| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Genel Müdürlüğünün (TPAO) 2017 ve 2018 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 17 .03.2021 |
MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bu, sismik gemisinin alımı son derece elzem bir olay, bunu kabul ediyorum ama sondaj gemilerinin alınması... Kiralık alınsaydı daha "feasible" olmaz mıydı? Şimdi, sismik gemisi, evet, araştırmayı biz kendimiz yapacağız, umarım, "3D seismic" yani 3 boyutlu sismik cihazlarıyla donatılmıştır onlar. Burada hata payı ne kadar oluyor, "3D seismic"te?
Şimdi, bu gemileri satın alacağımıza, kiralık, personeliyle beraber alsaydık daha hesaplı olmaz mıydı? Tabii, çok büyük rezervler tespit edildikten sonra gemi alınması da elzemdir, ona da katılıyorum ama işin başında en azından deneme açısından açılan kuyularda kiralık gemiler kullanılsaydı maliyet ne olurdu? Gerçi bu sektörde -ben de mühendislik kariyerimin yüzde 50'sini petrol sektöründe geçirdiğim için- bazı doneler var bende. Kara sondajında mesela büyük şirketler kule kiralıyor satın alma yerine ama Türkiye Petrollerinin kendi kuleleri var. Ben yabancı bir petrol şirketinde çalışıyordum, bir sondaj kulesinin personeliyle beraber bize maliyeti günlük 100 bin dolardı. E, tabii, bir günlük gecikme 100 bin dolara mal olduğu için o gecikmeden hesap sorulurdu bizde ama biz komşu sınırlar içinde bu faaliyetleri aktardığımız için sizin faaliyetlerinizi de görüyorduk. Aynı kulenin altı ay bir noktada kaldığını ben tespit ettim, altı ay bir noktada çakılı kaldı hiçbir aktivite göstermeden. Bunun hesabı sizde sorulmuyor mu? Çünkü yani kayıp bayağı yüksek oluyor.
Şimdi, ben şunu öğrenmek istiyorum: Sizin sondajlarınız, karadaki sondajlarınız genelde Diyarbakır, Batman çevresinde 1.800-2.000 metrede oluyor. Bu, kaç günde tamamlanıyor? Bize konulan kota bir aydı, daha fazla uzatılmıyordu ama sizin yaptığınız sondajlar kaç gün sürüyor?
Bir de çevre duyarlılığı açısından bazı şeyler sormak istiyorum. Şimdi, komşu sahalarda çalıştığımız için aynı şeyleri gördük. Bize sondaj çukurunun kapatılması olayında bayağı baskı yapılırdı ama Türkiye Petrolleri sahasında hiç kimse bunlara dokunmazdı bile. Tuzlu suyu, çıkarılan drenaj suyunu direkt deşarj olarak sizin yaptığınızı gördük ama bize cezalar yazıldı o dönemde. Bir de petrolden dolayı oluşan çevre kirliliğinden biz cezalar ödedik; aynı, komşu sahada size hiçbir şey yapılmadı. Yani çevreyse aynı çevre, zarar veriyorsak aynı zararı veriyoruz; sadece devletin himayesinde olunduğu için imtiyazlı davranılıyordu.
Bir de gümrüksüz malzemelere ben dokunacağım. Gümrüksüz malzemelerin işin hitamında hurda olarak Makina Kimyaya devredilmesi zorunluluğu vardır yasal olarak. Tabii, özel şirketlerde de bunun bir sürü sakatlıkları vardı çünkü çalınan, kaybolan malzeme çok olurdu; eminim sizde de bunlar oluyordu. E, tabii, bu her yönüyle kayıp oluyor. Bu, hurda malzemenin yeniden değerlendirilmesi imkânı varken birileri alıyor, deve yapıp kayboluyor, gidiyor. Bunun üzerinde çalışma yaptınız mı, geliştirdiniz mi?
Şu anda karada çalışan, faal kaç tane kuleniz var? Aktif olmayan kaç tane kuleniz var? Bunları da öğrenmek istiyorum.
Teşekkür ederim.