KOMİSYON KONUŞMASI

YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Genel Müdürümüz sunuş konuşmasında Kurumun, Türkiye genelinde vergi beyan eden 100 mükellef arasında bir önceki döneme göre 55 sıra birden yükselerek 178 milyon lirayla 41'inci sıraya, KİT'ler arasında 4'üncü sıraya ve savunma sanayisi kuruluşları arasında da 1'inci sıraya geldiğini belirtti. Bu başarıları için öncelikle tebrik ediyoruz. Ancak, Kurum daha fazla kâr edecek bir durumda iken sanki zarar etmek çabası gösterir hâlde. İşletme sermayesi, dış alımlar ile ticari mallar iç ve dış alımları için bütçenin ödenekleri üzerinde harcama yapılmış. Bu durum yıl içinde bütçenin revize edilmesi ihtiyacını doğurmasına rağmen Yönetim Kurulunun toplanamaması nedeniyle bu yönde bir karar alamamasından ileri gelmiştir. Bütçe ödenekleri üzerinde bir harcama var, bütçenin revize edilmesi gerekiyor ama Yönetim Kurulu toplanamıyor. Bu, vergi rekortmenleri listesinde bulunan bir kuruluş için kabul edilemez bir ciddiyetsizlik.

Yine, Sayın Karakaya da belirtti, üretimle ilgili olan ancak üretimin boşta geçen zamanını, diğer bir ifadeyle çalışılmayan kısım ve sürelerle ilgili olarak giderleri ifade eden "çalışılmayan kısım giderleri" önemli tutarlarda bulunmakta. Kurum, bu şekilde 2015'te çalışılmayan kısım giderleri için yaklaşık 143 milyon lira, 2016'da 144 milyon lira, 2017'de ise 157 milyon lira zarar oluşturmuş. Kuruma ait fabrikalarda, stratejik önemi nedeniyle, siparişi alınamamasına rağmen açık ve kullanılabilir durumda tutulması gereken üretim hatları bulunmakta. Bu bir zorunluluk, bunu anlayabiliyoruz ama Kurumunuz iç piyasada da birçok siparişi zamanında yetiştiremediği için ceza ödüyor, bir de fabrikalara çalışamadığı kısım ve boş işçilik giderleri için para ödüyor. Fabrikalarınızda çalışılmayan kısım ve boş işçilik giderlerinin azaltılması yönünde 2017'den bu yana neler yapıldığı konusunda bilgi alabilir miyiz?

Yine, 2 bulgu üzerinden yerli ve millîlik konusunu ve AR-GE'yi değerlendirmek istiyorum. Kurumun fabrikaları ve diğer ilgili birimlerinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere temini gereken muhtelif ham madde, malzeme ve ürünlerin tedariki için çıkılan ihalelere son dönemlerde bazı ülkelerin teklif vermekten imtina ettikleri, yurt dışı satıcılara yetkili makamlarca ihraç izni verilmemesi nedeniyle bazı sözleşmelerin iptal edildiği, bir kısım ihraç izinlerinin uzun süredir beklediği ve bu nedenle bazı sözleşmelerin iptal edildiği, yurt dışı bankaların kesin teminat için aracılık yapmaktan kaçındığı, dolayısıyla kurumun üretim ve işletme faaliyetlerinin bu konuda olumsuz etkilendiği tespit edilmiştir. Yani üretimin gecikme nedenlerinden biri de bu, malzeme olmayınca üretim yapamıyorsunuz, üretimi geciktiriyor veya cezaya giriyorsunuz. Sayıştayın önerisi "Millî ve yerli kaynak bulma konusunda çaba sarf edin." doğrultusunda. Savunma ihtiyaçlarının karşılanmasında dışa bağımlılığın azalması, teknolojik gelişmelere süratle uyum sağlanması, yeni projelerle ürün tasarımlarının gerçekleştirilmesi için de AR-GE faaliyetleri son derece önem arz etmekte. Kurumun merkezde ve fabrikalarında AR-GE birimi bulunmakta ancak anlaşıldığı kadarıyla "AR-GE çalışmalarına ağırlık veriyoruz, yapılmayanı yapma anlayışı çerçevesinde çalışıyoruz." iddiasına rağmen kısıtlı personel ile yoğun iş yükü nedeniyle ürün geliştirme düzeyinde sınırlı kaldığınızı, ne TÜBİTAK programlarına ne de vergi, teşvik, istisna gibi indirimlerden yararlanamadığınızı görüyoruz.

Bu bulgular doğrultusunda sormak istiyorum: Yakın bir zamanda Meclis Genel Kurulundan AR-GE merkezlerinin kurulmasını teşvik etmek üzere bir kanun çıktı; yerli ve millî sanayinin geliştirilmesi için önemli bir kanundu. Bizler de eksik yönleri tamamlamak üzere görüşlerimizi dile getirsek de kanunun olumlu olduğu konusunda hemfikirdik. Şimdi, Sayıştay 2017 yılında özetle şu öneride bulunmuş: "Yurt dışından mal alımınız kısıtlı, sıkıntılı; yerli ve millîleşin, AR-GE faaliyetlerine ağırlık verin." Kurumunuz dışa bağımlılığı azaltmak, ham madde bulma sıkıntısını aşmak için 2017 yılından bu yana neler yapmıştır ve yapacaktır? Fabrikalarınızın bulunduğu yerlerde AR-GE merkezleri kurulmuş mudur? Kırıkkale Üniversitesi dışında herhangi bir üniversiteyle teknopark kurulması için bir girişimde bulundunuz mu? Ayrıca, Kurumunuzun 2017 yılı Yatırım Programı'nda yer alan ve aynı yıl tamamlanması öngörülen 5 projeden sadece 1'i tamamlanmış, 1'i iptal edilmiş, 3'ü de bitirilemediği için ertesi yıla devredilmiştir. Kurumunuzun, tamamlanma süresi 2015-2018 yılı olarak öngörülen ve hâlen tamamlanmamış kaç projesi bulunmaktadır? Projelerin bu doğrultuda uzun sürelere yayılmasının, işlerin tamamlanamamasının açıklaması nedir?

Bunun dışında, Sayıştay bulgularında yer alıp şu an üst komisyon bulgusunda yer almayan, Oleum Barut Üretim Tesisi Projeniz vardı. Bildiğiniz üzere, oleum, barut için olmazsa olmaz, dışa bağımlılığımızı azaltma bakımından da kritik bir öneme sahip. Mevcut tesisimiz eski teknolojiye sahip ve yeni bir tesis için yıllar boyu birtakım çalışmalar olmuştu. Bu yatırım programında, 1998 yılında başlanmasına rağmen 2007 yılına kadar bir ilerleme olmamış, 2007 yılında Savunma Sanayii Destekleme Fonundan kredi kullanılmış ve Hindistanlı bir yüklenici edinilmiş, 2009 yılında 4,9 milyon euro karşılığında yüklenici firmayla sözleşme imzalanmıştı. 2012 yılında tesisin montaj işlemleri yeni başlamış, 2013 yılında soğuk çalıştırma ve işletmeye alma çalışmaları yapılmıştı. İlerleyen dönemlerde sebebi belirsiz üretim hataları olmaya başlamış bunun sonucunda da işletmeye alınamamıştı. Geçen sürede sorunlar devam etmiş ve 8 Ocak 2020 tarihinde yükleniciyle yapılan bu sözleşme feshedilmiş 28 Şubat 2020 tarihinde de hukuk birimi tahkim sürecini başlatmıştır.

Sayıştayın 2018 raporunda fiziki gerçekleşme yüzde 80, nakdî gerçekleşme yüzde 93 olarak belirtilmiş. Şimdi, bu bilgiler ışığında şunları sormak istiyorum: Tesis için bundan sonraki süreç ne olacak? Atıl yatırım olarak kalacak mı, yoksa yeni bir proje yapılacak mı? Mevcut tesis teknolojisiyle barut ihtiyacını karşılamakta zorluk çekiliyor mu?

Bunların dışında da kısa kısa sorularım var. Makina ve Kimya Endüstrisinin Gazi Fişek Fabrikasında Mayıs 2020 tarihinde devreye alınması planlanan yeni üretim hattı devreye alınabilmiş midir? Bu hattaki yıllık 60 milyon mermi üretim hedefine ulaşılabilmiş midir? Şu an MKE yıllık kaç adet mermi üretimi yapabilmektedir? Bu üretim kapasitesiyle ülkemizin dışa bağımlılığı ortadan kalkacak mıdır? Bununla beraber, MKE'nin en önemli görevi silah üretimi ve ülkemizin dışa bağımlılığını ortadan kaldırmaktır. MKE yaptığı silah üretimiyle dışa bağımlılığımızı ortadan kaldırabilmiş midir?

Çok teşekkür ederim.