KOMİSYON KONUŞMASI

İZZET ÇETİN (Ankara) - Yok, arkadaşlar bir telefonla görüşsünler, sizin milletvekili arkadaşlardan daha gelen yok, arkadaşlar da gelsinler.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Biz buradayız.

İZZET ÇETİN (Ankara) - 2 kişi, çoğunluğunuz yok.

BAŞKAN - Ben can kulağıyla dinliyorum sizi Sayın Çetin.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Ben Komisyonda karar verecek milletvekillerine hitap edeceğim için, özellikle iktidar partisi milletvekillerinin olması gerekir.

BAŞKAN - Sayın Çetin, siz isterseniz selamla başlayın bu işe, konuya arkadan girersiniz.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Çünkü arkadaşlar biraz sonra ellerini kaldırırlar, niye kaldırdıklarının farkına varamazlar, hiç olmazsa ben konuşursam, beni dinlerlerse niçin "hayır" dediklerini ya da niye "evet" demek zorunda olduklarını kavrarlar. Onun için birkaç dakika bekleyelim, senin telefonun da bitmiş olur o zamana kadar.

Bak, Vedat Bey geldi, onun gelmesi önemli, Feramuz da geldi.

BAŞKAN - Evet, Sayın Çetin, buyurunuz.

Vedat Bey, yerinizi alın, Sayın Çetin özellikle size hitap etmek istiyor.

Buyurun.

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Beni görmeden yapamıyor zaten.

İZZET ÇETİN (Ankara) - 27'nci maddeden sonra gelmek üzere, Süreyya Sadi Bilgiç'in önergesi üzerine konuşuyoruz.

Şimdi, arkadaşlar, hem Sağlık Bakanlığı müsteşar yardımcımızı hem de Maliye Bakanlığından Uğur arkadaşımızı dinledik.

Tabii, bazı kanunları yaparken, düzenlerken, ne kadar içtensiz yaptığımız, denetimsiz yaptığımız bir kez daha ortaya çıktı.

Bugün, birkaç kanunda birden, 5510 sayılı Yasa'da 73'üncü madde 2008 yılında değiştirilmiş. Bu maddenin matlabı, sağlık hizmetlerini sağlama yöntemi ve sağlık giderlerinin ödenmesi. Zaman zaman, hem bütçe görüşmelerinde hem torba kanunlarda... Bu da bir torba teklif, bunun içinde de görüşüyoruz. Yani bütçe harcamalarının kanuna dayalı olarak yapılması gerektiğini bu Komisyonda görev yapan herkes çok iyi biliyor, ama biz, bu Komisyonda bütçede harcamaların denetim dışına çıkartılması için kanunlar yapıyoruz, bunlardan bir tanesi de -teşekkür ediyorum Maliye Bakanlığı temsilcisi arkadaşıma- bu 73'üncü maddede de buna benzer bir düzenleme yapmışız. Orada da örtülü ödeneği Başbakanlık kullanıyor, Millî Savunma kullanıyor, MİT kullanıyor, bütün bakanlıklar kullanıyor. Bir de biz, bu tip kanunlarla denetim dışı harcama ya da denetimden kaçmaları için madde düzenlemeleri yapıyoruz, bunlar doğru yaklaşımlar değil. Yani harcamaların nerelere gittiği, faturaya dayandırılmaması, belgeye dayandırılmaması, bir bakıma illegal ya da kanun dışı harcamaları meşrulaştırma, kanunlaştırma anlamına geliyor. Dolayısıyla, bizlerin bile görevimizi burada yaparken doğru dürüst yapamadığımız açığa çıkıyor.

Tabii, burada hizmet sunucu ve hizmet alıcı ilişkisine bir bakarsanız, SGK hizmet alıcı. Kimden alıyor? Sağlık Bakanlığından alıyor. Şimdi, bu madde çok basit gibi gözüküyor ama bu düzenleme hakikaten... 5510'un 73'üncü maddesindeki düzenleme belki yerinde olabilir, çünkü o hizmet alıyor, hizmet alırken bazı şeyler buraya konulmuş ama bu da esasında doğru bir madde değil, 73'üncü maddenin o fıkrasının çıkartılması gerekir özünde, aslında o maddenin de düzenlemeye ihtiyacı var, "Belge ve fatura düzenlenmez." hükmünün orada bulunmasının bir yasal dayanağı yok. Denetim dışı harcama SGK'ya kadar inmiş, Çalışma Bakanlığının bağlı kuruluşu Sosyal Güvenlik Kurumu belge olmadan harcama yapabilir, yani örtülü ödenek kullanabilir konuma getirilmiş, denetim dışı konuma getirilmiş. Yetmiyor, şimdi Sağlık Bakanlığı da denetim dışı harcama yapar konuma getiriliyor. Birinci söyleyeceğim bu arkadaşlar.

BAŞKAN - "Denetim dışı harcama yapar." derken...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Fatura ve dayanağı belge tanzim etmiyor.

BAŞKAN - Olur mu? Nihayetinde mutlaka bunu bir faturaya bağlayacak.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Nihayeti yok. Örtülü ödeneklerin denetimi yok, bu bir örtülü ödenek...

BAŞKAN - Değil, değil. Neticede bunun...

SAĞLIK BAKANLIĞI MÜSTEŞAR YARDIMCISI ADEM KESKİN - Belge düzenleniyor, belge gönderiliyor, sadece ilgili firmaya göndermiyoruz.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Burada göndermiyorsun, saklıyorsun, denetime de vermeyeceksin, denetçi geldiği zaman da...

BAŞKAN - Verecek, verecek, olur mu öyle şey?

SAĞLIK BAKANLIĞI MÜSTEŞAR YARDIMCISI ADEM KESKİN - Geliyor, geliyor.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Neyse... Yani böyle bir madde yapma bu döneme kadar olmamış.

BAŞKAN - Sayın Çetin, neyse, sizin görüşünüz o.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Benim görüşüm değil, burada, kanuna da aynen yazmışız, bakın.

Sonra Sağlık Bakanlığı niye buna ihtiyaç hissettiğini tam olarak ortaya koyabilmiş değil. İlgili fıkrada aynen diyor ki: "Kurum, bu kanunun birinci fıkrasında belirtilen yöntemler dışında..." diye devam ediyor "...götürü bedel üzerinden hizmet alım sözleşmesiyle temin edilen hizmetler için kuruma ayrıca fatura ve dayanağı belge gönderilmez." 73'üncü maddenin kaçıncı fıkrası bilmiyorum, saymadım, 5510'da var. Buraya aynen alınmış.

Buradaki harcama, SGK sizden hizmet aldığı zaman, size fatura ve şey gönderilmesi hükmünü... Tam okusak maddeyi belki içinden daha başka şeyler de çıkarmak mümkün ama, şimdi ona zamanımız yok. Bunun dayanağı belli değil. Yeşil kartlı olsa böyle bir şeye gerek yok, yoksulların, yeşil kartlıların tedavisi zaten devlet tarafından karşılanıyor. Bin liranın altındaki alacakları, tahsil masrafı alacaktan yukarı çıktığı için terkin edelim diyorsunuz, bu da su götürür, bin liranın üzerindekiler de böyle; bunlara yaslanarak yapılan usulsüz harcamaları şimdi faturasız, belge göndermeden meşrulaştırmak istiyorsunuz ve buna ne yazık ki Plan ve Bütçe Komisyonu Başkan Yardımcısı arkadaş da alet oluyor, kullanılıyor. Hiç kusura bakmasın.

MUSA ÇAM (İzmir) - Çok kuvvetli alet oluyor.

BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum tespite!

İZZET ÇETİN (Ankara) - Şimdi, Sayın Başkan, senden bu önergeni geri çekmeni rica ediyoruz. Bu önergenin özellikle ikinci fıkrasını buradan ayıklamanı rica ediyoruz. Başka bir düzenleme gelsin, açık bir şekilde yapılsın, siz de, biz de, iktidar-muhalefet milletvekilleri... Bak, arkadaşlar kendi aralarında demin konuştular...

BAŞKAN - Sayın Çetin, bir açıklama yapmama müsaade ederseniz ben açıklama yapacağım.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Arada seni ikna etmiş olabilirler. Ama, bak, demin hukukçu arkadaşlar buradaydı, şimdi iştirak etmemek için gelmediler.

BAŞKAN - Arada kim kimi ikna etmiş olabilir, anlamadım.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Seni ikna etmiş olabilirler.

BAŞKAN - Önerge sahibi benim ya, nasıl ikna olacağım yani?

İZZET ÇETİN (Ankara) - Senin tepkini ben demin aldım.

BAŞKAN - Müsaade ederseniz ben bir açıklama yapayım onunla ilgili olarak.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Buyur, sen açıklama yap, ben devam ederim ondan sonra.

BAŞKAN - Sayın Kuşoğlu, buyurun.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Önce bir açıklama yapın.

BAŞKAN - Sayın Kuşoğlu da soracaklarını sorsun, söyleyeceklerini söylesin efendim.