MUSA ÇAM (İzmir) - Şimdi, Sayın Bakanımızın Komisyon Başkanı olduğu 2013 yılında burada bununla ilgili düzenleme yapıldı ve Yeşilay Cemiyetine Sağlık Bakanlığı bütçesinden kaynak aktarımı sizin burada Komisyon Başkanı olduğunuz dönemde gerçekleşti. Şimdi, bu düzenlemeyle bu sefer vakfa kaynak aktarılıyor.

Şimdi, Cemiyete kaynak aktarılmasıyla ilgili herhangi bir sorun yoktu. Ama ne oldu da şimdi Cemiyetin dışında bir de vakıf kuruluyor ve vakfa buradan kaynak aktarılacak? Şimdi, çok iyi hatırlıyorum.

10 yaşında ben ilkokula giderken bayram günlerinde yani 19 Mayısta, 23 Nisanda, Cumhuriyet bayramlarında eskiden Yeşilayın, Kızılayın kumbaraları vardı. Bizler çocuktuk o zamanlar, onları takardık, bayrama katılan vatandaşların yakalarına Yeşilayın, Kızılayın rozetlerini takardık kâğıttan, vatandaş da cebinden çıkardığı metal paraları kumbaraya atardı ve biz onu götürür, akşam derneğe teslim ederdik.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Yıl kaç Sayın Çam?

MUSA ÇAM ((İzmir) - 1963-1964'lü yıllarda bu oluyor. Çok iyi anımsıyorum. Bunlar ilkokuldayken öğretmenlerimizin özellikle bu yardımlaşmayı ve dayanışmayı, Kızılayın ve Yeşilayın ne kadar önemli olduğunu bizlerin hafızalarımıza yerleştirmek için yapmış olduğu çalışmalardı, ben çocukluğumdan bunu çok iyi hatırlıyorum. Hem Kızılaya hem Yeşilaya o kumbaraları takıp da bu bayram günlerinde bu işi yaptığımı çok iyi biliyorum, hatırlıyorum.

Şimdi, dolayısıyla, Kızılay ve Yeşilay bizim için çok önemli bir kurum. Son yıllarda Yeşilayın içinin boşaltılmış olması, yeteri kadar aktivite bulunmaması ayrı bir konu, bu bir zaaftır ama Kızılayın savaşta da barışta da afette de gerçekten büyük fedakârlıklar yaptığı, hem yurt içinde hem yurt dışında büyük çabalar sarf ettiği muhakkak hepimizin malumu. İftihar edeceğimiz, gurur duyacağımız bir kurum. Zaman zaman yukarıda, yönetimde bulunan kimilerinin birtakım şaibelere, birtakım entrikalara, birtakım yolsuzluklara bulaşmış olmalarına rağmen, Kızılay bizim için çok önemli bir kurum.

Şimdi, Yeşilayın özellikle son yıllarda gençlerimizin, çocuklarımızın uyuşturucu, alkol ve birtakım kötü alışkanlıklar nedeniyle bir kampanya yapması da bizim için tabii ki kabul edilebilir bir iştir ve bunu da mutlaka desteklememiz gerekiyor. Ama aktarılan bu kaynakların denetimi yok. Mesela Sayıştay bunu denetliyor mu? Veyahut da Maliye Bakanlığı bunu denetliyor mu denetlemiyor mu, bununla ilgili hiçbir bilgimiz yok. Bu düzenlemelerle beraber bizim Sayıştay denetiminden kurtulduğuyla, Sayıştay denetiminin yapılmayacağıyla ilgili endişelerimiz ve kaygılarımız var. Dolayısıyla, bu aktarılan kamu kaynaklarıyla ilgili, özellikle Yeşilayla ilgili endişelerimizi ve kaygılarımızı burada dile getirmek istiyoruz ve söylüyoruz da bunu. Yoksa, biz Yeşilaya kaynak aktarılmasına prensip olarak karşı değiliz.

Bir de tabii oranın da Cumhurbaşkanının ailesinin, kızının... Olabilir, onlar kendileri için de bir hayır kurumu kurup, bir vakıf yapıp oradaki faaliyetlerini sürdürebilirler. Ama özel olarak Yeşilayda kümelenip, Yeşilayda görev alıp ve şimdi Bakanlık bütçelerinden oraya kaynak aktarılmasını etik olarak doğru bulmuyoruz ve bunun yanlış olduğunu söylüyoruz. Hele hele denetimden tamamen uzak bir noktaya getirilirse yani Sayıştay ve Maliye Bakanlığının denetiminden kurtularak bu işler yapılırsa o zaman bu aktarılan paralarla ver elini Amerika, ver elini Belçika, Lüksemburg, dünyayı dolaş; yılda 1-2 defa da, işte, efendim, "Bonzai tehlikelidir.", "Sigara sağlığa zararlıdır.", "Alkol sağlığa zararlıdır." deyip bir iki afiş asıp, işte, "Yeşilay şu faaliyetleri yapıyor." diye göstermelik işler yapmayı çok doğru bulmuyorum. Bu nedenle, bu tip düzenlemeleri yaparken daha hassas, daha dikkatli ve daha etik davranmamız gerektiğini düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum.