| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğünün (ÇAYKUR), 2017 ve 2018 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 06 .04.2021 |
ESİN KARA (Konya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Genel Müdürüm, Komisyonumuza hoş geldiniz.
Ben de birkaç noktaya değineceğim, bazıları tekrar olabilir ama bunlar hep kurumumuzun daha iyi seviyeye gelmesi içindi. Stoklarımız 2017 yılında 1 milyar 334 milyondan 2018 yılında 1 milyar 930 milyon liraya yükselmişti. Burada stokların bir ömrünün olduğunu, bir stok maliyetinin de olduğunu düşünürsek bir an evvel bu stoklarının azaltılması için faaliyete geçilmesi gerekiyor.
Yine, benim dikkatimi çeken bir konu da gelir tablosunun dipnotlarında FIFO yani "first in first out" stok değerleme maliyeti yöntemini kullandığınız... Genelde enflasyonist dönemlerde stokların, ilk alımların maliyeti ilk verilmesinden dolayı maliyetler düşük çıkar bu yöntemi kullandığınız zaman. Yani stokunuzda kalan maliyetler son girenler olur onlar yüksek gösterirken stokunuzu satışlarınızın maliyeti burada daha düşük çıkar enflasyonist dönemlerde bahsettiğim konu. Burada değerlendirdiğimiz zaman stoklarınızın yükselmesi bir nebze buradan da mı kaynaklanmaktadır, yoksa maliyetlerimizi düşürmek amacıyla mı bu yöntemi kullanmaktayız ki zaten maliyetlerimize satışlarımızın 2018 yılında bayağı bir üstünde çünkü net satış kârımız zarar gösteriyor.
Yine, 2017 ve 2018 yıllarında bilançomuzda satış tesellüm noksanları 476.413 TL duruyor. Bunun gerekçeleri bulunamadı mı? Hem 2017 hem 2018 bilançomuzda yer alıyor. Neden giderleştirilemedi sebebi bulunmadıysa? Gelir tablomuzda geçmiş döneme ait zararlar olarak daha fazla yüksek gelmesi ve zararın artmaması için mi bu yapıldı?
Yine, Sayıştayımızın notlarında, diğer bulgularda iç kontrol sistemimizin kurulmasına yönelik çalışmalarımızın yapılması istenmektedir. İç kontrol sistemi eğer kurulursa kurumumuzda hem maliyet kontrolü sağlanmış olur. Neden zarar ettiğimiz gibi konuların daha detaylı bir şekilde ortaya çıkacağına inanıyorum 2017 yılından itibaren 2018'de de yine kredilerimiz ve buna bağlı olarak finansman giderlerimiz artmış, bir nebze de bunlar zarar çıkmasında etkili olmuş. Yine, öz kaynaklarımızdan bu gidişle, eğer zarar hanelerimiz böyle artarsa öz kaynaklarınız eriyecektir. Öz kaynak denklemimizde sermaye artırımı yönüne gitmek zorunda kalınabilecektir.
Çay konusuyla ilgili olarak gelecek olan bir yasa teklifine biz de Milliyetçi Hareket Partisi olarak muhakkak destek veririz, artı, kaçakla ilgili olacaksa kaçakla ilgili olarak da cezaların artırılması yönünde bir yasal düzenleme yapılırsa tabii ki biz de seve seve destek olacağız.
Diğer bir nokta ise ürün çeşitlendirmesine gitmenizi ben olumlu buluyorum. Özellikle beyaz çay gündeme çok fazla gelmedi; beyaz çayla ilgili reklamlarınızın olması gerektiğini düşünüyorum, internet sayfanızın da eğer yeterli bir şekilde vatandaşa duyurumu yapılırsa internet üzerinden de satışların artmış olduğu bu pandemi döneminde satışlarınızın daha çok artacağını düşünüyorum.
Bir de bizler tabii ki yerli ve millî olduğu için ÇAYKUR'u evlerimizde güvenle kullanıyoruz. Kutu çayda biliyorsunuz Didi Konya şivesinden geliyor; "dedi" kelimesini biz Konyalılar "didi, didim"... "Dedin" demez de "didim" deriz yani oradan geliyordu, bu reklamlarda da Konya şivesinden gelmişti. Şimdi, şekersiz çay Didi'nin şekersiz kutu çayları çıkmaya başladı ama bizim küçük çocuklarımız şekerli çay içiyorlar ve bunun 500 mililitre kutuda 40 gram şeker yani 20 küp şeker eder şeker olduğu söyleniyor. Bizim de bu kutu içeceklerde... Özellikle çocuklarımıza verirken şeker oranının düşürülmesi konusunda çalışma yapılamaz mı?
Benim söyleyeceklerim bu kadar.
Teşekkür ederim.