TÜRKAN DAĞOĞLU (İstanbul) - Ben öncelikle teşekkür ediyorum, gerçekten çok güzel bir konuya değindiniz. KEFEK'i de çok önemsiyorum, Türkiye için çok gerekli olan bir Komisyon olduğunu düşünüyorum.

Şimdi, tabii, Türkiye'de kadınların eşitliği daha yeni yeni sağlandı. Çünkü, Türkiye'de kadının seçme ve seçilme hakkı vardı ama bu sadece başı açık olan kadınlar içindi. Türban konusu, Türkiye'de, bu eşitliğe vurulan çok büyük bir darbe olduğunu düşünüyorum ben ve -Meclise de zaten daha iki sene oldu mu türbanlı bir kadının girmesi- dolayısıyla biz bu işe sıfırdan başlıyoruz diye düşünüyorum, yeni başlıyoruz. Şimdi, mesela bakın, akademik hayatta kadınlar erkeklere hemen hemen eşittir. Çünkü neden? Orada, hep, okuyan, eğitilen ve belirli bir yere gelen kadınlar vardır ve bunlar istedikleri şekilde davranabilir, akademik hayatta da kalabilir, serbest hayata da geçebilir. Ancak, tabii ki türbanı olan kadınlarda bu böyle olmadı çünkü biz o kadınlara liseden sonra okuma hakkı vermedik ya da git yurt dışında oku dedik. Bunun, Türkiye için çok büyük bir handikap olduğunu düşünüyorum ben ve kadın erkek fırsat eşitliğinde ve kadın haklarında çok büyük bir darbe olduğunu düşünüyorum üniversitede bir öğretim üyesi olarak.

Şimdi, tabii, biz kadını Meclise de sokmadık türbanı var diye. Bu da insan haklarına çok aykırı bir durumdu, kadın haklarınaysa tamamen aykırıydı. Biz şimdi, ancak iki seneden beri, daha bir insancıl seviyede, kadın haklarını korur seviyede buna eğilmeye başladık.

Şimdi, İsveç ve Kanada örneğini siz verdiniz. İsveç ve Kanada örneği bize hiç uymayan iki ülke çünkü İsveç dünyanın en demokratik ülkelerinden biri, yıllar evvel bu zaten sağlanmış, kuzey ülkelerinin hepsi böyledir. Dolayısıyla, bana göre Türkiye'de bu olay daha iki senedir gündemde olan bir olay. Ben Avrupa Parlamentosundaki toplantılara da gittim. Orada içişleri bakanı, adalet bakanı, bütün oradaki şeyde bir sürü kadın bakan var çünkü bunlar çoktan başlamış bu işe, biz daha yeni, çok yeniyiz. Ben türban konusuna dönmek istemiyorum, kesinlikle yanlış anlaşılmasın ama kadının önünün tıkandığını ve ancak yeni yani toplumların kaç sene evvel başladığı şeye biz iki sene evvel başlamaya başladık. O nedenle İsveç ve Kanada örneği bize uymaz.

KEFEK'in Türkiye için çok gerekli ve çok büyük bir ihtiyaç olduğunu, bunun tanıtımının, medyada tanıtımının, dışarıda tanıtımının KEFEK tarafından yapılırsa ki daha bilinçli bir Komisyon olacak. İktidar, muhalefet hiç fark etmez, herkesin aynı şeyi düşündüğünü düşünüyorum ben kadın konusunda ve dolayısıyla bu projelerin de çok olumlu olacağını, çok katkı vereceğini, çok iyi olacağını, bunları düşünen birisiyim. Ama dediğim gibi, İsveç'le, Kanada'yla biz aynı masaya oturduğumuz zaman, kadın hakları konusunda, biz olaya daha yeni başlamış, onlar çok mesafe katetmiş bir durumda oluruz onu belirtmek isterim.