MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, değerli basın mensupları, bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, konu burada hem MİT'in bütçesi hem Diyanetin, ben Diyanetle başlayayım.

Değerli Bakanım, imam-hatiplerde tefsir dersine yani Kur'an'ı Kerim'in tefsiriyle ilgili haftalık ders programlarına baktığım zaman 10'uncu sınıfta haftada iki saat var, 9 ve 11'inci sınıfta yok. Şimdi, Kur'an'ı Kerim'in, bilmeyenler tarafından dinimizin öğretilmesi amacı vardır. Bunun için, amaca ulaşılması için tefsir derslerinin yoğun olması gerekirken gerçekten Kur'an'ı Kerim'in tefsirini bilmeden mezun olan çok insanımız var imam-hatipte. Onun için burada asıl amaçtan uzaklaşan bir husus söz konusu. Yani imam-hatiplerin açılmasının yegâne nedeni, dinimizi, Kur'an'ı Kerim'i ehil insanların elinden öğrenmek, amaç bu ama tefsir dersi bu konuda ihmal ediliyor. Bu konuyla ilgili bunu düzeltmeyi düşünür müsünüz? Birinci sorum bu.

İkincisi: Yine, Diyanet İşleri Başkanlığıyla ilgili. Evet, bu kadar bütçemiz var. İş adamlarının devletten ihale almak için cami derneklerini aracı kılarak, ihale alabilmek için, siyasal iktidarı görmek için bu tür girişimlerin içerisinde bulunuyorlar. Gerçekten -toplum olarak- ibadetin yapılacağı alanlarla ilgili hiç kimsenin karşı çıktığı yok. Herkes evini de verir, arsasını da verir, öyle bir sıkıntı yok. Ama, ne olur, sizden istirham ediyorum, dinimizi kötü emellere alet etmeyelim, bu tür insanlara taviz vermeyelim. Şu anda Validebağ korusunda müteahhitlik işini yapanlar orada bir cami derneğini kurdular ama -asıl amaç- aslında ileride varmak istedikleri ihaleleri vesaireyi alabilmek için bu tür şeyi de aracı kılıyorlar veya aracı kılma ihtimali var. Onun için bu konulara, Diyanetin bu kadar bütçesi var, ihtiyacı olan yerlerde insanlara yani bu şekilde bağımlı kılmaktansa Diyanetin bu bütçesini bu alanlara kendisinin kullanmasını istirham ediyorum veya bu konudaki yanlışlıklara ne olur el atın, bunu düzeltelim.

Bir başka sorun: Bilebildiğimiz kadarıyla, eğer yanlış söylersem lütfen beni düzeltiniz, Diyanet Yasası'nda...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - İki dakikaydı, sekiz dakika geçti.

BAŞKAN - Bir saniye... Soru soruyor arkadaşımız.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Ben özür dilerim, bu sorunlar hepimizi ilgilendiren sorunlar. Ya, millî meselelerin dakikası mı olur değerli arkadaşlar, bunu bu kadar... Lütfen yani. Bu Allah'ın emri değil ki, Kur'an da değil, yapmayın.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Size göre olmayabilir ama bize göre dakikaların önemi var.

BAŞKAN - Arkadaşlar, bakın...

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Peki, ben özür dilerim sizlerden, bitirmeye çalışacağım yani bağışlayın ne olur.

BAŞKAN - Buyurun lütfen. Estağfurullah.

Toplam bir süre var, buranın bir çalışma süresi var yani siz bunu kullanınca diğer arkadaşların da soru sorma fırsatı...

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Peki, Sayın Başkan. Özür dilerim Başkan, bitirmiştik yani.

BAŞKAN - Estağfurullah.

Buyurun.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Millî meseleleri konuşuyoruz.

BAŞKAN - Biliyorum, ben Başkanlık Divanı olarak buyurun, tamamlayın lütfen.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Sağ olun Değerli Başkanım.

Şimdi, Diyanet İşlerinin Yasası'nda bildiğim kadarıyla cami yapılacak alanlarla ilgili -eğer yanlış söylüyorsam lütfen düzeltiniz- 3 çeşit cami yapılabilir, küçük, orta boy ve büyük. Küçük dediğimiz arsa olarak 2.500 metrekare, orta dediğimiz 5.000 metrekare, büyük dediğimiz 10.000 metrekare. Bunun altındaki metrekarelerle ilgili... Çünkü camiye gelen cemaatin dinlenme alanı, cenaze namazının kılınma alanı, oradaki hocanın kalabileceği mekân anlamında yerlerin küçük olmasını engelliyor. Eğer bu yasa bu şekildeyse, eğer bir değişiklik yoksa bunun altındaki yerlerle ilgili ne yapmayı düşünüyorsunuz?

Bitiriyorum Sayın Başkan.

MİT'le ilgili, bir: MİT'te bugüne kadar suç işleyip ihraç edilen, soruşturması olan kaç kişi var ve devlete verdiği zarardan dolayı 5018 sayılı Yasa'nın 70'inci maddesi uyarınca rücu edilen var mı, eğer edilmediyse niçin edilmedi, edildiyse ne kadarı edildi?

Bir başka sorun: MİT'in bütçesinin artışını doğuran sebepler nelerdir? Bununla paralel olarak -aynı artış- Sağlık Bakanlığının, Millî Eğitim Bakanlığının, Adalet Bakanlığının bütçelerindeki karşılaştırmalar hakkındaki oranlar nedir?

Ben süreyi aştıysam özür diliyorum. Bunlar, tabii, millî mesele, ülkemizin meselesi.

BAŞKAN - Tabii ki.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Sabrınız için teşekkürler, sağ olun.