KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Buna bakacağız, değerlendireceğiz.

Şimdi burada bir prensip belirleyelim efendim. Yani ben herkesin dinlenmesinden yanayım, hangi görüşte olursa olsun ama burası bir araştırma komisyonu. Hiç bilgisi olmayana, burada birtakım hava atacak insanlara da müsaade etmememiz lazım. Gerçekten bakın, ben bazı isimler belirledim, arkadaşlardan, kurumlardan teklifler geldi, hepsinin CV'lerine baktım, hakikaten bu konuda araştırma yapmış, rapor yazmış, birtakım çalışmaları olanları sizlere teklif edeceğim. Yani zaten sizin teklif ettiklerinizin pek çoğu da burada var, Boğaziçi Üniversitesinden, ODTÜ'den vesaire hepsi var. Yani burada biz bir prensip kabul edelim. Belli bir şeyin üstünde araştırmacı, uzman kişileri mi dinleyeceğiz? Burada, gelip sohbet edecek insanlara vaktimiz yok. Gerçekten ilim adamı, gerçekten uzman olan herkesi burada dinlemeye hazırız.

MURAT BAKAN (İzmir) - Sayın Bakanım, bizim önerilerimizin tamamı, hepsi sizin dediğiniz niteliklere sahip, değerlendirilirse mutlu oluruz.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Tamam. Müsaade ederseniz onu değerlendirelim, ben bunların hepsinin CV'lerini çıkaracağım, bir araştırması var mı, yok mu? Yoksa burada boşuna vakit geçirecek vaktimiz de yok, havanda su dövmememiz lazım.

Bir de siz az önce dediniz ki: "Sizin de günahınız var." Yahu, benim nasıl günahım olabilir? Ben susuz 76 şehre su götürdüm, iklim değişikliğiyle ilgili en büyük çalışmaları yaptık, gerçekten muazzam bir çalışma yaptık. Günahımız varsa onu söyleyin, hangi günahım varsa onları lütfen liste yapın, "Sizin şu şu günahlarınız vardı." diye.

MURAT BAKAN (İzmir) - Sayın Bakan, aslında ben durumu ifade ettim. Siz bu dönemlerde kabinede görev yaptınız.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Tamam.

MURAT BAKAN (İzmir) - Herhâlde 2 ayrı Bakanlık yaptınız diye biliyorum, yanlış hatırlamıyorsam.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Evet, Çevre ve Orman Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı, on bir yıl Bakanlık yaptım.

MURAT BAKAN (İzmir) - Çevre ve Orman Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı yaptınız. Dolayısıyla bu nehirler kirlenirken...

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - DSİ'de Genel Müdürlük yaptım, İSKİ'nin Genel Müdürlüğünü yaptım.

MURAT BAKAN (İzmir) - Biliyorum, biliyorum, ben gayet iyi tanıyorum sizi, İzmir Milletvekilliği yaptınız.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - İzmir'e beş ayda çok şey yaptık ama.

MURAT BAKAN (İzmir) - Beş ay, beş ay yani yaptıklarınız için teşekkür ettik. Yani demek istediğimiz şu: Herkes kendi özünü dara çekecek, eksiğimiz de var elbet, her şey mükemmel değil.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Tabii.

MURAT BAKAN (İzmir) - Biz de eksiği kendi özümüzde ararız, yanlışımız varsa deriz ki yanlış var. Burada su havzaları noktasında, nehirler noktasında, göller noktasında, sulak alanlar noktasında ciddi sıkıntılar var.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Murat Bey, hepsini ele alacağız ama şimdi gündemimiz nedir? Bakın, gündemin dışına çıkıyorsunuz.

MURAT BAKAN (İzmir) - Çıkmıyorum, siz dediniz ya: "Günahımız nerede?" E, siz de on bir yıl görev yaptınız, bunlar bunu yaparken Bakandınız, onu söyledik yani bir şey değil, alınmayın.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Yani şu anda yaptığımız tesisler olmasa elimizi yıkayacak su yoktu.

MURAT BAKAN (İzmir) - Ya, biz yapılan işleri takdir ediyoruz Sayın Bakan.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - İzmir'de Gördes Barajı'ndan şu anda ne kadar su veriliyor biliyor musunuz? Gördes'te saniyede 2 metreküp su veriliyor şu anda, günde 175 bin metreküp su veriliyor. Yani "Gördes'ten su yok." dediniz; tamamını bizim...

Şimdi şöyle yapalım, başka söz talepleri varsa onlara da söz vereyim.