| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi Genel Müdürlüğünün 2017 ve 2018 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 31 .03.2021 |
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Teşekkür ediyorum Başkanım.
Sayın Genel Müdürüm, TÜRKŞEKER'in değerli yöneticileri hoş geldiniz.
Şimdi, 2018 yılında, 2017 yılında Türkiye'nin temel gıdası ve millî ürünümüz şeker pancarının üretimi ülkemize devam ediyor ama üretimin sağlandığı şeker fabrikalarını kaybetmiş bulunuyoruz.
Şimdi, ben söze şöyle girmek istiyorum: Siz Türkiye'deki şeker fabrikalarını tamamen özelleştirdiniz; yüzde 80'ini, yüzde 90'ını. Şu anda taban fiyat açıklıyorsunuz, bu taban fiyat açıklamasında sizin etkinliğiniz, yetkinliğiniz nedir? Uygulamanız nedir? Yani orada taban fiyatı açıklamak ayrı bir şey ama şeker fabrikaları üzerindeki bunu uygulatmada, aldırmada sizin oradaki etkiniz nedir?
Serbest piyasa koşullarında fabrikaların kendi aralarında rekabetçi bir şekilde şeker pancarını alıp şekeri ve diğer yan ürünlerini, zaten kendi alternatiflerini de üretiyorlar ama vatandaşımız, çiftçimiz diyor ki: Artık devletimiz... TÜRKŞEKER ve Türkiye Şeker Kurumunun değerli yöneticilerini sanki bu şeker kontrolü kendi ellerinde, şeker pancarının kendi üretimi de... Ben gördüğün kadarıyla söylüyorum ne üretimi ne de şeker üretimindeki, işlenmesindeki etkiler sizin üzerinizde değil. Eğer üzerinizdeyse nasıl bir uygulama yapıyorsanız onu da bize sözlü ve yazılı olarak anlatmanızı diliyorum.
Diğer taraftan, şeker fabrikası, şeker pancarı tabii ki çok önemli, önemli olmasıyla beraber, şekerle beraber şeker pancarından melas ve pancar posası -esasında Türk çiftçisinin bildiği küspedir- yani halkımızın deyimiyle küspe üretimidir, bu küspe çok önemli bir hayvan yiyeceğidir. Küspenin bir yaş küspe olarak tüketilmesi söz konusudur. Daha önce silaj yöntemiyle bunun saklanması ve yedirilmesi söz konusuydu ama teknolojinin gelişmesiyle beraber kuru küspeye dönüldü ve Türkiye'nin her yerinde ülke çiftçisinin hayvancılıkta tükettiği önemli bir gıdasıydı. Şu anda, bu gıdanın tüketiminin elinizden çıktığını görüyoruz. Diğer şeker fabrikaları da maliyetlerinin yüksek olması, piyasa koşullarındaki diğer tahıl gıdalarının bunun altındaki bir fiyatla oluşması nedeniyle istenildiği kadar bunu üretmek istemiyorlar. Şimdi, buradaki durumu siz neyle düzeltmeye çalışıyorsunuz yani bu küspeyi neyle halletmeye çalışıyorsunuz, nasıl bir durumla kontrol altına almaya çalışıyorsunuz? Bunun da cevabını almak istiyorum.
Tabii, şeker pancarının olduğu yerde münavebe oluşumu çok önemli yani bir yıl şeker pancarının ekilip ikinci yılda da başka bir tahılın ekilmesi çok önemlidir çünkü şeker pancarının ekildiği yerde azot yapısının çok yüksek olduğunu verimlilik elde ettiğini ve nadas yerine geçtiğini Türk çiftçisi biliyor. Bunu da yok ettiniz. Şu anda bundan yirmi yıl öncesinde, yirmi beş yıl öncesinde ekim yapılan o kötü koşullarda, tarımsal aletlerin çok olumsuz olduğu dönemdeki kadar dahi bugün, gelişmiş tarım aletleri kullanılarak bir dekarda, tonda şeker pancarı üretilmiyor çünkü veriler onu gösteriyor şu anda.
Şimdi, size soruyorum: Arkadaşlarımız, Sayın Vekilim, Neslihan Hanım ve Bedri Bey'in bahsettiği Çarşamba Şeker Fabrikasından... Çarşamba Şeker Fabrikası Türkiye'deki cumhuriyet tarihinin en son yapılan şeker fabrikalarından birisidir. Teknolojisi en son, makine donanımları en son olan bir fabrika burası. Ama ne hikmetse, 2011 yılında yanlış politikalar yüzünden, özellikle ülkeyi on dokuz yıldır yöneten bir siyasal iktidarın yanlış uygulamaları yüzünden 2011 yılında şeker pancarının işlenmesine ve şeker işlenmesine son verildi Çarşamba Şeker Fabrikasında. Neden öyle oldu? O O Çarşamba Şeker Fabrikasının olmuş olduğu bölgedeki üretim genelde kırsal alandır yani sulu tarımın olmadığı yerlerden gelen şeker pancarının üretildiği yerdir. Neresidir buralar? Samsun'un Ondokuzmayıs ilçesi, Kavak ilçesi, Lâdik ilçesi, Havza ilçesi; diğer taraftan Amasya'ya bağlı Taşova'nın belli bölgeleri; diğer taraftan Ordu'ya bağlı bölgelerden gelen şeker pancarının ve buna bağlı olarak da -alternatif olarak- Sinop bölgesinde üretilen şeker pancarlarının üretime dönük burada işlenmesi için geldiği bir yerdi. Ama tabii ki sulu tarımın olduğu yerden 8-10 ton şeker pancarı alınırken bu alanlardan, bu bölgeden ton başına 4 ile 6 alındığını biliyoruz yani tonajının az olduğu ama şeker veriminin yüksek olduğu bir yer burası. Bu tüketimi durdurdu çünkü taban fiyat uygulamasını gerçekleştiremediniz orada. Türkiye'deki taban fiyatının üstünde bir fiyat olgunlaştırılsaydı, yapılsaydı o bölgedeki şeker pancarı ekimi bitmeyecekti; bu bir yanlıştı.
Şimdi, siz 2011 yılında burayı özelleştirmeye koydunuz, 650 milyon dolar civarında bir rakamla bir şirket burayı aldı ama görebildiğimiz kadarıyla son şeker fabrikalarının özelleştirilmesinde böyle bir rakamın olmadığını görüyoruz. Çarşamba Şeker Fabrikasının kapasitesi diğer fabrikalardan daha düşük olmasına rağmen ve bölgesel olarak da atıl bir duruma gelmiş bir şeker fabrikasını, Çarşamba Şeker Fabrikasını neden 650 milyon dolar gibi fiyatlarda tutarak satamadınız, altında bir fiyat olgunlaştırılamaz mıydı? Yanlış politikalar bunlar.
Ben sizden arz ediyorum, özellikle Türkiye Büyük Millet Meclisinde şu andaki Komisyonda bulunan arkadaşlarıma da bu konuyu arz etmek istiyorum. Bu tür uygulamaları mutlaka ele aldırmak zorundayız, ele alınması gerekiyor. Ben Sayıştayın da bu konuda bir rapor hazırladığını görmedim yani Çarşambayla ilgili çok detaylı bir rapor hazırlanması lazım yani Sayıştayın görevi budur, bunu yapması gerekiyor, bizi aydınlatıcı hiçbir bilgisinin olmadığını görüyorum şu anda. Ben Sayıştaydan da özellikle arz ediyorum, önümüzdeki toplantımızda böyle bir araştırmanın, böyle bir raporun tarafımıza bildirilmesi arzı içerisindeyim, bunu da vereceklerine inanıyorum.
Diğer taraftan, 2004 yılı öncesi Çarşamba Şeker Fabrikasının bulunduğu yerde, 110 bin dekar alanda pancar ekilebiliyordu, şimdi bu alan 2018 yılında 12 bin dekara düşmüş. Yani siz bir gidin, Samsun'un Kavak ilçesinin bulunduğu kırsal alana bakın, o bölgeler, alabildiğine tüm alanlar tamamen tarıma elverişli hâle getirilen bir durumda idi. Şu anda gidin, sanki o alanlar tamamen bir ormanla bütünleşmiş, ekilmeyen, dikilmeyen, yerine getirilmeyen bir durum içerisindeyiz, bunu da anlamak istemiyoruz. Siz, gerçekten, Türk çiftçisi tarafından tarımda, şeker pancarı üretiminde münavebeli diğer ürünlerin daha verimli hâle getirilmesini istiyorsanız, görevinizi daha iyi yerine getirmek istiyorsanız buna öncelik vermek zorundasınız.
Sayın Genel Müdürüm, siz geldiniz, 2020'nin ortalarında "Müjde! Çarşamba Şeker Fabrikası açıyoruz." dediniz. Ya, böyle bir müjde falan olmaz. Popülist politikayla müjde mi olur yani? Alıyorsunuz yanınıza iki milletvekilini, çiftçinin orada geleceğini yok ediyorsunuz yani onun öz güvenini. Siz gerçekten Çarşamba Şeker Fabrikasında üretim yapmak istiyorsanız şu anda ekim dönemindeyiz, Çarşamba Şeker Fabrikasındaki alım fiyatını şimdiden açıklayınız ki vatandaş ona göre şeker pancarı... Sizin asıl göreviniz bu. Bunu da yapamayacağınıza göre, bir şey diyemiyorum size tabii, siyasal iktidarın görevi bu. Diğer tarafta, siz az önceki konuşmanızda dediniz ki: "Biz Türkiye'nin çok..."
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Son bir dakika Sayın Zeybek.
AHMET KAYA (Trabzon) - Yetmez.
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Teşekkür ediyorum Başkanım.
Şimdi, Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm; "Biz hububat alalım." Ya, arkadaş, sizin neyinize gerek hububat almak?
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Vekilim... Sayın Vekilim...
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Bu görev Toprak Mahsulleri Ofisinin görevi.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Vekilim...
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Siz görevinizi icra edemediniz çünkü Türkiye'de şeker fabrikalarını tamamen özelleştirdiniz.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Vekilim, böyle bir üslup yok ama.
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Personeli boşa çıktı sanki görev yapıyormuş gibi bir iddiaya giriyorsunuz.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın bürokratlarımıza bu şekilde bir üslup yok ama.
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - O yüzdendir ki bunu aydınlığa kavuşturalım. Neden yaptınız bu hububat alımını? Sizin göreviniz mi bu?
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.