KOMİSYON KONUŞMASI

SENA KALELİ (Bursa) - Teşekkür ederim.

Şimdi, Sayın Başkanım, zaten daha önce Kıyı İmar Kanunu, Orman Kanunu, Afet Riski Yasası'yla vesaire, zaten devre dışı bırakılmıştı. Ekstradan, yeniden birtakım düzenlemeler getiriliyor. Bunun içinde elektrik dağıtım şirketlerinden kaynaklanan sorunların nasıl çözüleceğini anlamadığımız birtakım düzenlemeler de olacak. Bu elektrik dağıtım şirketleri şu anda Türkiye genelinde, kendi yaşadığım ilde, özellikle hem faturalarda kayıp kaçak bedellerini fazlasıyla yansıtmaları nedeniyle hem de yeterli hizmet vermemeleri, özellikle kar yağdığı dönemlerde Bursa'da en az 17 köy elektriksiz, doğal olarak susuz kaldı, ulaşım yapılamadı ve elektrik dağıtım şirketleri maalesef 17 ile 20 gün arasında elektrik veremedi bu köylere. Böyle düzenlemeler yapıyoruz ama düzensiz ve yaptırımsız, belki de kontrolsüz, denetimsiz çalışan hem özelleştirilmiş bu elektrik dağıtım şirketleri hem de özelleştirilmiş kara yolları bakım hizmetleri yirmi dört saate yakın yollarda kalmamıza neden oluyor. Gene Bursa-Ankara yolunda dünden önce böyle bir durum gerçekleşti, İzmir yolunda gerçekleşti. Biz bu yasal düzenlemelerle birtakım hakları, tahsisleri, devirleri yapıyoruz bu özelleştirilen şirketlere. Burada nitekim benim gördüğüm bayağı enteresan bir madde var. Lisans alması gereken, nükleer santral yapımıyla ilgili bazı şirketlere kamu arazileri, hazine arazilerini devretmemiz gerekecek anladığım kadarıyla kendilerine. Bu devirleri yapıyoruz, kendi arazilerimizi yabancı şirketlere veriyoruz, özelleştiriyoruz. Daha sonra denetim de yapamıyoruz. Teknolojisine hâkim olmadığımız bir nükleer santral yapımı söz konusu ve tamamen teslim olduğumuz düşüncesi bende hâkim oluyor.

Bu, kıyıda, yani "sağlam zemin" diyorsunuz Sayın Müsteşarım ama dolgu alanlarından da söz ediyorsunuz. Nasıl sağlam zemin oluyor? Otel yapılamıyor, ev yapılamıyor kıyılarda 100 metre mesafesinde, nükleer santral yapıyoruz.

Bu tür çok önemli kararları alırken her türlü önlemi aldık mı? Yani biz ekonomide, üretimde, KOBİ'ler elektrik enerjiyi daha az yoğun kullanan KOBİ'lere, bilişim sektörüne, tarıma, turizme ağırlık verdik mi, tasarruf önlemleri aldık mı, Enerji Şûrası'nda bunları yeterince tartıştık mı ki bu tür düzenlemelere gidiyoruz? Bu tahsisler, devirler kimlere olacak? Daha sonra bununla ilgili nasıl hesap sorabilecek konumda olacağız?

Bugün yapılması istenen ve tali komisyon olarak bizden beklenen, özellikle çevreyle ilgili, Türkiye'nin en mutlu şehri Sinop'ta da böyle bir planlama var. Yani biz şehirlerimizi mutsuz hâle mi getireceğiz? Bunların atıklarını nereye, nasıl taşıyacağız, nasıl yok edeceğiz, nasıl önlemler alacağız, bunları bilmeden biz bu Komisyondan bu kararları nasıl geçireceğiz?

Teşekkür ederim.