GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Evet, inşallah bu maddede de belli noktalarda uzlaşacağımızı umuyorum çünkü bu madde gerçekten Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekillerini ve Meclis grubunu Türk turizmcisiyle ciddi biçimde karşı karşıya getirir bir madde.

Şimdi, bu 7183 sayılı Kanun kapsamındaki Turizm Ajans payı var. Ya, belli ki Bakanlık Türk turizminin 12 milyar dolara düşmüş yıllık cirosu, bunu nasıl artırırım derdinde değil, tek bir derdi var: Turizm Kalkınma Ajansının parasını nasıl tahsil edeceğim? Şimdi, bakın, vergi usulüne göre bu bir vergiyse bu vergiyi insanlar beyan ederler, öder, ödemez. Yapılandırma çıktı, birinci ve ikinci taksitlerini yurttaşlarımız ödeyemediler, tahmin ediyorum yarın görüşülecek olan Plan ve Bütçe Komisyonunda birinci ve ikinci taksiti ödeyemeyen yurttaşlarımızla ilgili af kapsamının uzatılmasıyla ilgili bir düzenleme gelecek, parti olarak destekliyoruz buradan söylüyorum.

Şimdi, "7183 sayılı turizm payının ödenmesine ilişkin belgenin art arda üç beyanname döneminde Bakanlığa ibraz edilmemesi hâlinde, birinci fıkranın (I) bendinde yer alan tutar iki kat uygulanır ve on beş gün süreyle faaliyet durdurulur." Arkadaşlar, bu çok antidemokratik bir yasa, antidemokratik bir hüküm, tam bir ceberut devlet kararı bu. Ödeyecek gücü olmayabilir, ya, siz bu ülkede Türkiye'nin en büyük 5 müteahhidinin alacaklarının, devlete olan borçlarının tahsil edilmesiyle ilgili özel yasalar çıkarıp, o kişilere imtiyazlar sağlıyorsunuz, biz de bunu yaşıyoruz. Yani bu ülkede makbul vatandaşlar mı olmak gerekiyor devletin bu sopasının altında ezilmemek için?

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Pardon Gökan Bey. Bu maddede kapatmayı kaldıralım diye konuşmuştuk? Önerge var herhalde, kapatma yok, tamam.

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Şimdi, "Faaliyeti durdurulur." diyor, kapatma ne demek? Faaliyeti durdurmak demek kapatmak demektir.

Şimdi, şöyle: Türkçede on beş gün süreyle faaliyeti durdurmak kapatmak değildir. On beş gün süreyle kapısını açık tutuyor ama içeriye kimse giremiyor.

Şimdi, arkadaşlar, bakın bir kez daha söylüyorum, Türk turizmi açısından ne olur gidin görüşün. Arkadaşlar, milletvekilleri, değerli Komisyon üyeleri, ya, gidin Türk turizm temsilcileriyle bir araya gelin. Bakın, 2016 FETÖ terör eylemi ve 2017 Rusya kriziyle birlikte, yani 2015, 2016, 2017 Türk turizmi ciddi bir müşteri kaybına uğradı, önemli finansal kredi borçlarının altına girdiler. 2018 ve 2019 belki çok iyi geçti ama 2015, 2016 ve 2017 yılından gelen, yani Rusya krizi, FETÖ terör eylemi ve arkasından gelişen politik sebepler, dış politik sebeplerle turizmci ciddi bir yük altında. Bankalara olan borçlarının büyük bir çoğunluğuyla el değiştirdi tesisleri. Şimdi, 2018'de bir miktar, 2019'da da evet gerçekten tarihin en iyi işlerini yaptılar ama arkasından 2020, 2021, 2022 ne olacağını bilmiyoruz, öngöremiyoruz.

Bakın, turizmcinin üzerine gidersek olacağı söyleyeyim: Küçük tesisler turizmle ilgisi olmayan iş insanlarının, iş dünyasının eline geçer; büyük tesisler de yabancı döviz cinsinden varlığı bulunan uluslararası şirketlerin eline geçer. O nedenle, ben bu metnin bırakın sadece on beş gün kapatmayı, bu cezalarla ilgili metnin tümüyle tekliften çıkarılmasının Türk turizmi açısından uygun olacağını düşünüyorum.

Sayın Bakana önerim şu: 23 Mayıs tarihinde çıkmış olan bir yasanın içindeki maddeyi iki yıl bile geçmeden mademki değiştirmeyi öngörecek bir değişikliği önümüze getirdiniz, gelin şu ceza maddesi bu teklifin içinden tümüyle çıkaralım. Türk turizmi inşallah pandemi çabuk biter, doluluklarımız yüzde 90'lara çıkar, üst üste rekorlar kırarız, bankalara, kurumlara, devlete olan borçlarını bir biçimiyle bu insanlarımız öderler ve ondan sonra biz getiririz, bu tür cezaları konuşuruz. Şu anda cezayı konuşsanız ne yazar? Bu cezayı ödeyecek turizm işletmesi var mı? Ya, gidin bakın büyük oteller bir iki katını açmış, geri kalan yerler kapalı. Bugün müşterisine verdiği odayı bir sonraki gün boş tutuyor. Anadolu'nun çoğu yerinde otelleri hiç açmıyor insanlar. İstanbul'un en lüks oteli, Tarabya Oteli aylardır kapalı, açmıyor. Yani, böyle bir dönemde bir de sopayı gösteriyorsunuz. Yani ricam Bakanlığa değil, ne olur Başkanım, Bakanlığa sormayın. Değerli AK PARTİ ve Milliyetçi Hareket Partili Komisyon üyesi milletvekillerine hassaten rica ediyorum, bu cezalarla ilgili 15'inci maddenin teklif metninden çıkarılmasını öneriyorum.

Teşekkür ediyorum.