KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - Şimdi, size birkaç bir şey söyleyeceğim.

Ben inşaat mühendisiyim, İstanbul Teknik Üniversitesi mezunuyum. Şimdi, burada kendi meslek odamı da dinledim; bu alanda, böyle merakla gerçekten isteyerek, güzel çözüm önerileri getireceklerini, böyle nokta atışlarla mevzuattaki eksiklikleri gidererek... Çünkü burada bu kadar milletvekili, biz kaç gündür toplantılar yapıyoruz, tek kitlendiğimiz nokta: Nasıl çözüm bulabiliriz ve nasıl çözüm yolları geliştirebiliriz?

Şimdi, bakın, kanun yapmak öyle kolay bir şey değil, düzenleme yapmak öyle kolay bir şey değil. Yaparsınız; uygulaması kamuoyunda farklı olur, esnetilir, başka sorunlara sebebiyet verir, başka dezavantajlı kesimler oluşturur, başka kanunlarla çelişir, birtakım temel hak ve hürriyetlerle alakalı sıkıntılar oluşur; o yüzden düzenlemeyi hayata geçirirken çok iyi düşünmeniz gerekir. Şimdi, bu süreçte sizler bütün mevzuatı öylesine yok sayıyorsunuz ki ve onun yerine de burada bazı cümleler haricinde net, somut, uygulamaya dönük ve Türkiye gerçeğini yansıtan, Türkiye gerçeğine bir çözüm oluşturabilecek bir yaklaşım sergilemiyorsunuz.

JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI HÜSEYİN ALAN - Sayın Başkanım, müsaade ederseniz...

BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - Ve ben gerçekten üzüldüm. Yani bunu İlyas Bey söyledi, ben söylemedim, sabrettim ama siz aldınız bütün İmar Kanunu'ndan Yapı Denetimi Hakkında Kanun'a kadar yapılmış bu kadar uğraşılmış... Yani burada biz sadece sizi dinlemedik, 47 tane kurum, kuruluş, STK dinledik bugüne kadar; gerçekten bugüne kadarki mevzuatı bu şekilde yerden yere vuran -hele hele meslektaşlarımız, Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği- bu yaklaşımı sizin haricinizde biz başkasından duymadık, çok üzülüyorum. Lütfen, o zaman çok somut önerilerle bu kanunların eksikliklerini, bütün mevzuatta yapılması gerekenleri, bütün danışma kurullarınızla, akademisyenlerinizle, mesleki bilgi ve tecrübenizle lütfen somut olarak getirin.

JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI HÜSEYİN ALAN - Sayın Başkanım, müsaade ederseniz birkaç şey söylemek istiyorum, yasal mevzuata örnek vereceğim yani: Şimdi, 3194 sayılı İmar Kanunu'na itirazımız var. Bakın, tanımlar kısmını okuyorum "mekânsal strateji planı". Afet kavramı yok, planlamanın bir parçası değil, e, buna itiraz etmeyecek miyiz mesela? Sağlıkla ilgili -bakın, hepimiz maskeyle geziyoruz- bu ülkede Sağlık Bakanlığının yaptığı açıklamalar söz konusu, yılda 2.300 kişi sırf radon gazından kaynaklı akciğer kanserinden ölüyor. Binalarımızı yaparken buna ilişkin bir tek tedbir alıyor muyuz? Hayır. Mekânsal planlamanın bir parçası mı sağlıkla ilgili verilerin toplanması? Hayır. Sağlık Bakanlığı asbest üzerine oturan yerleşim birimlerini açıkladı, 375 köy doğrudan asbestle temas eden yerleşim alanları üzerinde. Şimdi, Afet kanunumuz mesela buna olanak sağlamadı. Ben mesela çocuktum; Uğur Dündar'ın "Kanserli Köy" diye Ürgüp'te yayınladığı bir belgesel söz konusuydu, hepiniz belki hatırlıyorsunuzdur; "Bunu afet mevzuatına mı koyacağız, başka bir mevzuat içerisinde mi değerlendireceğiz?" "Köyü nakledeceğiz." tartışmaları bu ülkede otuz yıl aldı. Şimdi, bizim bunlara ilişkin eksiklikleri tabii ki dile getirmemiz lazım, çözüm üretmemiz lazım.

BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - Lütfen çözüm önerilerini, bütün bilgi, birikimleriyle meslek odası olarak, geliştirerek o zaman yapmış olalım.

JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI HÜSEYİN ALAN - Şimdi, Sayın Başkan, mesela, mekânsal strateji planı kavramını değiştirelim. Sağlık kavramı bunun içine girsin, veriler toplansın, afet kavramı planlamanın bir parçası hâline gelsin. E, şimdi, biz bunu yasal mevzuatta yapmadıktan sonra nasıl yeterliliği sorgulayabiliriz? Mesela Yapı Denetim Sistemi'ni düşünelim. Gerçekten, şu an piyasada işleyen sistemi mi biz düzenliyoruz, yoksa kâğıt üzerinde bir denetim mekanizmasını mı bizim yasal mevzuat düzenliyor? E yani şimdi bunu sorgulayamayacak mıyız Sayın Başkanım?

BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - Bakın, bu hususları sorgulama her zaman hepimizin hakkıdır.

JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI HÜSEYİN ALAN - Şimdi, bakın ben, somut bir... İfade edeyim.

BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - Bu hususları sorgularız ama bizim burada odaklandığımız husus şu: Aksayan, noksan kalan, mevzuattan kaynaklanan ne sıkıntı varsa nasıl çözebiliriz, uygulamayı nasıl düzeltebiliriz, o piyasada oluşan şartları, oradaki o iş yapma biçimini düzenlemelerle belli bir noktaya nasıl taşıyabiliriz, disipline edebiliriz? Bu, sadece bazen düzenlemeyle de olmaz; bunun birçok faktörü vardır, birçok etmeni vardır, bunlar da hesaba katılabilir.

JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI HÜSEYİN ALAN - Şimdi, Sayın Başkan...

BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - Sonuçta her şey sadece yasal mevzuatta düzenlemekle bitmiyor.

JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI HÜSEYİN ALAN - İşte, önerimizi de söylüyoruz, burada onu söyleyeceğim.

BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - Ben, önerilerinizin daha somut, daha net olmasını istiyorum. Bakın, biraz önce söyledim Jeofizik Mühendisi arkadaşımıza, 2'nci Başkana. Ne dedik? Bakın, burada geniş bir ifade: "Genelgenin genişletilerek revize edilmesi, tam uygulanması sağlanmalıdır." Lütfen, bunu açacaksınız. Sizi burada önerilere dâhil ederken ilgili bakanlıkla ilgili yasama süreçleri içerisinde biz orada hedefe odaklanarak hareket edeceğiz.

JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI HÜSEYİN ALAN - Sayın Başkanım, şimdi müsaade ederseniz birkaç şey ifade edeyim.

BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - Burada bakın, bütün meseleleri, bütün sorunları çözdük yani siz radon gazıyla ilgili meseleyi örnek veriyorsunuz.

JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI HÜSEYİN ALAN - Ama bu ülkede böyle bir sıkıntı var.

BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - Bu da bir gerçektir, evet ama hepsinin önceliği var, hepsini...

JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI HÜSEYİN ALAN - Ama öyle de bu ülke sırf tanı ve tedaviye...

BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - Biz, sizden çok daha önemli düzenlemeler bekliyoruz. Bütün mevzuatı yetersiz, bütün mevzuatı karalayarak burada bu çözüme katkı sağlayamazsınız ki.

JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI HÜSEYİN ALAN - Biz bütün mevzuatı karalamıyoruz Sayın Başkanım ama bu ülkenin bir sorununu aktarmamıza da lütfen yani müsaade edin, aktaralım.

BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - Buyurun, buyurun.

JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI HÜSEYİN ALAN - Radon gazından sırf...

BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - O sorunları aktarırken biz de sizden bakın, biz burada bir araştırma komisyonuyuz; sizden beklentimiz depreme yönelik zararların en aza indirilmesi noktasındaki somut önerileriniz, somut birtakım tecrübelerinizden kaynaklanan teklifleriniz, bunları istiyoruz sizden öncelikle. Zamanımız belli bir süre, çalışma takvimimiz belli, biz üç ay süreli kurulmuş bir komisyonuz. Biz, burada, bu süre içinde bu çalışmayı tamamlayacağız, o yüzden sizden zamanı ve usul ekonomisini daha verimli kullanma adına daha somut şeyler bekliyoruz.JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI HÜSEYİN ALAN - Sayın Başkanım, zaten bunu söylüyoruz. Yani bir afetlerle mücadele planlama süreçlerinden başlayarak taa, yapı üretim süreçlerinin sonuna kadar devam etsin. Bizim bugünkü imar mevzuatımız buna olanak vermiyor, buna ilişkin revizyonlar son derece hızlı bir şekilde yapılabilir diye düşünüyoruz. Yaptığı denetimle ilgili düşüncelerimizi aktarmak istiyorum, müsaade edersiniz.

Yani, şimdi bizde bir mal sahibi kavramı üzerinden şekillenen yapı üretim süreçlerimiz var. Mal sahibi, bir etüt proje merkezine gidecek, proje hazırlayacak; bir yapı denetim firmasına gidecek, yaptırdığı etüt ve projeyi denetleyecek; sonra gidecek yapı ruhsatını alacak, bir müteahhitle anlaşacak ve yapısını gerçekleştirecek. Hâlbuki burada zayıf nokta mal sahibi, ekonomik gücü yok. Bir yap-satçı müteahhide gidiyor, o projeciyi ayarlıyor, etüdü o yaptırıyor, yapı denetim şirketiyle o anlaşıyor, ruhsatı gidiyor kendisi belediyeden alıyor. Yani, sonuçta aynı müteahhitlik sisteminin emrinde çalışan etüt projesi müellifi yani birbirinden bağımsız olması gereken sistem.

Efendim, yapı denetim şirketi yine müteahhit firmanın denetimi altında faaliyet gösteriyor veya onun ödediği ücretle gerçekleştiriliyor. Bizim burada önerimiz şu: Tabii ki bunlar, mutlaka mevcut işleyen sistemi düzenleyen, regüle eden düzenlemelere ihtiyacımız var; bugünkü sistem bu nedenle kâğıt üzerinde kalıyor. 1956 yılından beri fenni mesuliyet sistemi var. E, bugün hâlâ "Niye yapılarımız denetimden kaynaklı yıkılıyor?" diye sorguluyoruz hepimiz. 168 kişi öldü; 80 bin yapıda, konutta hasar var; bir proje müellifi yargılanmıyor. İşte, Başkanım ifade etti, Elâzığ'da 18 bin tane işte yapı hasarı söz konusu.

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Niye hapis yatanlar var ya?

JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI HÜSEYİN ALAN - Efendim?

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Hapis yatanlar var.

JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI HÜSEYİN ALAN - Yani 80 bin projelik binadan bahsediyorum Sayın Milletvekilim, yani biz 1-2 kişiden bahsetmiyoruz.

BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - Bakın, Elâzığ'da da İzmir'de de yapı denetim sisteminin denetiminden geçmiş binalarda yıkım gerçekleşmedi. O binalarda yapısal hasar, az hasar düzeyinde kaldı. Şimdi, yapı denetim sistemini biz dün de çok tartıştık, bugün diğer sunumlar içerisinde de görüşüyoruz. Artık eksik kalan, noksan kalan hususlar, işte, payların artırılması, yüzde 1,5'tan 3'e çıkarılması, diğer düzenlemeler vesaire... Bunlar zaten ilgili yapı denetim alanındaki derneğimizi dün gece de dinledik, bunlar bizim gündemimizde zaten var, bunların bizim Komisyon raporumuza yansıtacağımız detayları var.

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Başkanım, bence yapı denetimle ilgili farklı bir çözüm önerisi var, onu dinleyelim.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Başkanım, yani bence müsaade edelim görüşlerini açıklasınlar.

BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - Şimdi, lütfen, bir saniye Değerli Vekilim, bir saniye...

Şimdi, siz sayın vekilimizin sorduğu diğer sorulara lütfen cevap verin.

JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI HÜSEYİN ALAN - Tabii.

Şimdi, yasal mevzuatın yetersizliğiyle ilgili düşüncelerimi kısaca yani bunu ifade ettik, zaten bunlar daha önce de Deprem Şûrası'nın raporlarında da ayrıntılı bir şekilde var. Bizim buradaki düzenlemelerden temel kastımız şu: Mevcut işleyen sistemi regüle eden şeye ihtiyacımız var, yoksa kâğıt üzerindeki düzenlemeler maalesef gerçek manada bir sonuç üretmiyor.

Kurumsal yapılanmaya ilişkin görüşümüzü almak istemişti. Evet, itirazımız var. Yani bugün bütün dünyada deprem araştırmalarının tamamı bu ülkelerin jeolojik "survey"leri tarafından yapılıyor. Bizde Deprem Araştırma Dairesi mesela AFAD Başkanlığının altında. AFAD Başkanlığı bir araştırma kurumu mu? Hayır. Belki 70-80'e yakın kişi çalışıyor, bunların 50-60'ını fayın üzerine oturtsan fayı tanımıyor Sayın Başkanım. Yani bunun mutlaka, Deprem Araştırma Dairesinin bütün ülkelerde olduğu gibi mutlaka o ülkenin jeolojik "survey"inin altına taşınması gerektiğini ifade edeyim.

Yine, belediyelerde kurumsal yapılanmamız çok zayıf veya yok. İşte İstanbul Büyükşehir Belediyesinde 2000 başında -yanılmıyorsam- Deprem ve Zemin İnceleme Müdürlüğü kurulmuştu. Geçtiğimiz günlerde Ankara Büyükşehir Belediyesi benzer bir uygulamayı başlattı. İzmir var, onun dışında doğru düzgün belediyelerimizde bir kurumsal yapılanma, kurumsal bilgi birikimini geleceğe taşıyacak bir yapılanma söz konusu değil.