| Komisyon Adı | : | (10 / 3200, 3361, 3362, 3364, 3365) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Alan'ın ve Deprem Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Okan Tüysüz'ün, deprem risk unsurlarını ve hasar görebilirliği azaltma ile etkin bir mevzuat altyapısı konularında Jeoloji Mühendisleri Odasının teknik görüşleri hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 23 .12.2020 |
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Onu soracağım.
Şimdi, bütün gelen arkadaşlarımızdan, dinlediğimiz arkadaşlardan herkes "zemin" dedi. Siz zemincisiniz, sizi bulduk. Şimdi, Türkiye'deki 62, 67, 97, 2010 araştırma komisyonlarında söylediniz. Bu zaman dilimi içerisinde de Erzincan'dan 1939 depreminden başlayarak büyük depremleri yaşadık. Siz, Jeoloji Mühendisleri Odası olarak mesela, buralarla, bu deprem olan bölgelerle ilgili bir çalışma yaptınız mı? Diyeceksiniz ki... Bayraklı'da demin Hocamın haritada gösterdiği zeminleri gördük, kayan demir yolu, ötelenen çitler de dâhil. Yani bir araştırma yaptınız mı veyahut da böyle bir araştırma var mı? İşte, bu yapılaşmadan önce burayla ilgili sizin meslektaşlarınız bu konuyu çalışmışlar mı? "Bu alan yapılaşmaya uygun değil." gibi elinizde dokümanlar var mı? Mesela, Bayraklı'da yüzde 99 orada zeminle ilgili iyi veya kötü bir şey vardır. Yani durup dururken, yoldan geçerken buraya biri bir şey söylemiştir, demiştir ki "Burası İzmir birinci derece deprem bölgesi, bu katsayıları esas alarak binayı dizayn edin." veya demiştir ki: "Buranın taşıma gücü 'x'dir, 'y'dir." Yani aslında, tam da burayı sorgulamak lazım.
JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI DEPREM DANIŞMA KURULU BAŞKANI PROF. DR. OKAN TÜYSÜZ - Sayın Vekilim, bunlar aslında var, İzmir'de "RADIUS Projesi" 1998'de yapıldı, 2000 yılında da yayımlandı. Zeminin niteliğini tek tek gösteren yapı var, dikkate alan olmamış.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Mesela şöyle: Bayraklı'daki diyelim ki jeoloji mühendisi dedi ki: "Burada zemin sıvılaşması var." Bunu diyen bir rapor var mı?
JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI DEPREM DANIŞMA KURULU BAŞKANI PROF. DR. OKAN TÜYSÜZ - Var.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Buna rağmen buna inşaat ruhsatı veren varsa bence 1'inci yargılanacak bunlar. Yani işin temelinden başlamak lazım, temeli sağlam olmayan bir şeyin üzerine neyi inşa edebiliriz ki? Ama her seferinde Lütfi yargılanıyor, inşaat mühendisi üzerine bina yaptı, hâlbuki suyun üzerine insan ancak resim yapar yani. Bunlar aslında fazla gündeme gelmiyor. Yani mesela, bu konuyla ilgili, ne bileyim, zemin raporları yanlış tespit edildiği için veyahut da verilen zemin raporlarına uyulmadığı için, şu, bu yaptırım diye bir şey yok. Ben öyle bir şeye rastlamadım en azından.
BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - Teşekkür ediyoruz Bedri Bey.
JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI HÜSEYİN ALAN - Sayın Vekilim, zaten 1999'a kadar etütler yok yani. 99'dan sonra da dediğim gibi, denetim yok. Yani 1999'a kadar binalarda zemin araştırmaları zorunlu görülmüyordu.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Yani ihtiyaç yok muydu?
JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI HÜSEYİN ALAN - Yok, hiç yoktu yani sıfır.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - O zaman demek ki depremlerden ders almamışız.
JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI HÜSEYİN ALAN - Hiç ders almamışız tabii, alsaydık zaten bugün burada olmazdık diye düşünüyorum.
Sayın milletvekilim 2-3 tane sorusu daha vardı, Sayın Başkanım, müsaade ederseniz cevaplamak isterim.
Yasal mevzuatın yeterliliğiyle ilgili itirazlarımız olduğunu söylüyor. Evet, var; şimdi 7269'u hocam ifade etti. Türkiye'de daha deprem sistematiği bilinmiyor doğru düzgün. Türkiye'de -biraz önce gösterdiği- 550'ye yakın şu an fay tespit edilmiş durumda, MTA'nın tespiti. Yani 2012 yılında yayımlanan diri fay haritasına göre 486, o zaman Doğu Anadolu fayı daha tespit edilememiş. Yani bilebildiğimiz kadar çok az bir deprem üretme potansiyeline sahip faylar söz konusu. Mesela, fay zonu üzerinde bina yapmak serbest Türkiye'de. Şu an yılda 150-200 bin civarında bina ruhsatı veriliyor, güne böldüğümüzde aşağı yukarı 400-500 civarında ruhsat yapılıyor. 18 kent, 80 ilçe, 502 köyümüz doğrudan fay zonu üzerinde, doğrudan ruhsat veriliyor. Bugün de mesela, beş-altı saattir buradayız, muhtemelen 2-3 tane bina da fay zonları üzerinde duruyor; yasak yok. Niye? Çünkü 7269 sayılı Yasa'da bir tehlike kaynağı olarak bu gösterilmiyor. Siz, bir şeyi tehlike olarak görmüyorsanız onun yarattığı riskleri de görmüyorsunuz, buna ilişkin tedbir de almıyorsunuz. Öncelikle, bizim bu tehlike kaynaklarımızı doğru düzgün tanımlamamız lazım.
Tsunami ilk kez can kaybına neden oldu, "Türkiye'de olur mu, olmaz mı?" tartışması yapılıyordu son yirmi yılda, bilim camiasında bu yapılıyordu yani. E, gördük ki demek ki olabiliyormuş.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Afetler ilan edilmiyor yani.
JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI HÜSEYİN ALAN - Demek ki biz tsunamiyi bir tehlike kaynağı olarak tanımlayıp buna ilişkin tedbirleri öngörebiliyor olmalıyız. Tsunami sonucunda hangi risklerle karşı karşıya bu ülke, bunun için biz ne tür tedbirler geliştirmeliyiz?
Bakın, İmar Kanunu'muz var. Türkiye'de ilk imar kanunu, 6785 sayılı Kanun 1956 yılında çıkmış. Hemen hemen benzer düzenlemeler 3194'e taşınmış 1985 yılında. Yapı denetimini burada tartışıyoruz. Fenni mesuliyet sistemi 1956 yılından gelmiş, hemen hemen benzerini uyguluyoruz.
BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - Hocam, yani, toptan bir yaklaşımla bütün mevzuatın âdeta işlemediğini anlatıyorsunuz.
JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI HÜSEYİN ALAN - Sayın Başkan...
BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - Bakın şimdi, ben bugün sabırla dinledim.
JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI HÜSEYİN ALAN - Hayır, mevzuatı şöyle... Şöyle anlatayım...