaş. Açık ve net.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Bakın, ne kadar kaliteli ve seviyeli bir ifade oldu bu. Hiç şahıslarla uğraşmadan işe prensip olarak karşı olduğunuzu vurgulamanıza teşekkür ediyorum.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Bir biçimde sulandıracaksın, belli.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Ama Sayın Başkan, biz bunları söylerken ilke bazında bunu savunmuyorsunuz da şahısların adı geçince savunma gereği duyuyorsunuz, ben de ona ayrıca üzülüyorum. Bırakın şahıslar kendilerini savunsun.

BAŞKAN - Ama doğru değil yani burada kendisini savunamayacak insanlarla ilgili konuşmak bizlere yakışmaz. Ben bu manada...

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Yani, doğru ama bahsettiğimiz kişi ya Bakan ya Başbakan.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Akçay.