ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Ben de sunum için ve bilgilendirme için teşekkür ediyorum öncelikle.

2 sorum olacak. Birincisi, yerel yönetimlerle çalışıyor musunuz? Yani nasıl bir çalışma yürütülüyor İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleriyle?

İkincisi, kamuoyunda çok tartışılan Sancaktepe Osmangazi İlkokulu vardı. Bu 26 Eylül 2019 Silivri depreminde çatlayan duvarları vardı, fotoğrafları basına yansımıştı, daha sonra duvar çatlaklarının sıvayla kapatıldığı yönünde de fotoğraflar yansıdı kamuoyuna. Bir hayli tartışıldı bu konu. Orada olayla ilgili bir bilginiz ya da bilgi verme imkânınız var mı? Yoksa, yazılı olarak sonra da gönderilebilir ama açıkçası merak ettim, orayla ilgili nasıl bir uygulama yapılmış durumda ya da bu iddiaların geçerliliği nedir? Onu merak ettim.

Teşekkür ediyorum.

İSTANBUL VALİLİĞİ İSTANBUL PROJE KOORDİNASYON BİRİMİ DİREKTÖRÜ KAZIM GÖKHAN ELGİN - Burada tabii, yerel yönetimlerle mutlaka çalışıyoruz çünkü biz inşaat yapıyoruz; ruhsat verme süreçleri belediyeye ait, biz ruhsat için başvuruyoruz, izinlerimiz alınıyor. Yani biz; 39 belediyemiz ve İBB'yle beraber yoğun bir şekilde ortak çalışıyoruz zaten, onlar da paydaşımız, yönlendirme komitemize de geliyorlar. Ve hakikaten o yöreye özgün veya ilçeye özgün istekler, talepler veya orada bir Boğaziçi öngörünüm olabilir işte sit alanı olabilir, onlara uyumlaştırmak için zaten belediyelerle beraber çalışıp son kararı nihayetlendiriyoruz.

Diğer konu, efendim, şimdi, 5,8 büyüklüğünde bir deprem oldu İstanbul'da, Silivri depreminde. Tabii şöyle -tabii, burada çok kıymetli hocalarım da var- Güçlendirme Yönetmeliği'ne göre biz güçlendirmeleri... Aslında Sayın Başkanımın da belki sorusu oydu "Nasıl karar veriyorsunuz?" diye; bunun kriterleri belli zaten bizim Deprem ve Bina Yönetmeliği'nde işte, katta ne kadar karot alacaksınız; zemin etütleri veya işte tahribatlı, tahribatsız testler ve ondan sonra o binayı bir analize sokuyorsunuz. Ben de inşaat mühendisiyim, şöyle basitçe anlatabilirim: Deprem her yönden gelebilir, yani X yönünde de Y yönünde de gelebilir ve dolayısıyla biz iki yönde de binayı çözümleriz, işte, yine çok kabaca söylüyorum, her kolonun bir taşıma kapasitesi var. Deprem yükü geldiğinde o kolonlara kabaca böleriz deprem yükünü ve bakarız, işte kolona 10 ton yük geliyor yanal olarak fakat o kolonun taşıma kapasitesi 5 ton. E, ne olacak? O kolon kırılacak ve dolayısıyla o bina oradan, zayıf taraftan yıkılıp hasara yol açacak ve orada can kaybına yol açacak. Ondan sonra biz daha detaylı bir analiz çalışmasına başlarız ve bu bizim geleneksel olarak Türkiye'de yaptığımız perde duvar yöntemidir. Yani, iki kolon arasındaki tuğla duvar yıkılır, temelden çatıya kadar hem X yönünde hem Y yönünde perdeler koyulur ve perdeler koyulduktan sonra tekrar bir analiz yapılır. O analiz sonucunda tekrar o kolona gelen kapasite ölçülür. Zaten kapasitesi 5 tondu diyelim, bu sefer gelen yük 10 tondan 2 tona düşüyor. E, 5 ton da 2 tondan büyük olduğu için o kolon dayanacak diye bir analiz yapar, ondan sonra da imalatlarımızı yaparız.

Şimdi, tabii, İstanbul'un bir korozyon sorunu var, bu iki kere iki dört gibi bir şey yani çünkü hep deniz kumu kullanılmış vesaire. Biz tabii, perde duvarlar veya mantolama yaptığımız kolonlarda hiçbir olumsuzlukla karşılaşmadık ama ekonomik olarak siz bütün binanın mesela 40 tane kolonu var, 40 taneyi de mantolayamıyorsunuz. Bir kısım kolonlar mantolama olmadığı için, korozyondan da ta eskiden beri etkilendiği için orada tabii ki çatlaklar var ama depremden dolayı bir çatlak değil. Yani deprem öncesi de o çatlak vardı, deprem sonrası da var. Dolayısıyla biz ama bununla yetinmedik, hemen bir heyet kurduk, 3 tane profesör hocamız vardı; Profesör Doktor Mustafa Erdik Boğaziçi Üniversitesinden, Profesör Doktor Zekai Celep yine İTÜ'den, Haluk Sucuoğlu Hocamız yine ODTÜ'den. 3 hocamızla beraber bu okulları gezdik. Sancaktepe Osman Gazi Ortaokulumuzu da zaten gezmiştik, o okulumuzda da ve orada da yine güçlendirme perdelerimizde veya kolon mantolamamızda hiçbir sıkıntı yok. Doğru, medyada öyle bir haber oldu ama bizim hani onunla ilgili böyle bir raporumuz ve hocalarımız tarafından da bilimsel çalışmamız var. Dolayısıyla biz hani o konuda rahatız Sayın Vekilim. Onu da bilgi vermiş olayım.