MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Şimdi, bu düzenlemenin buraya getirilmesinin maksadını aslında asker olarak, askerî bakış açısıyla...

BAŞKAN İSMET YILMAZ - Anlıyorum diyorsun. Sadece harekâtlarda...

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - ...anlıyoruz ama o hassasiyete de katılıyoruz.

BAŞKAN İSMET YILMAZ - Ona o görevi verecek de bir komutanı, Mehmet Ali Çelebi, sizin gibi bir komutan hiçbir işi bilmeyene "Bunu yap." demeyecek, oldu mu? Bunun bir şekilde ehliyete, liyakate sahip olduğunu düşünecek, ondan sonra "Tamam evladım." diyecek. Bazısında belge yok ama yetkinlik var, ikisi biraz farklı bir şey.

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Ama bunun bir dengesinin sağlanması gerekiyor.

BAŞKAN İSMET YILMAZ - İşte, o noktada komutanımıza güveniyoruz, yani ona o görevi verecek komutanımıza güveniyoruz.

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Öyle olmaz.

BAŞKAN İSMET YILMAZ - İstisnai durumlarda.

Sayın Çelebi, buyurun.

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Şimdi, onunla ilgili bir örnek anlatayım o zaman size.

Pilotaj kursundayız Sayın Bakanım, hoca dedi ki bana: "Sen bu helikopterle yalnız uçabilir misin?" Ben, uçarım dedim. O "Sana vermem şu an, yeterli değilsin, on beş saat uçurman gerekiyor" dedi. Belli bir saat sonra verdi. Tamam, bu değerlendirmeyi onun kişisel inisiyatifine bırakırız da başına bir şey gelirse bunun burada bir yaptırımı yok. Dolayısıyla o hassasiyet doğru aslında. Yani görevin yapılması ile iş güvenliği dengesinin sağlanması lazım. Mesela bu mesleki yeterlilik belgeleri sanırım belli merkezlerde verildiği için -örnek veriyorum- acil bakım onarım Suriye'den göndermek istemiyor bu nedenle. Harekât ihtiyacı var. Peki, bu mesleki yeterlilik belgelerinin daha kolay ve daha mobil bir şekilde verilebilmesi olası mı, bu değerlendirilebilir mi? Bunun üzerinde çalışalım ve bu çocukların başına bir şey gelirse ne olacak? Bunun karşılığını da verirseniz ona göre değerlendirilebilir.

Teşekkürler.