KOMİSYON KONUŞMASI

AHMET UZER (Gaziantep) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Toplantımızın da hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Sayın Başkanım, geçen hafta perşembe günü bizler de size söyledik, Grup Başkan Vekillerimize de söyledik, perşembe günü toplantı yapmaya hiçbirimizin ruh durumu müsait değildi ve istemediğimiz bazı hadiselere de şahit olduk. Tabii, bu, beni çok üzdü. Ben uzun yıllardan beri Parlamentoda görev yaptım ve özellikle böyle kaliteli, dürüst, zarafetli insanların bir araya geldiği Komisyonda böyle bir hadisenin yaşanması beni derinden üzdü. Hadise başladığında ben araya girdim. Ulaş Bey burada mı? Yok. Çok güçlü bir arkadaşımız, araya girdik, şu elim zorlanmış, üç gün askıda kaldı, incinmiş. Tabii, üzüldük, böyle nezaketli arkadaşların bir arada olduğu bir ortamda, böyle bir ortamın yaşanmasını hiçbir arkadaşımız istemezdi. Hiçbirimizin de vatanımızı, milletimizi, ülkemizi sevme adına hiçbir farkımız yok birbirimizden. Özellikle sayın vekilim bir konu anlattı, o da ağladı, bizlerin de gözleri yaşardı, hepimiz duygulandık.

Şimdi, bu Komisyonda, bu yeni dönemde gayet olumlu bir şekilde, nezaket içerisinde, saygı içerisinde toplantılarımızı yapıyoruz. Elbette bizler iktidar olarak bu Komisyona gelen konuların bir an evvel geçip Genel Kurula inmesi noktasında elimizden geleni yapıyoruz, görevimiz bu ama muhalefetteki arkadaşlara da saygı duyuyoruz. Onlar da gerek görüşlerini ifade etme noktasında gerekse de bazı noktalarda, işi uzatma noktasında onlar da üzerlerine düşeni yapıyorlar. Tabii, hepimizin de tabi olduğu, kendi partilerimizde üst makamlarımız var. Yani o üst makamlardan ne talimat gelirse bizler de milletvekilleri olarak ona uyuyoruz. Benim şahsi kanaatim... Perşembe günü toplantı yapılmaması için Grup Başkanımızla bizzat görüştüm, Başkanımıza rica ettim, Başkanımızı görüştürdük fakat "Toplantıyı açın, devam edin." şeklinde bir talimat oldu; tam tersi de sizlere herhâlde "Yapmayın, yapılmasın veya yapılırsa engelleme yapın." diye oldu. Şimdi biz bunların hepsine saygı duyacağız. Hepimiz bire birde, bir araya geldiğimizde birbirimizden hiçbir farkımızın olmadığını, samimiyetimizin, dostluğumuzun, arkadaşlığımızın çok yerinde olduğunu görüyoruz. Benim temennim, konuda söz almamın maksadı, rica ediyorum, bundan sonra öyle bir hadisenin Bayındırlık Komisyonunda yaşanmaması. Ben şahsen temenni ediyorum çünkü hakikaten çok nezaketli arkadaşların bir araya geldiği bir Komisyonumuz var. Yine, adaletinden, hoşgörüsünden ve zarafetinden, nezaketinden çok mutlu olduğumuz bir Komisyon Başkanımız var. Onun da özellikle muhalefetteki arkadaşlarımızın üzülmemesi noktasında elinden gelen bütün çabayı, gayreti gösterdiğini bizler de görüyoruz, sizler de takdir edersiniz.

Tabii, bazen Komisyon üyesi olmayan arkadaşlarımız dışarıdan gelip konuları biraz daha elektriklendirecek şekilde bir yaklaşım da sergiliyor. Bence ona da çok müsaade etmeyelim. Biz yarım saatte bu Komisyonu bitirip kalkalım demiyoruz, böyle bir iddiamız da yok; keşke öyle de bir imkânımız olsa, yok ama sizler de muhalefet yaparken birbirimizin sabrını zorlayacak, birbirimizin -işte, ne bileyim- nezaketini bozacak şeyleri yapmayalım diyorum. Ben bu iyi niyet temennilerimi dile getirmek için söyledim ve yani, hakikaten bileğim çok kötü incinmiş. Ulaş arkadaş çok güçlüymüş, Allah daha kuvvet versin.

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Burhan Bey de güçlüymüş canım.

AHMET UZER (Gaziantep) - Onunla da helalleşeceğiz, kul hakkına girer.

Yine, o hadiseye sebep olan arkadaşlarımızın da karşılıklı tokalaşıp helalleşmelerini canıgönülden arz ederim Başkanım. Bizim grubumuza yakışmayan bir hadiseydi, inşallah, böyle bir şey bir daha yaşanmaz diye düşünüyorum.

Saygılar sunuyorum.