KOMİSYON KONUŞMASI

YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Teşekkür ederim, sağ olun.

Ben 7.2.2 bulgu üzerine konuşacağım. Tabii ki hem Sayıştayın verilerinde hem de Genel Müdürün cevaplarında tekrara düşmemek adına söylemeden direkt konuya girmek istiyorum.

Kamuda kendi binaları varken kiraya çıkan kuruluş örneğine fazlasıyla rastlıyoruz zaten, buna sadece bakanlıklar değil KİT'ler de dâhil. Eti Maden hizmet binasının uzun yıllar bakım ve onarımının yapılamaması, 2 kez yangın tehlikesi atlatması, deprem performans testlerinde de güçlendirme ihtiyacının ortaya çıkması nedeniyle TOKİ'ye bina yaptırma kararı vermiş ancak kendi binasını da Adalet Bakanlığına devretmiş. Bina kullanılamaz durumdaysa Adalet Bakanlığı bu binayı üstüne para vererek neden devralmıştır; bu da ayrı bir değerlendirme konusu.

2011 yılından itibaren dönem itibarıyla -150 bin liraya kiracı bulamayan binaya- üç yıl peşin olmak üzere aylık 330 bin lira ödediğiniz binanın kiralanması hangi usulle yapılmıştır? Binanın kiralanmasında dönemin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek aracılık yapmış mıdır? 2018 yılı sonuna kadar 30,6 milyon lira kira bedeli ödendiğini Sayıştay raporlarından öğreniyoruz. 2018 ve devam eden ödenen kira miktarıyla TOKİ kanalıyla yaptırılan binanın kurumunuza toplam maliyeti ne kadar olmuştur?

Ayrıca, diğer bulgulardan 7.2.5'te bulunan bulguya değinmek istiyorum. Muğla'da, Bodrum'da, Güllük beldesinde yaklaşık 30 dönümlük bir taşınmazınız söz konusu Eti Madene ait ve burası sosyal tesis idi. Tabii, bu sosyal tesis, 2006 yılından sonra kısmi onarımlar dışında esaslı bir bakım onarım yapılmadığından tamamıyla kullanılamaz hâle gelmiş. Anlaşıldığı kadarıyla, 2008 yılından itibaren de çıkarılan ihalelere talipli bulunamaması ve bürokrasinin uzaması nedeniyle taşınmazın elde kaldığı, bununla birlikte de atıl durumda olan lojman ve sosyal tesisler için kurum tarafından 2016 yılında 219 bin lira, 2017 yılında 227 bin lira; toplamda 446 bin lira gider yapılmış. Sayıştayın uyarısı, bu gider miktarı diğer yıllara eklendiğinde katlanarak artmakta. Kurumunuz Sayıştay bu bulgusuna şöyle bir cevap vermiş: Kurum personelinin motivasyonu ve aidiyet duygusunu artırmak amacıyla atıl durumda bulunan tesisin amacına uygun değerlendirilmesi kapsamında 2019 yılı programına alınması planlanmış ancak 2018 yılındaki tasarruf genelgesi uyarınca ilerleyen dönemlerde değerlendirilmesi kararı alınmış. Şimdi, Bodrum gibi, Güllük gibi lokasyonu da güzel, tatil için imkânlı, personelinizin motivasyonu için de önemli bir yerde, bunların şayet satılmasıyla ilgili ihalelere talipli bulunamaması gibi bir şey söz konusu olduğunu zannetmiyorum ama satmak istemiyor anladığım kadarıyla kurum, kurum da kendi içinde bunu değerlendirmek ve burada yeni bir sosyal tesis yapmak istiyor ki kâr eden bir kuruluşta tasarruf ise şayet maksat, tasarrufu başka yerlerde aramak lazım. Burada gerçekten bu personelin motivasyonu için de böyle bir tatil yerinin yapılması kurum için önemli. 2006 yılından itibaren neredeyse kullanılamayan bu tesislerle ilgili oluşan kamu zararını sormak istiyorum.

Teşekkür ederim.