| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ Genel Müdürlüğünün (TEDAŞ) 2017 ve 2018 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 23 .02.2021 |
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Teşekkür ediyorum Değerli Başkanım.
Değerli milletvekili arkadaşlarımız, bugün Türkiye'de bizi çok derinden ilgilendiren, üretimiyle, tüketimiyle halkımızın her kesiminde yer bulmuş bir enerjiyi konuşuyoruz.
Şimdi, bundan on yedi yıl önce TEDAŞ Türkiye'yi 21 özel dağıtım şirketine böldü. Şimdi, Türkiye'de bugün 42 milyon 500 bin civarında meskenlerde olan abone var, 500 bin civarında da yüksek gerilim hatlarından alan sanayi abonesi var. Şimdi, Samsun'da da 800 bin elektrik abonesi var. Bu sanayi ve mesken abonelerinin açma kapama fiyatlandırmasında 160 bin abone kapatılmış ama bunun 158 bin abonesi kendiliğinden bağlatılmış, icraya gitmemiş, elektrik bedelini ödemiş, 2 bin abone de icralık olmuş o bölgedeki özel dağıtım şirketiyle. Şimdi, geçen yıl bu dağıtım şirketlerinin elektrik fiyatları artıyor da -ben burada şunu da sormak istiyorum- bu açma kapatma ücretlerine bu sene yüzde 26 zam yapılmasının nedeni nedir? Bu yetkiyi kim veriyor bu özel dağıtım şirketine? Siz mi veriyorsunuz, onlar kendiliğinden mi oluşturuyor bu fiyatlandırmayı?
Diğer tarafta, Türkiye'de 2020 yılında elektriğe yüzde 82,4 zam yapıldı meskenlerde. Şimdi, böyle uçuk bir rakamla, yani ülkenin gelir düzeyinin yüzde 10'larda, yüzde 20'lerde artış sağlandığı bir yerde sizin böyle yüksek bir rakamla elektrik zammı yapmanız doğru muydu?
Diğer tarafta, bu açma kapama ücretlerinde bu sene, 2021 yılında meskenlerde 37,6 TL açma kapama ücreti alacaksınız, yüksek gerilim hatlarında da 171,6 TL açma kapatma bedeli alacaksınız. Şimdi, bunlar özel dağıtım şirketleriyle yapılıyorsa doğru değil ama siz bunu bir kamu olarak, devletin kuruluşu olarak yaptıysanız, bunlar devlete alınarak vatandaşa geri döndürülüyorsa fazla bir şey diyemiyorum. Ama burada özel şirketlerin kasalarına girecekse, onların menfaatleri korunacaksa siz yurttaştan yana mısınız, halktan yana mısınız, yoksa o özel şirketlerden tarafta mısınız, onu bilmek istiyoruz.
Diğer tarafta, elektrik faturasının bu sene yüzde 52,3'ü enerji bedeli olarak alınıyor, yüzde 28,3'ü dağıtım bedeli olarak -çok yüksek bedeller bunlar, dağıtım bedelleri- diğer tarafta da yüzde 19,4 vergi ve fonlar alınıyor. Bu vergi ve fonlar arasında neler var? Özellikle sizden ayrıntılı, yazılı istiyorum, sözlü istemiyorum Sayın Genel Müdürüm.
Şimdi, az önce EPDK'nın değerli üyesi, temsilcisi burada dedi ki: "Tüketicilerden reklam ve gelir elde edilen yerlerde, kira elde edilen yerlerde, bu TEDAŞ'ın kontrolünde olması gereken yerlerde, özel şirketlerin buradan kira bedeli aldığı, reklam bedeli aldığı belli. "Bu kira ve reklam bedellerinden yüzde 50'si tüketicilere, yüzde 50'si de dağıtıcı firmaya veriliyor." denildi. Şimdi, "tüketici" derken, tüketiciden neyi anlatmak istiyoruz, tüketici kim burada? Yani nasıl bir ücret alıyorsunuz da hangi tüketiciye, nasıl veriyorsunuz bu gelirleri? Bir de bunun cevabını almak istiyorum.
Şimdi, az önce değerli arkadaşım, -Ordulu, özellikle çok yakinen bildiği için orayı- Samsun'un Çarşamba ilçesinde bir biyokütle enerjisi yapıldı, o güzelim ovayı kirleten bir enerji santrali yapıldı oraya, karşı çıktık ve hâlen karşı çıkıyoruz; Allah bize ömür verirse, yaşımız yeterse o enerjinin orada yaşatılmasına izin vermeyeceğiz.
METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Kemal abi, ben ilk defa duyuyorum, vallahi ilk defa duydum senden bölgeyi kirlettiğini, senden ilk defa duydum.
Özür dilerim, böldüm ama...
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Şimdi, tabii, değerli arkadaşım, siz de haklısınız. Şimdi, şöyle, bizim toplumumuzda şöyle bir şey var: Anlatılana değil gördüğüne inanma gibi bir mesele var. İlla görecek kardeşim, yaşayacak yani. Ya, şimdi, değerli arkadaşım, sizin yolun güzergâhında, hemen 500 metre ileride yapıldı o, tam ovanın ortasına yapıldı bu. Neden yapıldı? Ya, biz bu türlü enerjinin yapılmasına karşı değiliz ama nereye yaparsın bunu? Yani böyle yerleşim yerinden uzak ve tarımın en yüksek veriminin alındığı bölgelerden uzak bir alanda bunu yaparsın, buna karşı değiliz. Burada ne yapılıyor? Biz insanlara anlattık defalarca, "biyokütle" deyince dediler ki orada çalı çırpı, fındık dalları keseceğiz, onlardan enerji elde edeceğiz, efendim, yapraklardan elde edeceğiz, bitkilerden elde edeceğiz. Ya, böyle bir kütle yok zaten. Günlük 630 tonluk bir kütlenin, bir mamulün yakıldığı yer burası, 630 ton, günlük 630 ton. Yıla vurduğun zaman 200 bin tonu geçiyor. Böyle yanlış bir yatırım yapıldı oraya. Tabii, bunu ileriki yıllarda, ileriki dönemlerde, inşallah halkımız da bize destek verirse, bunu mutlaka değiştireceğiz.
Şimdi, bu doğru değil; orada lastik yakacaklar. Yani dışarıdan getirdikleri uluslararası, gelişmiş ülkelerin kirlilik arz eden çöplerini getirip orada yakacaklar, göreceğiz değerli arkadaşım, yaşayacağız bunları. Halkımız zaten orada gerekli eylemleri onları gördükten sonra yapacaktır, Türkiye'nin gündemine oraya oturtacaktır zaten.
Şimdi, diğer tarafta, özel dağıtım şirketlerinin sorumlu olduğu yerlerde şehirler arası geçiyoruz böyle, kilometrelerce, 10 kilometre, 20 kilometre, 50 kilometre... Böyle, yollar ortasında elektrik ışıklandırmamız var. Bu ışıklandırmanın tüketiminin geliri kimlerden alınıyor veya tüketilen enerjinin bedeli kim tarafından ödeniyor? Böyle bir şeyi var bunun, eğer bu özel şirket tarafından kayıp kaçak elektrikleri de oralarda harcanıyorsa halkımızı da fazla suçlamayalım. Ya, ben bunun da ayrıntılı cevabını istiyorum Değerli Genel Müdürüm.
Diğer tarafta... Şimdi, tabii ki bunu yaparken bu elektrikler yanarken "Niye yandı?" diye söylemiyoruz. Bizim vatandaşımız evinde, odasında 2 lamba varsa, kesinlikle bir tanesini söndürüyor, hatta otururken fazla enerji yakmayayım diye televizyon ışığıyla duruyor. Toplumun durumu bu, tasarruf etmeye çalışıyor. Bu tasarruf edilirken de biz, gelişigüzel, toplumun olmaz yerlerinde "Elektrik tüketimi sağlayacağız, enerji tüketeceğiz." dersek bu da doğru değil. Ben şöyle düşünüyorum: Özel şirketlerin bu konuda kendilerine tasarruf ettiklerini, gelir elde ettiklerini görüyoruz. Diğer tarafta, yıllar öncesi 70'li 80'li yıllarda, 60'lı yıllarda çekilen hatlar var. Tabii, bu hatlar geçmişte çam keresteden yapıldığı için direklerimiz çökmüş durumda, yeni yeni hatlar, modernize edilmesi gerekiyor. Bu hatların yapılması... Özelleştirilen yerlerde bu hatları TEDAŞ mı yeniliyor yoksa özel şirketler mi yeniliyor? Özel şirketler yeniliyorsa nereden alıyor bunun bedelini; neye göre alıyor, yapılan ihaleler neye göre düzenleniyor; tespiti neye göre yapılıyor? Bunların da bilinmesini istiyoruz Değerli Genel Müdürüm. Bunların hepsine ister burada sözlü cevap verebilirsiniz ister yazılı, mutlaka bunu istiyoruz.
Neyse, tabii, bu şekliyle de sormuş olduğumuz sorulara yanıt verilirse hem biz aydınlatılmış olacağız, hem buradaki Komisyon üyeleri arkadaşlarımızın çoğunun bu konuda tereddütleri olduğunu biliyorum. Sormaya sormak istemiyoruz ama, öğrenmek istemiyoruz ama kafamızda bir soru işareti olduğunu biliyoruz. Her gün kendimiz günübirlik kullandığımız, gördüğümüz şeylerin nereden, kimler tarafından tasarruf edildiğini, yapıldığını öğrenmek istiyoruz. Ben, Sayıştay denetçilerinin de burada düzenli bir şekilde -görebildiğim kadarıyla- bu konuda, bu kurulda iyi bir denetim yaptıklarını, olayların peşine gittiklerini ve daha elverişli denetimlerin yapılacağına inanıyor, sizlerin de bu konuda desteklerinizin olduğunu görebiliyorum.
Bir de şunu demekten kaçmayacağım Sayın Genel Müdürüm; başta bir huzursuzluk yaratıldı burada. Tabii, biz hangi siyasi partinin genel başkanı olduğuna bakmıyoruz. Türkiye'de sevsek de sevmesek de siyasi partiler var olacaktır ama sevmesek de saygılı olmayı fazla beceremediğimizi de biliyoruz, ama bu saygısızlığın çok üst seviyelere varması da doğru değil. Ben arkadaşımı zan altında tutmak istemiyorum, bilmiyorum ama doğruysa yapmış olduğu eylemi kınıyorum, yapmadıysa da bu tür konularda kişi kendi adına, yapıldıysa zaten, mahkemeye, hukuka kendisi gider yanlış yapılmışsa hakkını aramak için. Bu yapılmış mıdır, onu da sormak istiyorum.
Teşekkür ediyorum.