| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi Genel Müdürlüğünün 2017 ve 2018 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 31 .03.2021 |
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Teşekkür ediyorum Başkanım.
Benim Genel Kurulda da konuşmam var Sayın Başkanım, önce Kemal Ağabey'e teşekkür ediyorum.
Sayın Başkanım, Kurumun değerli yöneticileri, tekrar sizleri saygıyla selamlıyorum.
Şeker pancarı gerçekten Türkiye ekonomisine çok ciddi katkıları olan... Biz, tarımın bir defa biz Türkiye'nin geneline yayılmasını istiyoruz, köylerimizin boşalmasını da mümkün olduğunca istemiyoruz. Şeker pancarı bu manada, özellikle Doğu Anadolu Bölgesi'nde ciddi manada bir istihdam alanı oluşturuyor. Aynı zamanda da şeker hepimizin bildiği gibi stratejik bir ürün. Dolayısıyla, her yönüyle, geliştirilmesi, üretilmesi, pazarlanması bizim için çok ciddi öneme sahip bir ürün.
Tabii, dünyadaki rakamlara da baktığımız zaman, Türkiye'nin durumu uluslararası arenada gayet iyi. "Dünya genelinde 5'inci, Avrupa'da 4'üncü sıralardayız." diyorsunuz ama verimlilik açısından özellikle dünyada 23'üncü sıradayız yani üretimde şeyimiz yüksek ama verimliliğe geldiği zaman maalesef sıralamamız biraz düşüyor. Bununla ilgili, tahmin ediyorum, burada şeker fabrikalarının zaten 5-6 tane önemli unsuru var, bunlardan bir tanesi tohum işleme ve araştırma bununla ilgili tahmin ediyorum hak ettiğimiz yerde değiliz. Rakamlarımız yukarıda ama birim başına, dekar başına verimimiz maalesef eş değerlerimize göre daha düşük.
Tabii, bunun hemen arkasından yerli tohum geliyor. "2023-2024'te başlayacağız." dediniz, bu sevindirici bir şey, artık hibrit tohumlarla bu işin olması mümkün değil, buna da çok ciddi rakamlarla para ödediğimiz de ortada. Tohumla ilgili yaptığınız çalışmaları da aynen destekliyoruz.
Yine bunun devamında, sizin bütçenize baktığımda, mesela 2018'de 120 milyonken 2019'de 83 milyon, 2020'de 120 milyon, 2021'de 128 milyon. Şimdi, büyüklüğünüze baktığınız zaman yatırım bütçeniz ile büyüklüğünüz arasında bence bir orantısızlık var yani siz bu bütçeyle bu fabrikaları günün teknolojik üretim seviyelerine gelmekte zorlanacağınızı düşünüyorum çünkü üretim maliyetlerinizi düşürebilmeniz için, uluslararası arenada rekabet edebilmeniz için birim maliyetlerinizi düşürmeniz lazım. Bunun en başında da ciddi oranda enerji tüketiyorsunuz, makine üretiminiz var, teknolojiye biraz yatırım yapmanız lazım ki zararlarınız biraz aşağı çekilsin. 2019-2020-2021 yılıyla ilgili bizde rakamlar yok ama yatırım yaptığınız takdirde, dünyada üretilen teknolojileri takip ettiğiniz takdirde birim maliyetlerinizin düşeceğini ümit ediyorum. Bununla ilgili bir çalışmanız, bir hedefiniz var mı yani bu zarar daha nereye kadar gidecek? Yani bir projeksiyonunuz vardır, şöyle bir yatırım yapabilirsek bu yatırım projeksiyonuna göre biz de şu sonuçları alabiliriz diyebileceğiniz bir rakam var mı?
Yine bunun paralelinde özelleştirilen fabrikalar var, işte bunların taahhütleri var, mesela özelleştirmesi yapılmış bunların, Erzurum, Alpullu, Elbistan, Muş Şeker Fabrikalarının yüzde 90'ın altında üretim yaptığı tespit edildiği hakkında basında bazı haberler okuduk. İşte mesela Elbistan Şeker Fabrikasının kotasının yüzde 65'ini, Erzurum, Erzincan yüzde 61'ini, Muş Şeker Fabrikasının yüzde 39'unu karşıladığı görülüyor yani ihale şartnamesine göre de yüzde 90'ın altındaki rakamların teminat mektuplarının Hazineye gelir olarak kaydedilmesi gerekiyor. Bununla ilgili rakamlar var mı, durum nedir, bununla ilgili bilgi verebilir misiniz? Yani bu eksik 90 bin ton karşılığı bedel Hazineye irat kaydedilmiş mi?
Yine bunun devamında, tabii, şeker üretiminin, şeker pancarı üretiminin yan alanlarından biri de hayvancılık. Yani bugün sizin melas ve özellikle pancar posası, otomatikman bu alanı destekliyor ama ben size şunu söyleyeyim: Ben inşaat mühendisiyim, sektörden çok fazla anlamam ama geçtiğimiz yıl yani 2020 yılı içerisinde hayvancılık faaliyetinde bulunanların çoğu bu işten zarar ettiler. Yani "Karkas eti 32-34 liraya satıyoruz." dediler, yemi hesap ediyor, giderlerini hesap ediyor, hatta bulunduğu fabrikanın amortismanını da üretime dâhil etmemek üzere zarar ettiklerini ifade ediyorlar. Burada tabii hayvancılıkla ilgili en büyük girdi de yem ve biz buna da çok ciddi rakamlar ödüyoruz. Tahmin ediyorum geçtiğimiz sefer böyle bir video izletmiştiniz bize, bunların ekonomiye kazandırılmasına yönelik. Bu alanda durumumuz nedir yani Türkiye'deki yem ihtiyacının yaklaşık yüzde kaçını karşılıyoruz? Buna yönelik bir projeksiyonunuz var mı? Bunun üretimiyle ilgili bize net bilgiler ifade edebilir misiniz?
Yine bunun paralelinde, alkol fabrikası var. Arkadaşlarımız da ifade ettiler yani hep gıda sektörü gibi sektörler stratejik diyoruz. Hakikaten bu kolonya konusunda, etil alkol konusunda çok ciddi sorunlar yaşandı. Belli fabrikaları çalıştırdınız. Bu süreç de daha bitmedi, tam tersine dün itibarıyla 37 bin rakamlarını gördük ki bunlar çok ciddi rakamlar, mutasyon oranları artık yüzde 75'lere doğru gidiyor, eskiden Sayın Bakanı görüyorduk ama bu rakamları görünce o da herhâlde ortadan kayboldu. Dolayısıyla, bu manada yani etil alkol, dezenfektan konusunda çok ciddi üretimler yapmamız lazım gelir diye düşünüyoruz çünkü bununla ilgili bir sonuç yok yani nereye gittiğine dair. İşte aşıdaki çalışmalar ortada... Dolayısıyla bizim bu alkol fabrikasına çok ciddi ihtiyacımız var gibi duruyor. Bununla ilgili üretim miktarı nedir? Gelecek yıllara doğru bir üretim projeksiyonunuz var mı? Tabii, bunlar şart değil, bununla ilgili bunların yan ürünleri de vardır, onunla ilgili de neler yapıyorsunuz? Yani "Bununla ilgili hububat ekiyoruz." diyorsunuz... Yani sizinki Türkiye'nin tarımının ana girdilerinden biri, tarım sektörünün köşe taşlarından biri. Dolayısıyla her hâlükârda desteklenmesi lazım, millî bir yapı olduğunu düşünüyoruz. Her türlü katkıya da biz -ben kendi partimiz adına söyleyeyim- hazır olduğumuzu buradan ifade etmek istiyoruz.
Mesela bu 2020-21 yılı ilgili yatırım hedefleriniz dâhil, bu zararı azaltmaya yönelik hedefleriniz dâhil ne düşünüyorsunuz? Bir de Türk Tarım AŞ diye bir şirketten bahsediliyor, bunun yüzde 49'una ortaksınız, yüzde 51'ine bildiğim kadarıyla Vakıf Katılım. Buradan ürettiğiniz ürünleri satıyorsunuz, bu sattığınızı herhâlde onlar da pazara sunuyorlar, yani bu aradaki ilişki nedir? Ticaretinizin yüzde kaçını bu şirket üzerinden yapıyorsunuz veya bunun dışında da ticaret alternatifleriniz var mı? Yani böyle bir şirket kurmaya neden ihtiyaç duydunuz? Onu da izah ederseniz memnun oluruz.
Yine 696 sayılı Kanun'a göre yaklaşık 1.300 civarında mevsimlik işçi statüsünde çalışan var. Bunlar, aslında mevsimlik gibi görünüyor ama çoğu kapasiteli insanlar, yani bana içlerinde mühendis olduğunu, ustalar olduğunu söylüyorlar. Bunların kadroya geçirilmesine yönelik bir çalışmanız var mı? Bu arkadaşların kadro talebi var. Bu da benim zaten çok anlayabildiğim bir şey değil yani uzun yıllardır bu kapsamda çalıştıklarını ifade ediyorlar, dolayısıyla "Biz de bir an önce kadroya geçelim." diye talepleri var.
Şimdi, özellikle bu şeker fabrikalarını yapan makine fabrikalarınız var. Bununla ilgili bu makine fabrikasının durumu nedir? En son sizinle Çarşamba Fabrikası üzerine... Burada Samsun Milletvekillerimiz var, Neslihan Hanım, Kemal Bey, muhakkak onlar da ifade edecektir. Geçen yıl üretime başlamayı ümit ettik ama maalesef üretime geçemedik, özellikle Çarşamba bölgesindeki ürünleri de bir başka yere naklettik. Bunların tabii, hepsi bir maliyet. İşte pandemi dolayısıyla bazı şeylerden bahsettik. Buradaki son durum nedir? Tahmin ediyorum artık bu sene Çarşamba Şeker Fabrikasını hep beraber açma şansımız olur çünkü Çarşamba Şeker Fabrikası en genç fabrikalarımızdan biri, belki de en yeni teknolojiye sahip olan fabrikalardan biri. Buradaki son durum, üretimdir, kapasitedir veya geleceği yönelik farklı düşünceleriniz var mı? Burada bize somut bilgiler verirseniz memnun oluruz.
Tabii, bunun devamında satılan fabrikaların durumu var, bu kotalar var. Mesela bunlarla ilgili bir müdahaleniz olabiliyor mu? Mesela diyorlar ki fire oranlarını özellikle düşük tutuyorlar, veyahut şeker oranını düşük tutuyorlar. Dolayısıyla tabii asgari ücretle eleman çalıştırdıkları için onların maliyetleri daha düşük. Eleman çalıştırmalarına çok fazla müdahale edemezsiniz ama böyle bir şeyi tespit ettiğiniz takdirde- çünkü bu neticede o bölgenin üreticisini doğrudan etkiliyor- üreticinin zarara uğramaması açısından bu tespitlere sizin bir müdahale etmeniz mümkün mü, sizin kontrolünüz altında mı? Böyle bir şey olduğu zaman herhangi bir müdahalede bulanabiliyor musunuz?
OTURUM BAŞKANI NEVZAT ŞATIROĞLU - Sayın Yaşar, süremiz doldu, toparlayalım lütfen.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Toparlıyorum Başkanım.
Ben, çalışmalarınızı destekliyorum, gayretlerinizi görüyoruz. Ben ümit ediyorum ki... Türkiye'nin işte en büyük kuruluşlarından biri, Türkiye'de sürekli ilk 500'ün içerisinde burada, ISO'da, Sanayi Odasında. Netice itibarıyla bunların bir önemi yok, bunlar Türkiye'nin varlıkları, sizler de bizler de geçici olarak bu müesseseleri yönetiyoruz. Hepimizin bir tane amacı var, bunu da bir adım ileri götürmek. Ben bu konuda size güveniyorum, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
Başkanım, kusura bakmayın, ben Genel Kurula gidiyorum, benim cevaplarımı yazılı olarak verebilirsiniz diyorum, başarılar diliyorum.