SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Sadece bir cümle söyleyeceğim.

Şunu belirtmek istiyorum: Evet, mevcut, şu anki, yürürlükteki Anayasa'mıza göre uluslararası anlaşmalarda anayasal hak olarak Cumhurbaşkanı yetkilidir ve sadece ve aynı zamanda bütün yetkiler, Bakanlar Kurulunun bütün yetkileri Cumhurbaşkanına devredildi ve uluslararası anlaşmalardaki ek protokollerde kanunla düzenlenmesi gerekmeyen alanlarda da yine Cumhurbaşkanı doğal olarak yetkili, Bakanlar Kurulundaki bu yetki. Sadece anlaşma metnini, siz gündemi okurken ek bir protokol konusunda buna değindiğiniz için dikkatimi çekti. Çünkü bu anlaşmada bir açıklık bıraktık, ucu açıklık var belli alanlarda ve ileriye dönük düzenlemeler içeriyor. Bu nedenle, hani "Bu yetkiler tamamen Cumhurbaşkanının yetkisinde mi olacak?" diye benim dikkatimi çeken buydu.

İkincisi de tarım alanlarını kapsadığını ve birçok ürün grubunu kapsadığını söylediniz ama tarife dışı engellemeler var. Ürün güvenliği, gıda, işte bitki, bu tür ürünlerde en çok karşılaştığımız tarife dışı engellemeler ki gümrük birliğinin ülkemize en büyük kazanımı da bu alanlardaki standartlara ulaşmış olmamız ve Avrupa Birliğiyle ticaret ilişkilerimizde bu standartları iyi yakalamış olmamız. Ama şu an bu STA'da bu tarife dışı engellemelerin akıbeti ne olacak? Bunlar güvence altına alınacak mı, yoksa bizim açımızdan vergilerdeki avantajlı durum, sizin söylediğiniz kazanımlar geriye gidebilir mi? Engeller oluşabilir çünkü muazzam bir rekabet ortamıyla karşı karşıya kalacağız.

Eğitim konusundaki söylediğimi önemsemenize teşekkür ediyorum ama burada aynı Avrupa Birliği hukukunda olduğu gibi bizi de bir güvence altına alan, yani karşılıklı muazzam derecede üniversiteler arası ilişkiler, işte uygulamalar var. Ama burada güvence altına alınacak bir düzenleme belki belli stratejik alanlarda bir düzenlemeyle bizim üniversite öğrencilerimize bir avantaj sağlanabilirdi diye düşünüyorum. Bunu dikkatinize sunuyorum sadece.

Teşekkürler.