| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi Genel Müdürlüğünün 2017 ve 2018 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 31 .03.2021 |
MUSTAFA TUNCER (Amasya) - Sayın Başkan, Sayın Genel Müdürümüz, kıymetli arkadaşlar; hoş geldiniz, iyi bir toplantı olmasını temenni ediyorum. Ben de öneriyle ilgili söz aldım.
Türkiye piyasasında içecek, tatlı ve birçok gıda ürününde yüksek yoğunluklu tatlandırıcı kullanılmaktadır. Bu ürünler genelde pancar şekeri kullanılan gıdalara göre çok daha ucuza satılmaktadır. Yüksek yoğunlukta tatlandırıcılı ürünler diyabetik hastalar ve kilo kontrolüne yönelik ürünlerde daha çok kullanılmaktadır. Diyabetik hastalar dışında, beyaz şekerin kullanıldığı hemen her üründe de kullanımı mümkündür ve kullanılıyor da. Bu hem insan sağlığı hem de şeker piyasası -sizin açınızdan- açısından çok önemli büyük bir risk oluşturmaktadır. Kaldı ki 4634 sayılı Şeker Kanunu'nun 2'nci maddesinde şekerin tanımı yapılırken de şeker pancarı, şeker kamışı ve nişastadan elde edilen ürünler şeker tanımı içinde sayılmış, şeker ve şeker türevlerinin yerine geçen şeker alternatifi tatlandırıcılar şeker olarak sayılmamıştır. Yani Şeker Kanunu'na göre, bunların gıdada kullanılması mümkün değildir şeker yerine ikame olmak üzere, dolayısıyla Kurumun bu anlamda yetkisi vardır. Sayın Genel Müdür cevapta, bu hususta yetkinin Türkiye Cumhuriyeti Tarım Bakanlığı Şeker Dairesinde olduğunu, orayla yazışmalar yapıldığını belirtmişti ama biz o dönemde de çok büyük itirazlarda bulunmuştuk. En büyük hata aslında Şeker Kurumunun bu ülkede kapatılmasıyla yapıldı. Şeker Kurumu bağımsız bir kurum olarak Türkiye Şeker Fabrikalarıyla da tamamen iç içe çalışan bir kurumdu ve bu hususları bizzat denetleyen, gerekli önlemleri de alan bir kurumdu. Özellikle Türkiye Cumhuriyeti öncesinde devletin, Osmanlı İmparatorluğu'nun şeker ihtiyacının tamamının dışarıdan karşılandığını hepimiz biliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'yle birlikte ve Şeker Kurumunun kurulmasıyla birlikte dışarıdan ithal edilen şeker ihtiyacı tamamen ülkenin kendi içinden, kendi imkânlarıyla, kendi çiftçi ve kendi evlatlarından karşılanır duruma gelmişken dışarıdan gelen çok büyük baskılar karşılığında Şeker Kurumunun kapatılması bu sonuçları doğurmuştur. Bence sizin Türkiye Şeker Fabrikaları olarak yapacağınız ilk iş, Şeker Kurumunun açılması yönünde baskılarınızı artırmanızdır. Diğer türlü, biz her sene bu yüksek yoğunluktaki tatlandırıcıları burada konuşmaya devam edeceğiz.
Teşekkür ederim.