BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Genel Müdüre bu uzun ve kapsamlı sunumundan dolayı teşekkür ediyorum.

Bizim de hep öncelediğimiz... Yani depremi üç kısım da ayırırsak, deprem öncesi, deprem anı ve deprem sonrası. Dolayısıyla, deprem öncesi yapılabilecek organizasyonun en başında hep "eğitim" diyoruz yani "eğitim" deyince de sizler de bunu bütün detaylarıyla anlattınız.

Tabii, bunun hemen akabinde özellikle 99'dan sonra yapılan binalarda, okullarda, devlet, kamu binalarında çok ciddi sorunlar var. Yani şu an epeyce de bir zaman geçti. Şu ana kadar depreme dayanıklı hâle getirilmeyen okulumuz var mı? Yani bu çalışmalar ne aşamada? Bütçe meselesi, binlerce okulumuz var. Bu konudaki son durum nedir? Bütün bu izah ettiğiniz, sunumda izah ettiğiniz uygulamaların tamamı aynı paralelinde özel okullar da bunları uyguluyor diye düşünüyorum ben. Yani, orada bir zaruret var, mecburiyet var gibi algılıyorum, herhâlde öyledir.

Tabii, teorinin yanında muhakkak pratik uygulamalar da önemli. Muhakkak siz zaman zaman tatbikatlar yapıyorsunuz ama bunun yanı sıra, mesela bir simülasyon merkezinde deprem anı, suni bir deprem oluşturmak mümkün. Böyle bir merkeziniz var mı mesela, böyle bir simülasyon? Belki belli bölgelerde olabilir, zaman zaman... Bu, aslında mobil de olabilir, öyle bir yere sabit olması da gerekmiyor. Diyelim işte, yaklaşık 30-40 metrekarelik bir bina; prefabrik olabilir, çelik olabilir, inşa edilebilir ve bu inşa edilen binayı da belli güçle de bu deprem anı oluşturulabilir yani. Dolayısıyla, böyle bir simülasyon merkezleri olursa en azından çocuklar yaşayarak, pratik uygulamasını görerek daha hızlı öğreneceğini... Çünkü görsel öğrenmenin, ben teorik öğrenmeden daha etkili olduğunu düşünenlerdenim.

Tabii, hep toplanma alanlarından bahsediyoruz. Mesela, bir toplanma alanı, okullar için söylüyorum, neyi içerir? Yani "toplanma alanı" denince boş bir alanı mı algılarız? Okul bahçesi, tamam. Ama bu toplanılan köşe de veya alan da herhâlde devrilme alanının dışında bir alandır bu, onların bir hesabı kitabı vardır; h/2'dir, 3'tür, neyse artık ya da kendi yüksekliği kadardır ama toplandığı alanda da muhakkak orada da bir altyapı olması lazım. Neler olmalı veya sizin toplanma alanlarınızda ne var? "Bir toplanma alanını tarif edin." dersem nelerden bahsedersiniz?

Tabii, okullar ve camiler depremin birinci şeyi geçtikten sonra, işte süresi bittiği andan itibaren otomatikman en hızlı barınma merkezlerine dönüyor, aynı zamanda toplanma merkezlerine de dönüyor. Yani biz çocukları belki okulun dışında deprem anında bir yerlerde toplarken deprem anı geçtikten sonra eğer bina ayakta kalmışsa, zarar görmemişse bu sefer otomatikman okullar, toplanma ve iaşe merkezlerine, pansiyonlara falan dönüyor. Bu hizmeti verebilmesi için de o altyapının olması lazım. Yani okullarda onun yanı sıra herhâlde mutfağından tutun da diğer organizasyonlarına kadar olması lazım. Bununla ilgili ne içeriyor? Ben de geçmişte inşaat mühendisi olmam dolayısıyla -yani abartılı olmasın ama- belki 70-80 tane okul yapmışımdır, rahat yani toplam otuz-otuz beş yıllık dönem içerisinde. Mesela, projelerde öyle bir şey görmedim. Her yönetmelik geldiğinde uygulamalar vardı. İşte, bir ara Yangın Yönetmeliği çıktı koridorlar genişletildi. Bu 99'dan sonrasıyla ilgili çok fazla bir fikrim yok. Yani 2000'den sonra çok fazla bu işlerle haşır neşir olmadım, daha öncesinde yaptım ben bu işleri. Yani depremden sonra mesela, deprem toplanma alanı gibi, sığınaklar gibi... Mesela, sığınaklarsa eğer bu toplanma alanı orada da belli altyapıların olması lazım. Bununla ilgili somut veriler var mı?

Ben ayrıca teşekkür ediyorum. Yani en ince ayrıntılarına kadar eğitim olarak programlanmış gördüğümüz kadarıyla. İnşallah, bu programlandığı şekliyle uygulamaya da geçerse hepimiz bu işten mutlu oluruz ama yazılı olarak kalırsa çok güzel bir kitap olur, eser olur ama asıl olan bunu uygulamak. Yazılmış, çizilmiş, inşallah, uygulamalarda da sorun çıkmaz.

Ben teşekkür ediyorum özellikle.