BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Tabii, Sayın Başkan, Komisyonda başlangıçtan bu tarafa planlamayı konuşuyoruz. Türkiye'nin en büyük sorununun planlama olduğunu, terörden sonra en büyük sorunun bu olduğunu defalarca gündeme getiriyoruz. Her bakanlık için, Turizm Bakanlığı için de Çevre ve Şehircilik için de yerel yönetimler için de en önemli konu planlama.

Planlar, bir kentin anayasası diyoruz. Tabii, anayasanın korunması lazım, planların bütüncül olarak mutlaka ele alınıp yapılması lazım. Türkiye'nin tamamını planlayamadıktan sonra -gerek turizm amaçlı gerek tarım amaçlı, sanayi bölgeleri konut amaçlı- bu sorunu bizim çözebilmemiz mümkün değil. Elbette planlar dahi mutlaka zamana göre değişim yapacak, belli değişiklikler yapmak zorunda olacağız. Yalnız, bununla ilgili, Hükûmetin Türkiye'nin tamamını planlamayla ilgili bir konuyu mutlaka gündemine alması lazım. Yani aradan geçen on yıllar bunu daha çok tartışırız. Yani bu mantaliteyle hareket ettiğimiz süre içerisinde, toplu bir çözüm bulmadığımız süre içerisinde daha çok tartışırız.

Şimdi, turizmle ilgili Komisyonumuzda değişik toplantılar yapıyoruz ama maalesef ki İzmir ile Alanya arasından öteye geçen bir şey de konuşmuyoruz. Buradaki bütün tartışmalar İzmir ile Alanya arasında. Yani gönlümüz istiyor ki turizmi yayalım ama burada yaptığımız çalışmalara, icraatlara baktığımız zaman, Muğla Vekilimiz belki itiraz ediyor ama biz istiyoruz Mersin'deki turizm bölgelerine altyapı yatırımı gelsin yani 250 milyon Muğla'ya harcanıyorsa, bir 20-30 milyon da bizim bölgemize gelsin. Yani burada sürecin hızlandırılmasıyla ilgili yapılacak her türlü çalışmayı biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak destekliyoruz. Hepimiz yaşıyoruz bu sıkıntıları yani aylarca, yıllarca süren planlama çalışmalarını. Bakanımıza da arz ediyoruz, Sayın Bakan Yardımcımızla değişik konuları sürekli istişare ediyoruz. Biz bazı projelerimizle ilgili hızlandırma istiyoruz.

Şimdi, Anıtlar Yüksek Kuruluna belediye talepte bulunuyor; bunun içerisinde CHP'li de var, MHP'li de var, AK PARTİ'li belediler de -Mersin'deki bütün belediyeler- var. Hepsinin sorunlarıyla ilgili bizi arıyorlar, "Şu konuda bize yardımcı olur musunuz?" Biz arıyoruz, Kurul diyor ki: "Bizde bekleyen dosya yok efendim." Aslında Kurulda çok sayıda dosya var ama Kurul kendisine gelen dosyalarda bir iki tane eksik buluyor, yazıyor, gönderiyor, "Bunları tamamlayın, bize tekrar gelin." Onlar tamamlanıyor, yeniden geliyor, Kurulun toplanması, pandemi, başka sıkıntılar; bu, yıllarca süre gelen... Dolayısıyla aslında bunları belediye başkanlarının tamamına sorun, süreçten rahatsızlar. Şimdi, Tarsus'tan çıkın, Anamur'a kadar gidin; Tarsus'tan Anamur'a kadar korunması gereken kültür varlığı var ama taşlık, kayalık, makilik, içinde bir tane bile orman olmayan, denizin en güzel yerlerinin bulunduğu bölgelerin tamamı kapalı. Şimdi, Turizm Bakanımızın Tarsus'tan Anamur'a kadar araçla seyahat ederek bu bölgelerdeki güzellikleri görmesini ben bir Mersin Milletvekili olarak talep ediyorum.

Burada da elbette kültür varlıklarını koruyalım ama şimdi, yüzlerce dönüm arazinin içerisinde bir tane kaya mezar var veya bir tane höyük var; şimdi bu bölge binlerce yıldır medeniyetin, insanlığın kesintisiz olarak yaşamını devam ettirdiği bir bölge. Bu bölgede şehir merkezleri dışındaki yerlerin yüzde 80'inde bu tip sıkıntılar var. Bunlarla ilgili de -Korumu Kurulunun- bölgede daha detaylı incelemeler yapılarak belirli bölgelerin mutlaka turizme kazandırılması, turizme açılması lazım. Biz bölge olarak bunun rahatsızlığını yaşıyoruz. Ben bu konuda mutlaka Mersin özelinde bir çalışma yapılmasını talep ediyorum. Yani Erdemli'den sonra, Anamur'a kadar olan bölgenin tamamı Mersin'de bu şekilde. Mersin de bu şekilde turizmden istediği payı bir türlü alamıyor.

Kurullarla ilgili de hızlandırma istiyoruz, belediyelerin yıllardır çözülemeyen imar planları, problemleri var; bunların mutlaka çözüme kavuşturulması lazım. Yatırımcı tabii, gelip de beş yıl, on yıl bir arsanın imar probleminin çözülmesini beklemez. Yani yatırımcıyı bırakın, bizim bir vatandaşımızı on yıl, on beş yıl mağdur etmemizin bir izahı yok.

Benim kendi kentim Tarsus'ta bir bölgede, ciddi de bir bölgede, şehrin gelişme bölgesinde on beş yıldır imar planı problemi çözülmüyor; 3 tane kaya mezar var içerisinde. 3 tane kaya mezar olan bir bölge on beş yıldır çözülmüyor. Adamın malı mülkü var, adam yokluk içerisinde yaşıyor; kendi malını değerlendirmek istiyor, müteahhide verecek veya inşaat yapacak veya başka bir yatırım yapacak ama problem çözülmüyor.

Şimdi, burada biz hepimiz bu süreleri uzatalım, uzattığımız kadar uzatalım. Bu defa da sağlıklı bir yaklaşımın gösterildiğine inanmıyorum. Mutlaka sürecin hızlandırılması lazım. Kurumlarla ilgili de personel sıkıntısı varsa bu kurumlara personel takviyesi yapılmalı yani ivedilikle bunlara cevap verilmeli ve -yıllarca süren- karar verilmeli; "Burayı kapattık." kapatalım o zaman yani "Burayı imara açmıyoruz." Burada bir kararın verilmesi lazım yoksa arada yüzlerce, binlerce insan mağduriyet yaşıyor.

Benim düşüncelerim bu kadar. Teşekkür ediyorum.