| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 11 .02.2015 |
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) - Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum.
Öncelikle unutmuş olduğum bir soruyu yanıtlamak istiyorum, Sayın Tamaylıgil'in bir sorusu olmuştu özellikle bu kara yolu projelerine yönelik. Bu yeni getirdiğimiz bir şey değil, daha önceki kanundan aktarmış olduğumuz bir husus, hiçbir değişiklik yapmadık, sadece burada yapmış olduğumuz değişiklik koster filosuna yönelik.
İkinci olarak, Sayın Seçer ve Sayın Akçay'ın gündeme getirmiş olduğu hususlar ve tespitler son derece doğru tespitler, bizim de hemfikir olduğumuz tespitler, onu özellikle ifade edeyim. Bizim de yapmış olduğumuz hesaplamalara göre aşağı yukarı 8 milyar dolar civarında bir navlun açığımız söz konusu. Bunun ülkeye kazanımının sağlanması yönünde çok kapsamlı bir çalışmayı başlattık biz. Bu çalışmamıza STK'lar, deniz ticaret odaları, onların da katılımını sağladık. Böyle bir çalışmayı biz yürütüyoruz, nasıl ve ne şekilde biz bu 8 milyar dolarlık navlun açığını ülkemize katabiliriz düşüncesiyle.
Sayın Seçer'in ve Sayın Akçay'ın dile getirdiği hususlarda özellikle -Sayın Türeli de aslında dile getirdi- yerlilik oranının artırılması yönünde benim en azından -kendi Bakanlığım dönemine yönelik olarak söyleyebilirim- son bir yıl içerisinde arkadaşlara sürekli, talimatım hep şu oldu: Mutlaka çıkmış olduğunuz ihalelerde yerlilik şartı koyacaksınız şeklinde ki nitekim biz yüksek hızlı tren ihalesine çıkıyoruz önümüzdeki günlerde, minimum yüzde 51 yerlilik şartı getiriyoruz, artı, Türkiye'de imal etme şartı getiriyoruz, artı, yerli ortak şartı getiriyoruz yani bu kadar katı kurallar koyuyoruz. Bundan sonraki süreçte de koymaya devam edeceğiz, bu oranları da artırarak devam etmeyi düşünüyoruz açıkçası, bizim şu anki yaklaşımımız da bu.
Özellikle "Bu koster filosunun bize maliyeti ne olur?" şeklinde bir soru gelmişti. Biz çalışmalarımızı yaptık, aşağı yukarı 50 milyon lira civarında bize bir yük geleceğini düşünüyoruz ama şunu ifade edeyim: Aşağı yukarı 700 milyon liralık da bir yatırım gerçekleşmiş olacak, tersanelerimiz bir anlamda canlanacak, ciddi bir canlanma yaşanacak.
Buna ilave olarak, yine denizcilerimizin yaşadığı önemli problemlerden bir tanesi finansmanla ilgili. Bununla da ilgili bir çalışma yaptık Hazine Müsteşarlığımızla ve o konuda da hemfikir olduk. Burada da Kredi Garanti Fonu'nu kullanacağız. Nasıl bir mekanizma olacak onu da açıklayayım: Örneğin herhangi bir tersanemiz yurt dışından bir sipariş aldı, diyelim ki işte, 50 milyon dolarlık bir gemi siparişi aldı; biz bunun yüzde 80 gibi bir oranına bir anlamda, Kredi Garanti Fonu vasıtasıyla kefil olacağız, bu geminin yapımına yönelik karşı tarafa. Bununla ilgili mekanizmayı kurduk, bizim herhangi bir finansman kaybımız söz konusu olmayacak ama bilakis özellikle gemi yapımı ve gemi ihracatında ciddi bir canlanma bununla birlikte olacak. Bununla ilgili çalışmamızı da tamamladık, muhtemelen önümüzdeki günlerde yine Plan ve Bütçe Komisyonumuzun önüne gelir diye düşünüyorum.
Tuzla ve Aliağa'ya yönelik, özellikle bu gelen gemiye yönelik bir soru yöneltilmiş idi Sayın Çam tarafından. Burada da şunu ifade edeyim: Biz tabii, bunun haberini alır almaz hem Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hem de Atom Enerjisi Kurumunu harekete geçirdik. Bunlar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığını ve Atom Enerjisi Kurumu gemide çok kapsamlı, çok detaylı araştırmalar yaptılar, ölçümlerini yaptılar ve bu ölçümler neticesinde geminin yanaşmasına uygun olmayacak herhangi bir durumun söz konusu olmadığına karar verdiler. Bu çerçevede, geminin yanaşmasına yönelik işlemler, bildiğim kadarıyla, başlatıldı. Dolayısıyla, hem Atom Enerjisi Kurumumuzun hem de Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın gemi üzerinde çok detaylı, kapsamlı çalışmaları ve ölçümleri oldu.
Mersin'e gelince, Sayın Seçer'in sorusu... İstanbul'a yönelik biz sizin bahsettiğiniz konu çerçevesinde bir çalışma başlattık açıkçası. Mersin'e yönelik herhangi bir çalışma başlatmış değiliz. Özellikle İstanbul'da yatay, "paralel" diyelim daha doğrusu...
VAHAP SEÇER (Mersin) - Deme, tehlikeli o.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) - ...paralel seyahate imkân verecek alanları çalışıyoruz. Bu konuda kapsamlı bir çalışma yapıyoruz İstanbul'a yönelik ama neden olmasın Mersin? Mersin'de de benzer bir çalışmayı şimdi arkadaşlara talimat verdim "Bir çalışma yapın." şeklinde. Eğer özel kesimin bu noktada açık olması hâlinde biz de gereken desteği vermeye hazır olduğumuzu ifade edeyim.