KOMİSYON KONUŞMASI

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Başkan, öncelikle görevinizde başarılar diliyorum, hayırlı olmasını diliyorum. 2015'te Parlamentoda ilk göreve başladığım andan itibaren, sizin de Maliye Bakanlığınız döneminde ve o dönem parlamenter sistemde Mecliste oldukça yoğun bir mesai de harcamıştık. Sizin yapıcı, çözüm odaklı ve gerçekçi bir bakış açınız vardı. Sorunları yok saymak değil, sorunların olduğunu ve bu sorunlara nasıl çözüm olduğu noktasında birçok da somut çözüm aldığımız konular olmuştu. Teşekkür ediyorum ve başarılar diliyorum size.

Bugün de açıkçası, yine, gerçekçi bir duruş ortaya koydunuz. Kabul ettiniz açıkçası, bizim için uluslararası alanda da uluslararası raporlara ve ulusal ekonomiye de yansıyan, özellikle kurumsal şeffaflık, bağımsızlık, özerklik, hesap verebilirlik, şeffaflık. Bu konular -biraz sonra da Avrupa Birliği raporuna atıf yapacağım- gerçekten Türkiye'nin, özellikle de yeni dönemle birlikte, yeni yönetim sistemiyle birlikte kurumsuzlaşma ve özerk kurumların tartışmaya açılması vardı. Bunlar içerisinde de en büyük eleştiriyi alan Merkez Bankasıydı çünkü Merkez Bankasının son dönemdeki uygulamaları, kararları gerçekten ciddi ekonomik anlamda kırılganlıklar ve maliyet yarattı ekonomiye. Ancak siz bugün gerçekten gerçekçi bir hedef ortaya koydunuz. Asli görevinin ve siyasetin müdahalesinden bağımsız, Merkez Bankasının bağımsız ve hesap verebilir ve kamuoyuyla da bunları paylaşacağınız bir perspektif ortaya koydunuz. Özellikle şunu söylemeniz de önemliydi: Fiyat hedefine ulaşamadığı için Merkez Bankası gelir adaleti, refah kaybı... Bu çok önemli çünkü bunun yansımalarıyla beraber ekonomide gerçekten vatandaş nezdinde ağırlaşan bir tablo var. Bu gelir adaletsizliği kavramı ve refah kaybını öncelemeniz önemli.

Sayın Başkan, Avrupa Birliği raporunda, özellikle kuruma siyasi müdahaleler çok eleştiriliyor. Bağımsızlık ve güvenilirliğine ciddi anlamda zarar verdiğini ve özellikle finansal istikrar ve fiyat istikrarı hedeflerini çeşitli araçlarla sürdürmeye çalıştığını ama maalesef bu müdahaleler nedeniyle hedefine ulaşamadığını söylüyor. "Merkez Bankası Başkanının, Cumhurbaşkanı tarafından görevden alınmasının ve atama ve görevden alma prosedürlerinin şeffaf olmadığını -yani kamuoyuna bir açıklama yapılmadığını- bankanın faiz oranlarını düşürmesine yönelik olarak uygulanan siyasi baskılar artmaya devam etmiş olup bankanın kurumsal ve işlevsel bağımsızlığı ve güvenilirliği çok büyük tahribat görmüştür." diyor ve birkaç uyarıda bulunuyor. Ben bunları size sormak istiyorum: Nasıl değerlendireceksiniz Sayın Başkanım? Ayrıca "Merkez Bankası ekonomik toparlanmayı teşvik etmek amacıyla yüzde 5 ile yüzde 15 arasında reel yıllık kredi büyümesine sahip bankalar için zorunlu karşılık oranlarını düşürdü. Hükûmet, kamu bankalarına verdikleri kredi miktarını artırmaları yönünde çağrı yaptı." diyor. "Bu kamu bankaları piyasa oranlarının altında krediler vermiş olup tüketicilerin ve işletmenin borçlarını yeniden yapılandırdı." diyor. Ancak "Avrupa Birliği müktesebatı açısından kamu sektörünün finansal kuruluşlara imtiyazlı erişiminin olmaması ve parasal finansmandan faydalanmamasını gerektiriyor." diyor. Burada bir uyumsuzluk var ve bizim de en çok eleştirdiğimiz Sayın Başkanım, Merkez Bankası Kanunu'nda yapılan değişlikle kârın yüzde 20'sinin ihtiyat akçesine ayrılmasını öngören hükmü iptal ederek Merkez Bankasının yıllık net kârının tahsil edilmesine ilişkin esasları değiştirmiş ve birikmiş yedek akçenin Genel Kurul onayı olmadan hazineye devredilmesine zemin hazırlanmış. Bu tür devirler, rapor döneminde çok çok rastlanmıştır. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz Sayın Başkanım? Sizin görüşünüz nedir bu konuda? Sizin en temel alanınız olan bağımsız mali kurulların oluşturulması gerektiğini, bütçe çerçevelerinin gerekliliklerine ilişkin Avrupa Birliğinin bu bağımsızlık ve özerklik noktasındaki direktiflerinin ülkemize uyum sağlaması gerektiğini söylüyor ve bir tane daha uyarı var, bu konuda ne düşünüyorsunuz? Makroekonomik tahminlerin güvenilirliği... Maalesef kamuoyunda verilerin güvenli olmadığı noktasında bir inanç var ve bu çok ciddi bir sorun. Bu güvenilirlik ve ilgili politika alanları konusunda daha fazla ilerleme kaydedilmesini öneriyor; "Aynı anda güçlü bir ekonomik toparlanma, enflasyon oranında hızlı bir düşüş ve dengeli bir cari hesap gibi kendi içinde tutarsız varsayımlar var." diyor. Bu konudaki değerlendirmeleriniz nedir diye sormak istiyorum. Bu raporun ilgili kısmını size aktardım.

Yapısal reformlar, güven veren bir ekonomi ve güçlü kurumlar; bu noktada büyüme rakamlarının Avrupa ve küresel karşılaştırılmasında ülkemiz açısından iyi bir tablo olduğu öne sürülüyor ama büyümenin kaynağını siz de açıkladınız, iç talep kaynaklı. Bu, ülkemiz açısından üretim, istihdam ve yatırıma dönük bir ortama dönüşemiyor maalesef. Bu, uzun vadeli yapısal bir sorun ekonomiye ve maalesef, gerçekten, AK PARTİ iktidarları bu konuda yapısal bu sorunu aşamadı.

Cari dengeler tablosuna değinmediniz. Hizmetler ve ihracat yapımız kırılgan ki ihracat yapımız gerçekten... Ülke, üretim ve istihdam anlamında yüksek teknolojili ürünlere gerçek anlamda katkı sağlayamıyor ve bu dönemde de Avrupa Birliği ülkeleriyle olan ticaretimizde bir zayıflama noktası oldu ama tablonun ikinci kısmı, "Sermaye ve yatırımlar" kısmı önemli. E, burada, ülkeye gelir yaratacak, gerçekten güçlü ve sürdürülebilir bir ekonomik büyüme ve yatırım, istihdam odaklı bir şeye yöneltecek bu politikalar çok önemli, bunlar da genel ekonomi politikalarını ilgilendiriyor. Biz baktığımız zaman, sizin bir hedefiniz var, perspektifiniz var ama genel siyasetteki yaklaşımlar ve uygulamalar, açıklamalar ciddi anlamda Türkiye'de yatırım ve güven ortamını zedeliyor, özellikle adalet sistemi. Sayın Kalaycı, bunları övmemiz ya da... Ama şimdi Türkiye'de bunu Hükûmet de kabul etti, bir ekonomi ve adalet reformu başlattı, kurumsal yapıların yöneticilerini değiştirdi. Bu, aslında başarısızlığı da kabul edip bir önlem alma yolunda adımlar atma çabası içinde. Bizim söylediğimiz öneriler noktasında da bir nevi uygulamaya çalışıyor ve çabalıyor, bu önemli tabii ki. Şunu sormak istiyorum ben: Siz bu hedefi koyarken -ki en önemlisi yatırım, üretim ve güven ortamı, uluslararası itibar, güvenli bir yatırım ortamı, istikrar ve döviz kuru ama- genel siyasetteki o çelişkileri nasıl aşacaksınız? Yani onların yansımasını nasıl engelleyeceksiniz ya da bütünlüklü bir çaba var mı, çalışma var mı? Bunu sormak istiyorum size. Mesela, işte, birden ekonomiyle ilgili Cumhurbaşkanı kararları ve kararnameleriyle karşılaşıyoruz, bu noktadaki sorunlar nasıl aşılacak diye sormak istiyorum size.

Ve rezervler konusunu daha detaylandırmanız gerekiyor, ciddi bir eksik var orada.

Bir de net hata noksanlarla ilgili de detaylı bilgi verebilir misiniz Sayın Başkanım.

Teşekkür ediyorum.