KOMİSYON KONUŞMASI

YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben de 2017 diğer bulgular üzerinde, BULGU 7.2.1'de üretimin son yıllarda giderek düşmesi ve program hedeflerinin düşük gerçekleşmesiyle ilgili konuşmak istiyorum, arkasından diğer bulgulardan da devam edeceğim.

Türkiye Taşkömürü Kurumunun 2018 Faaliyet Raporu'nda ve sizlerin de belirttiği gibi ERDEMİR ve KARDEMİR'e yapılan satışlar 2010 yılında 498bin ton iken, ithal kömürün etkisiyle bu sayı 2018 yılında 239 bin tona gerilemiş ve bilindiği üzere ülkemiz, demir çelik sektörünün yıllık yaklaşık 7 milyon ton kömür ihtiyacının önemli bir kısmını 1,2 milyar dolar civarında döviz ödeyerek ithalat yoluyla karşılanmakta.

Benim sorularım şunlar: Demir çelik fabrikalarının kurumunuzdan taşkömürü almak yerine ithal kömüre yönelmesinin nedeni nedir? Kurumumuzun üretim kapasitesinin demir çelik fabrikaların ihtiyacını karşılayamaması mı, Kurumumuzun kömür satış rakamlarının ithal kömüre oranla yüksek olması mı ithal kömürün tercih edilmesine neden olmuştur? Son dönemlerde dünya kömür fiyatlarında önemli artışların Türkiye taşkömürünü daha cazip hâle getireceğini değerlendirmeniz doğrultusunda sormak istiyorum: Kurumumuz bu durumu cazip hâle getirmek için nasıl bir çalışma yürütecektir? Bugüne kadar hazineden fonlanmak yerine neden kurum satışlarını cazip hale getirecek önlemler alınmamıştır?

Bulgu 7.2.2.'de ise üretimde mekanizasyon projesi ve tam ve yarı mekanize kazı sistemleriyle ilgili. Bu kapsamda Armutçuk Müessesesinde 1 milyon 882 bin euro'luk bedelli ihaleyle yarı mekanize tahkimat işlemi alımı yapılmış ancak işletme devreye alındıktan sonra kömür üstü birimde tavan taşı diye tabir ettiğimiz, kendini taşıma özelliğinin olmaması nedeniyle mekanize tahkimat teçhizatı hareket kabiliyetini kaybetmiş ve sistem kullanılamamıştır. Söz konusu ihaleye çıkılmadan önce, Türkiye Taş Kömürü tarafından yıllardır işletilen bu müessesede kömür üstü birim tavan taşının kendini taşıma özelliğinin olmadığı neden öngörülmemiştir?

Bir sorum daha olacak: Kurum özellikle uhdesindeki ruhsatları bölerek devretmiş ve redevans olarak vermiştir. Kurumun müesseseleri iyileştirmek için yapmış olduğu bu harcama, devredilen ya da redevans olarak işletilen ruhsatlarındaki müesseseleri de kapsamakta mıdır? Üretim kapasitesi artırılan sahalar devredilmiş midir ya da redevans olarak verilmiş midir?

Bulgu 7.2.5.'te de, alınan önlemlere rağmen iş kazalarının önlenememesi ile ilgili de birkaç sorum olacak. Türkiye Taşkömürü, redevans olarak işlettiği sahalarda iş güvenliği ve işçi sağlığı hususunda ne gibi önlemler almıştır? Türkiye Taşkömürü, redevansla işletilen sahalardaki firmaları nasıl denetlemektedir? Bu firmalara iş güvenliği ve iş sağlığı hususunda uyulmaması durumunda cezai yaptırım uygulamakta mıdır? Redevansla işletilen sahalardaki iş güvenliği ve iş kazalarından kaynaklı işçilere ödenen tazminatlar kimin sorumluluğundadır? Kaçak sahalarda iş kazaları ne şekilde tespit ediliyor çünkü malum biliyorsunuz, kaçak kazı yapan bir firma kaçağını gizlemek için iş kazalarını da gizlemek durumunda kalabiliyor. Kaçak kömür üreticisi, kaçakçılığının ortaya çıkacağı bir durumu örtbas etmek için bu kazaları nasıl saklıyor ya da ne şekilde resmileştiriyor? Kaçak ocaklarda meydana gelen kazalarda işçilerin hakkını koruyabilmek açısından Türkiye Taşkömürü, açılan davalara müdahil olmakta mı? Kaçak ocaklarda meydana gelen kazalara ilişkin açılan, devam eden veya hükme bağlanan dava sayısı ne kadardır? Bu şekilde tespit edilen kaçak ocak sayısı ve burada üretilen kaçak kömür miktarı ne kadardır?

Ayrıca 7.2.6.'da da -yine 2018'in 8.2.5.'ine de tekabül ediyor- bu Amasra-B sahasının redevans usulüyle işletilmesine, firmanın üretime geçememesiyle ilgili de sorum şu: İdare aleyhine açılan dava sürecinde işin durdurulmuş olup olmadığını soruyorum. Firma aleyhine Türkiye Taşkömürü yönetim kurulunun vermiş olduğu sözleşmeye veya ihaleye aykırı imtiyazlar nedeniyle kamu zararı oluşmuş mudur? Amasra-B sahasındaki redevans sözleşmesinden önce veya sonra ve de mahkeme sürecinde işletmenin iyileştirilmesi amacıyla Türkiye Taşkömürü tarafından herhangi bir yaptırım yapılmış mıdır? Redevans sözleşmesinde işletme hazırlık süresine ilişkin hususlar açıkça belirtilmiş ve ihale şartı hükme bağlanmış olmasına rağmen, hazırlık süresinde neden 3 kez süre uzatımına gidilmiştir? Redevans sözleşmesi ve ihale şartlarındaki açık hükümlere rağmen, işletme hazırlık süresi ilk üç yılda tamamlanamayan ve de 3 kez de uzatmak suretiyle seksen aya çıkarılan firmaya, talebi neticesinde hazırlık süresini tamamlayamayan firmaya, Türkiye Taşkömürü yönetim kurulu kararıyla yirmi yıl süreyle üretim dönemi için izin hangi gerekçelerle verilmiştir? Firmanın bu proje kapsamında geçen sekiz yıllık sürede tavan ve taban yolların sürülmesi gibi kömür içi hazırlık çalışmalarının başladığı, bunu faaliyet raporlarında belirttiği görülse de Kuruma herhangi bir miktarda üretim beyan etmediği, redevans bedeli ödemediği belirtilmektedir. Bu hususlarla ilgili ne gibi tedbirler aldınız? Firmaya herhangi bir cezai yaptırım uyguladınız mı? Amasra-B sahasında yapılması planlanan kömür üretim faaliyetinin aksaması nedeniyle oluşan kamu zararı ile ilgili nasıl bir tahsilat yoluna gitmeyi düşünüyorsunuz? Türkiye Taşkömürü ve yönetim kurulu tarafından ihale bittikten sonra ihale şartlarında değişiklik yapılarak ihale şartlarındaki ve sözleşmede yer almayan bir imkân tanınmasının işletmeciye haksız çıkar sağladığı ve bu hususların hukuka aykırı olduğu da Sayıştay raporunda açıkça belirtildiğine göre hukuk dışı bu tür uygulamalara göz yuman idarecilerle ilgili herhangi bir soruşturma yürüttünüz mü ?

Teşekkür ederim.