KOMİSYON KONUŞMASI

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Teşekkür ederim hem Necip Bey'e hem Hulusi Bey'e sunumlarıyla ilgili.

Önerme yapıyor, tabii, önermeleri dikkate almak gerekir. Bunun en önemli kısmının, finansal açıdan bakıldığında hazinenin bu meseleyle ilgili ne kadarlık bir bütçe ayıracağı yani yarın biz, Sayın Bakanla bir araya geleceğiz ama esas olarak Hazine ve Maliye Bakanlığının bu süreçle ilgili, bizim oluşturduğumuz bu Komisyonun yaptığı çalışmalar sonucunda, öngörüler doğrultusunda 2021, 2022, 2023, 2024 yıllarındaki bütçenin içine ne rakamları koyacağıdır. Belki de aslında biz, bu rakamları bilsek önereceğimiz yasal düzenlemeyi de ona göre yaparız yani yıllık 10 milyar TL'lik bir kaynak aktarılacaksa önermemiz ona göre olmalı, eğer sizin söylediğiniz gibi bu, 15 milyar, 20 milyar bandında olacaksa ona göre olmalı; daha da büyük bir ölçekte bir kaynak aktarılacaksa bütün parametreleri dikkate almak lazım.

Ama ben sizin sunumunuza şunun ilave edilmesini önemli sayarım: Deprem odaklı dönüşüm ya da afet riski altındaki alanlarla ilgili bir dönüşüm meydana geldiğinde kamunun yeni bina yapmaması gerekir. Şimdi, Ankara'da mesela -biz paradan bahsediyoruz- 1-2 milyar TL'lik binalar yapılıyor. Şimdi, lazım mı? Lazım. İhtiyaç var mı? Var ama birinci öncelik midir? Şimdi, bu konuyla ilgili karar vericilerin ya da en azından bizim buradan çıkacak rapor doğrultusunda bir değerlendirme yapması lazım. Şimdi, yukarıda, özellikle bu Çankaya'da Anayasa Mahkemesi, Sayıştay, yüksek mahkemeler; şimdi, devasa binalar oluşmaya başladı. Bunların her birinin ihale bedeli milyarların üzerinde. İşte, Eskişehir Yolu'na, diğer yerlere baktığımız zaman, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü... Yani herkes devasa binalara geçiyor. Mademki biz kaynakların etkin, verimli kullanılması konusunda bir yol ayrımındayız, o zaman buna ilave edilmesi gereken bu geçiş döneminde -işte, beş yıllık bir dönem içindeyse- riskli olduğu için yıkılıp yeniden yapılması gereken binalar dışında... İşte, gittik İzmir'de Valilik binası yıkılmış, Belediye binası yıkılmış, yenisi yapılacak. Bu tür özellik taşımayan kamusal yatırımların ertelenmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü ülkede en temel sorun finansman, biz finansmanı çok ciddi maliyetler ödeyerek elde ediyoruz. Şimdi, bütçe rakamlarını biliyorsunuz, iki ay içinde 34,5 milyar TL'lik bir faiz ödemesi yapılmış yani paraya ödediğimiz faiz bizim bütün bu risklerimizi ortadan kaldıracak rakamların çok daha üzerinde. Birinci boyut olarak bunu getiriyorum.

İkinci nokta da belki şunun üzerinde... Biz de tabii, önerimizi önümüzdeki hafta sunacağız sizlere. Riskli alan üzerinde inşa edilmiş kentlerde bizim nüfusu daha da büyütecek önermelerden olabildiğine uzaklaşmamız lazım. Yani bu konuyla ilgili ne olabilir? Yeni bir üst ölçekli planla kentin oluşturulmasına yönlendirmek lazım.

Bir başka önermem de bu konuda... Siz, yerel yönetimler, merkezî Hükûmet ve -Necip Bey ondan bahsetti- ticaret erbabının bu sürecin içine etkin ve eş değer olarak katılması gerektiğinden... Ben, halkın bu sürecin içinde bir paydaş olarak mutlaka var olması gerektiğini söylüyorum yani işi yapacak olanlar merkezî Hükûmet, yerel yönetimler ama bu tarafta mutlaka halk olmalı. Halkın katılımı olmadan bu süreçleri yönetmenin mümkün olmadığını biz yaşadık ve gördük. Çok basit olan yerlerde bunlar çözülebilir. Şimdi, bir kısım imar plan notlarıyla çözülecek önermeler var, bir kısmı İmar Yasası'yla çözülebilecek, bir kısmı imar yönetmelikleriyle, Tip İmar Yönetmeliği'nin içine konacak olan ek maddelerle yapılacaklar var ama belki 3194 sayılı Yasa'ya o kadar çok ilave yapıldı ki belki bizim yeniden bir imar yasası, baştan sonra, planlayarak, artık her tarafına ek 1, ek 2, ek 3, ek 4'ler yerine bir imar yasasını oluşturup bunun üzerinden gitmek lazım; onu önemli sayıyorum.

Onun ötesinde, tabii, Komisyonumuzun yaptığı alan çalışmalarında aslında gerçeklerle çok daha yakın ve yüz yüze geldik. Benim bir önermem olacak yarın gideceğimiz Elâzığ'ıyla ilgili, Elâzığ Milletvekilimiz Sayın Gürsel Erol da sizinle görüşmüş, bu konuda bir önermesi oldu. Biz belediyeyle görüştük, valilikle görüşüyoruz, ticaret erbaplarıyla görüşüyoruz ama biz deprem bölgelerinde yaşayan halkla teması birinci derecede kuramıyoruz. Sayın Başkan, eğer uygun da görürseniz isten valilikte ister belediyede yapılacak toplantıya depremi en ağır biçimiyle yaşamış olan mahallelerin muhtarlarını da davet edebilirsek biz bir de onların gözünden bir on dakika, on beş dakika da dinlemeyi öneriyorum ben, bunun çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Yani belediyeler hep yaptıklarını anlatır, valilik, diğer kurumlar hep yaptıklarını anlatır ama geri tarafta vatandaş ne yaşamışsa o süreci bir de ondan da dinlemekte fayda var çünkü Komisyonun bir daha böyle bir şansı olmayacak.

Onun ötesinde ben tekrar sunum yapan arkadaşlara teşekkür ediyorum