KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA TUNCER (Amasya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Öneri üzerinde yaptığım konuşmada Sayın Genel Müdür "Kurumun borcunun 500 milyon küsur olduğunu" söyledi. Ben bu borcun 2 milyar 525 milyon 850 bin lira olduğunu gece rüyamda görüp de sabah burada söylemiş değilim. Şu elimde gördüğünüz kitapçık Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü 2017-2018 yılı hesaplarının görüşüldüğü TBMM KİT Alt Komisyonu toplantısında komisyon üyesi milletvekilleri tarafından gündeme getirilen sorular ve cevapları, Temmuz 2020 basım. Bunun 4'üncü sayfasında cevap 2: "Teşekkülümüzün 30 Haziran 2020 tarihi itibarıyla borç miktarı (mali borç) 2 milyar 525 milyon 850 bin TL'dir."

ÇAYKUR GENEL MÜDÜRÜ YUSUF ZİYA ALİM - Kredi borcu.

MUSTAFA TUNCER (Amasya) - Evet, oraya geleceğim.

Mali borç nedir? Kurumunuzun kredi kuruluşlarından ya da diğer mali kurumlardan aldığı borçlardır. Geçmişten başlayıp 30 Haziran 2020 tarihine kadar kurumunuzun kredi ve faiz olmak üzere bize bildirdiğiniz şeyde 2 milyar 525 milyon 850 bin TL borcu vardır. Bu borç toplantı tarihimiz olan 6 Nisan 2021 tarihi itibarıyla kaç liradır, kaç liraya yükselmiştir veya kaç liraya düşmüştür? Bunu cevaplarsanız teşekkür ediyorum.

Ayrıca, Rize'deki çay üreticilerinden sizlere iletilmek ve zabıtlara geçirilmek üzere de çayla ilgili belli bir çözüm ve sorunlarla ilgili öneriler geldi. Bunları da belirtmek istiyorum. "Yaş çay fiyatı tüm paydaşların bir arada olduğu bir sistemle belirlenmeli ve kampanya girmeden açıklanmalıdır, çay sezonu başlamadan ÇAYKUR ve özel sektör çay sezonuyla ilgili programlarını açıklamalıdır, bankalar yaş çay üreticisine çay bedeli karşılığı promosyon ödemelidir, yaş çay üreticisine dekara en az 75 TL gübre desteği verilmeli bu destek her yıl gübre fiyatının artış oranında artırılmalıdır, ÇAYKUR Varlık Fonundan çıkarılmalıdır, çay üreticileri sendikasının kurulmasına destek verilmelidir, ÇAYKUR Yönetim Kurulu üyeliklerinde çay emekçileri de yer almalıdır, destekleme primleri bir yıl sonra değil her sezon sonunda ödenmelidir, son yıllarda artış gösteren heyelanlar sonucu toprak kayıplarını azaltacak ve toprağın mikrobiyolojik canlılığını koruyacak toprak ıslahı çalışmaları ile çay tarımında Tarım Bakanlığı tarafından yönetmeliği hazırlanan iyi tarım uygulamasına geçilmelidir, çay alım yerleri kurum tarafından uygun fiziki şartlara getirilmelidir, organik çay tarımı yapılacak alanlar kontrollü kolay kapalı havzalar olarak Hemşin, Senoz, Borçka Maradit, Çamlıhemşin gibi yeniden disipline edilmeli, bu bölgeler ekolojik turizm alanı olarak ilan edilmeli, dünyadaki örnekleri gibi özel uygulamalara geçirilmelidir, ÇAYKUR işçi alımını kademeli olarak erkenden nisan ayında başlatmalı, -yüz seksen gün çalıştırma zorunluluğu olduğu için bu, kuruma ek maliyet de getirmeyecektir- çay bahçelerinde yabancı otların temizlenmesi için kaçak olarak kullanılan zirai ilaç çaya ve suya zarar verip çevre kirliliğine neden olmaktadır, bu ilaçların çay üretimi ve bağlı illerde satışı izne tabi olmalı ve karekod sistemiyle sıkı bir takibi yapılmalıdır." diye önerileri var, sorunlarını belirtiyorlar. Bunlara da eğer siz kurum olarak eğilir ve bu sorunların çözümüyle ilgili çalışmalar yaparsanız oradaki çay üreticilerinin de daha iyi olacağını düşünüyorum.

Ayrıca, çay işçiliğiyle ilgili bir çalışmanız var mı? Çünkü çay üreticisi aileler çaylarını toplamakta, bakımını yapmakta artık çok zorlanıyorlar genelde de çay üreten illerden göçmüş durumdalar ve bu işler Gürcüler tarafından yapılıyor ve müthiş şekilde, milyon dolarları geçen belki yüz milyon dolara yaklaşan bir Türkiye'nin çaydan elde edeceği parayı Gürcüler çay toplayarak Gürcistan'a götürüyorlar bizim paramız elimizden kaçıyor. Bununla ilgili de bir çalışmanız var mı? Bunu merak ediyorum. Bir hatamız olduysa affola diyorum.

Teşekkür ediyorum.