| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ'nin (BOTAŞ) 2017 ve 2018 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 02 .03.2021 |
ESİN KARA (Konya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Genel Müdürüm, Sayın Yönetim Kurulu üyeleri; Komisyonumuza hoş geldiniz.
Benim de son konuşmacı olmam ve vaktin de biraz da ilerlemiş olması nedeniyle konuşmamı biraz kısa tutmaya çalışacağım.
Şimdi, sunumunuzda Sayın Genel Müdürüm, Kurumumuzun 5 temel stratejisini belirlemişsiniz ve bu hedeflere gitmek için stratejiler belirlenmiş, detaylı bir şekilde izah ettiniz. Tabii, hedeflere ulaşabilmek, stratejilere gidebilmek amacıyla bizler sizin karneniz olan mali tablolarınıza baktığımız zaman bunu değerlendirme yönüne gidebiliyoruz.
Şimdi, ilk etapta ben gelir tablolarınızı değerlendirdiğim zaman -2017 ve 2018 yılları olarak konuşacağım- ciromuz yani satışlarımız artıyorken maliyetlerimiz de aynı zamanda artış gösteriyor. Normalde maliyet, hacim, kâr, satış ilişkilerinde faaliyet hacmi arttıkça nispi maliyetlerin de düşmesi yani katkı oranının artması beklenir. Biz buna katkı payının artması şeklinde söyleriz ama Kurumumuzda bu maliyetler artıyor, ciro da artıyor. Normalde sabit maliyetler belirli bir orandan sonra ne yapar? Toplamda ciroya göre maliyetleri düşürür ve Kurumun kâra geçmesine büyük katkı sağlar ama bizim maliyet yapı sistemimizde maalesef bu şu anda kurulmuş değil.
Yine baktığımız zaman gelir tablonuzda finansman giderlerinizin 2017 yılından 2018 yılına göre büyük bir artış gösterdiği görülmekte. Tabii bunu da incelediğimiz zaman bilançomuzda 2017 yılında yabancı kaynakların öz kaynaklara oranı 1/3 iken yani öz kaynak yoğunlukta çalışırken 2018 yılında bu oranın 1/2'ye düştüğü yani yabancı kaynak kullanımının, kredi kullanımının artmış olduğunu görüyoruz.
Kurumun yine gelir tablolarına baktığımız zaman olağan dışı gelirlerinin yüksek olduğunu görüyoruz. Bu kalem nelerden oluşuyor? Bu kalemler tabii ki firma ana faaliyeti, kurum ana faaliyetinin dışında olağan dışı gelirler elde etmesi bizim için de artı bir şeydir ama bu neden kaynaklanıyor? Bizim yapmamız gereken şudur: Maliyet yapı sistemimizi tekrar bir gözden geçirelim. Maliyetlerimizin yüksekliği nedendir? Birim kâr payımızdaki artışları belirlememizdendir. Bir de tabii, büyük bir kuruluş olmasından dolayı yeni yatırımlar yapıyor. Acaba bu yeni yatırımlar direkt maliyete eklenip sonraki yıllara ait gider tahakkukları şeklinde muhasebeleştirilmediğinden de kaynaklanıyor olabilir mi?
Yine benim dikkatimi çeken şu var: Firma şüpheli alacaklarına yüzde 100 karşılık ayırıyor. Bu karşılığı ayırırken de 2018 yılında yeni ayrılan karşılıklara baktığımız zaman ya da tahsilatlarımıza baktığımız zaman durum nedir diye? Firma 2018 yılında 1 milyar 41 milyon 88 bin karşılık ayırmış yani bu kadar alacağı şüpheli hâle gelmiş. Konusu kalmayan karşılıklar da sizin tahsil etmiş olduğunuz şüpheli alacakları gösterir yani o da 831 milyon 519 bin civarında. Baktığımız zaman da şüpheli ticari alacaklarımızda 2018 yılında 3 milyar 307 milyon civarında. O zaman şu var, bu denklemi kurduğumuz zaman bir muhasebe hocası olarak: Silinen 116 milyon 276 bin liralık bir alacağımız var. Bu alacak tahsil olmamış, tahsil olmuş olsaydı konusu kalmayan karşılıklarda ben bu hesabı yaparken görürdüm. Bu silinen alacak neden silindi? Yani tamamen tahsil edilememesi, bütün hukuki işlemler yapıldı, geri dönüşü olmayacak şekilde olması gerekir. Tabii, 2017 yılını da eklersek yaklaşık 117 milyon 456 bin liralık bir silinen alacak olduğunu görüyoruz.
Şimdi, firmamızın biraz finansman sıkıntısı nedeniyle kredi borçlanma yoluna gittiğini gördük ama benim dikkatimi çeken bir şey de 2017 yılında iştirakler hesabımız 2 milyar 567 milyonken 2018 yılında 2 milyar 820 milyon civarında ama iştiraklerden alacaklarımıza baktığımız zaman neredeyse bundan daha yüksek. Mesela 2018 yılında 2 milyar 820 milyon iştirak hesabımız varken iştirakimizden alacağımız 4 milyar 435 milyon. İştiraklerimizden neden alacaklıyız, onlara borç mu verdik yoksa temettü dağıtımı mı yapıldı? Temettü dağıtımı yapıldıysa bu hesaplarımıza ne zaman intikal edecek, ben bunu merak ediyorum. Yine aynı şekilde bağlı ortaklıklarımızda da alacaklarımız görülüyor, 1 milyar 546 milyon şeklinde. Tabii ki Kurumlar Vergisi Kanunu'na göre iştiraklerimiz olsun, bağlı ortaklıklarımız olsun bunlara olan borç ve alacaklarımıza faiz hesaplanması gerekiyor yani hiçbir kurum bir başka kurumun parasını öylesine faizsiz, vadesiz borç alamaz, adatlandırılması lazım. Yani bir kurum... İşte bunu özel sektörde görürüz, 2 şirket kurulur, biri diğerine verir, biri kâr ederken diğeri zarar ettirilir, böyle bir şeyin olmaması gerekiyor.
Yine 2018 yılında ben Sayıştay raporlarında da detayını bulsaydım hani sormayacaktım. Kısa vadeli yabancı kaynaklardaki diğer çeşitli borçlar kaleminde 3 milyar 258 milyondan 7 milyar 47 milyon TL'ye bir yükselme gördüm. Bu borçlarımızın detayı nedir? Nelerden oluşmuştur? Yükselmenin nedeni nedir?
Yine, bilanço ve gelir tablolarınızı incelediğim zaman şunu da söyleyeyim: KİT'ler içerisinde şu ana kadarki en iyi ve detaylı şekilde hazırlanmış gelir tablolarından bir tanesi olduğunu söyleyebilirim teknik açıdan.
Yine, dipnotlara baktığımız zaman, dipnotlarınızda neredeyse her satırla ilgili değerlendirme yapılmış ama burada bir atlanılan nokta olmuş yanılmıyorsam, muhtemel ki gözden kaçan bir hata: Gelir tablosunda ve bilançodaki stok değerleme yöntemleriniz farklı yani bilançonuza baktığımız zaman stok değerleme yöntemi olarak basit ortalama yöntemi seçtiğiniz söylenirken gelir tablolarınızın dipnotlarında ise ağırlıklı ortalama maliyet yöntemini kullandığınızı söylüyorsunuz. Bu ikisi maliyet hesaplamalarında farklı yöntemlerdir. Tahmin ediyorum ki orada bir gözden kaçırma oldu.
Yine, çevre konusundaki duyarlılığınızdan dolayı teşekkür ediyorum. Ülkemizde sizin başarınız bizim başarımız demektir. O yüzden başarılar diliyorum. Kolay gelsin.