KOMİSYON KONUŞMASI

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben de sunum için teşekkür ediyorum. Öncelikli olarak, tabii, İSMEP İstanbul'da çok başarılı bir çalışma. Bunu yakından da takip eden bir meslek insanı olarak söylüyorum. Özellikle, yani Avrupa Birliği ya da uluslararası kredilerle birlikte sürecin, şansımızın da yaver gitmesiyle okullar açısından çok başarılı yönetildiğini ben de görüyorum. Mesela 2019'daki İstanbul depreminden hemen sonra çok sayıdaki okulla ilgili de yapılan tespitler; bir kısmı boşatıldı, bir kısmı güçlendirmeye alındı, bir kısmı tamamen yıkılarak yeniden yapılma sürecine gidildi. Burada, tabii, karar sürecinin yerel olması, valiliğin kendi içinde bu süreci yönetiyor olmasının, her zaman savunduğum gibi yani Ankara'nın karar süreçlerinden ne kadar uzak tutulursa işlerin çok daha iyi yönetileceğinin bir temel göstergesi. Bunu İstanbul Valiliği ve İSMEP çok başarılı yönetti. Ben de, işte, bölgem olarak Sarıyer, Kâğıthane ve Beyoğlu bölgesinde de çok sayıdaki okulun yenilendiğini hatta bir kısmının da bu birkaç gün içinde de ikinci dönemde hizmete açılacağını biliyorum.

Şimdi, biz, burada depremle ilgili tartışmalarda okulların aynı zamanda bir deprem toplanma merkezi olduğunu, bu hem öğrenciler için deprem toplanma merkezi hem yakın çevrede riskli yapılarda yıkılmış ya da riskli binadaki insanlar için de bir merkez. Bu projelerin içinde, biz, binalar ve binaların içinde mekânları tasarladık ve onlar sağlıklı ancak bir deprem anında biz biliyoruz ki mutlaka bir boşaltma söz konusu olacak ve öğrenciler tahliye edilecekler binadan, daha güvenli olan bahçeye tahliye edilecekler. Fakat gördüğümüz kadarıyla bu binaların dış mekânlarında, yani üstü kapalı, güneşten ya da yağmurdan korunabilecek, çocukların, velilerinin ya da uygun bir biçimiyle kendi evlerine gidecekleri o birkaç saatlik dilim içinde barınacakları mekânlarla ilgili bir tasarım eksikliği görüldü. Bunu biz daha önce de vurguladık. Bu konuda bir çalışmanız var mı? Bu aynı zamanda, bu çocukların ya da bu toplama merkezinde bulunacak insanların, işte, tuvalet ihtiyacını giderebilecekleri, orada -en basit biçimiyle- basit su ihtiyacını giderebilecekleri bir alternatif deprem odaklı bazı mekânsal düzenleme düşünüyor musunuz? Sorumun bir tanesi bu. Tabii, bu senaryolarınız içinde dediğimiz gibi yani depreme yakalanmış olan bir anne babanın gelip çocuğunu alamayacağını ya da servis araçlarının şoförlerinin o çocukları evlerine götürmesi için Valiliğin belki bir talimatı gelene kadar o çocuklar evlerine de gönderilemeyecekler gündüz bir deprem olması durumunda. Buna ilişkin birtakım senaryolarınız var mı? Onu öğrenmek istiyorum.

Eski eserlerle ilgili -bu Türkiye'nin kanayan yarası- yani biz eski eserlerimizin büyük bir çoğunluğundan yandığında ya da yıkıldığında haberdar oluyoruz. İstanbul, tabii binlerce yıllık bir kültür başkenti, farklı medeniyetlerin de çok önemli kültürel mirasları var. Şimdi, siz koruma kurulları ve buralardan onaylama süreçlerinde sıkıntı yaşadığınızı söylüyorsunuz. Peki, Valiliğin kamusal kültür miraslarının dışında sivil mimari örneği olmuş ve ilgisizlikten, mülkiyet meselelerinin çözülememesinden ya da mülga vakıflara düşme nedeniyle sahipsizlikten kendi kaderine terk edilmiş olan bu kültür varlıklarıyla ilgili de yani sadece deprem demiyorum, durduğu yerde de yıkılan bu yapılarla ilgili bir çalışmanız var mı ya da sizin ilgili biriminizin konusunun içine mi giriyor? Bunu da sormak istiyorum.

Burada, biz, deprem sonrasında hizmet verecek olan çoğunlukla farklı kurumları dinledik. İstanbul Valiliği olası bir İstanbul depreminde AFAD'ın üzerinde yani en üstte depremi yönetecek bir yapılanma içinde mi, yoksa siz AFAD'ın yönettiği deprem sonrası sürecin içinde onlara destek olma noktasında mısınız? Yani buradaki hiyerarşi tam nasıl? Onu da açıklarsanız çünkü sizin burada tarif ettiğiniz hizmetlerin pek çoğu başka kurumlar tarafından yapılacak. Bunlarda hiyerarşik işleyiş nasıldır yani AFAD mı, AFAD Valiliğe bağlı olarak mı çalışacak, Bakanlığa bağlı mı çalışacak? O konuyu da açıklarsanız memnun olurum.

Bir de tabii risklerle ilgili şey söylediniz, ona da biraz mizahi yaklaşayım. Mesela Üsküdar'daki su baskınının fotoğrafıyla ilgili şunu söyleyeyim: Evet, Üsküdar'da deniz ile karanın birleşmesi çok görünen bir şeydir. Orada 300 metre uzunluğunda, 2 çarpı 3 kesitinde bir yağmur suyu kanalıyla bu sorun çözümlenebildi. Yani biz aslında çok basit, birkaç milyonluk onarımlarla yapılacak olan işler yüzünden acaba daha büyük riskleri mi taşıyoruz? Sizin 1'e 7 oranınız bazı projelerde 1'e 40, 1'e 50'ye çıkabilir mi? Yani bu konuyla ilgili yapılmış olan ortalama değil de böyle daha nesnel saptamalar var mı? Yani çok daha büyük ön yatırımla ortadan kaldırılabilecek alanlar da var mı?

Teşekkür ederim.

İSTANBUL VALİLİĞİ İSTANBUL PROJE KOORDİNASYON BİRİMİ DİREKTÖRÜ KAZIM GÖKHAN ELGİN - Ben de teşekkür ediyorum sorular için.

Şimdi, tabii okulların toplama alanı olarak planlanması İstanbul İl AFAD teşkilatınca planlanıyor ve e-devlet üzerinden zaten herkese bildirildi. Yani toplanma alanı olarak okul bahçeleri de öngörülüyor.

Yine, burada, işte WC veya su ihtiyacı için biz ayrı bir çalışma yapmadık çünkü işte bizim binalarımız zaten hemen kullanım tasarımına göre yapılan binalar. Yani hani bir tahliye olur, hani binanın da çok bir hasar almayacağını zaten biliyoruz dolayısıyla yani bina yine kullanılabilir. O nedenle de hani dışarıda böyle bir şeye çok gereksinim olduğunu öngörmedik ama AFAD toplanma alanı olarak öyle bir planı var mıdır, benim bilgim yok çünkü ben İPKB bünyesinde olanlarla ilgili ancak size doğru bilgi verebilirim onun dışında Komisyona da farklı bir bilgi verme istemem efendim.

Kültürel tarihî mirastan bizim kapsamımız dediğim gibi sadece bir envanter çalışması, güçlendirme, restorasyon ve restitüsyon çalışmasının birlikte yapılması ama ondan daha öte de o tasarım, kılavuz ilkelerine kültürel tarihî miras için ortaya koyduğumuz bir kitapçık. Küçük bir kitapçık ama çok önemsiyorum. Ondan da inşallah gönderelim Komisyona çünkü onun da hakikaten yaygınlaştırılması ve saikliği lazım. Çok önemli bir çalışmaydı o da.

Tabii ki literatürde yani dünyada hep 1'e 7-8 oranı var ama bu demek değildir ki yani işte, 1 lira verdiniz illa 7-8 lira alacaksınız. Bizim projede, nesnel olarak yani somut olarak yaptığımız çalışmada zaten işte 7,3 ile 9,6 arası bir getirisi var bize. Ama bazı yerler dediğiniz gibi çok ufak bir maliyetle belki 1'e 10, 1'e 20, 1'e 30 getirir ama hani istisnalar belki kaideyi bozmaz diyelim. Hani genelde dünyada kabul edilmiş 1'e 7, 1'e 8 rakamı var efendim. Bizim projede de bunu biz tasdik ettik, öyle diyebilirim.

İSTANBUL VALİ YARDIMCISI HÜSEYİN YILMAZ - Sayın Başkanım, sayın vekiller; deprem ve deprem sonrası afetlere müdahaleyle ilgili sayın vekilimizin sormuş olduğu AFAD'la hiyerarşik ilişki kurulması açısından İSMEP ve İstanbul Proje Koordinasyon Biriminin bire bir bağlantısı yok. Afetlere müdahale ve afet sonrası hayatın normalleştirilmesiyle ilgili çalışmalar AFAD'ın koordinesinde, AFAD da Valiliğimize ve İçişleri Bakanlığına bağlı bir şekilde faaliyetleri yürütüyor. İstanbul Proje Koordinasyon Biriminin ve İSMEP projesinin ana hedefi, İstanbul ilinde bulunan 1999 öncesi yapılmış, toplu kullanıma açık kamu binalarının deprem riskinin ortadan kaldırılmasına yönelik bir çalışma. O yüzden mevcut binaların ıslah edilmesi veya yıkılıp yeniden depreme dayanıklı hâle getirilmesi çalışmaları İPKB'nin ve İSMEP projesinin ana gövdesini oluşturuyor. Afet ve afetten sonraki süreçlerle ilgili yaptığımız hastaneler, okullar ve diğer kamu binalarının deprem anında depremden etkilenmeyeceği, faaliyetlerini, işlevini, fonksiyonunu devam ettireceği, gerektiğinde de bölgede yaşayan insanlarımızın, afetten etkilenen insanlarımızın toplanma ve barınma merkezi olarak faaliyetlerini yürütebileceği varsayımı ve planlaması üzerine kurulu.

Teşekkür ediyorum efendim.

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Buradan şu anlam mı çıkıyor yani? Siz bütün bu yapı stoklarını bitirdiğinizde kuruluş amacınız gerçekleşmiş olacak?

İSTANBUL VALİ YARDIMCISI HÜSEYİN YILMAZ - Yüzde 90 efendim. Doğrudur.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Yeni şeyler çıktığı için...

İSTANBUL VALİ YARDIMCISI HÜSEYİN YILMAZ - Ya, şu anki mevcut durum için söylüyorum Sayın Vekilim.

Önümüzdeki süreçte İPKB'nin ve İSMEP'in kapsam alanı genişletilir, yeni fonksiyonlar eklenir bilemem ama mevcut hâlihazırdaki durumuyla ilgili süreç bu şekilde.