ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben 2021 Çalışma Bakanlığı bütçesinde de ifade etmiştim. Bir defa, bu teşvikler meselesini -istihdam teşviklerinde de böyle, diğer vergi teşviklerinde de benzer hususlar var- hakikaten masaya yatırmak gerekiyor. Şimdi, eylem planına bakıyorsun... Mesela, ben orada düşüncemi şöyle ifade etmiştim: Bir defa, böyle parça parça teşviklerin -OECD çalışmasıdır bu- istihdamı artırmada etkisi son derece sınırlı. Dolayısıyla eğer kaynağınız varsa tamam mı... Yani mesela "Primi bütün sistem için düşürün." şeklinde öneriler var. Yani bunlarla ilgili bilimsel çalışmalar, akademik çalışmalar yapılmış. Ülke bazında yapılmış, Türkiye içerisinde var. OECD incelemelerine gittiğimizde bize hep bunu söylüyorlardı bunları. Şimdi, Çalışma Bakanlığımızın, Strateji ve Bütçe Başkanlığının bunları bir çalışması lazım. Yani dünya kadar para veriyoruz. Şimdi, etki analizi deyince burada bir tane rakam söyleyen arkadaşlar etki analizi falan anlıyor, etki analizi o değil. O sadece rakam, işin mali boyutu, o bile tam söylenmiyor. Etki analizi, bunun büyüme üzerindeki etkisi nedir, istihdam üzerindeki etkisi nedir veya sosyal bir soruna yol açıyor mu açmıyor mu gibi sosyal ve ekonomik boyutlarını ele alan bir şeydir. Elimizde hiçbir çalışma olmadan... Yani biz de bürokraside bulunduk. Bu vebalde kabahat varsa bizde de var, onu da düşünerek söylüyorum. Ha, ben önerdiğimi çok net hatırlıyorum. Yani "Bunlardan vazgeçelim "acroos the board" teşvik şeyi verelim, 5 puan gibi. 5'i 7'ye çıkartalım, 10'a çıkartalım çıkartabiliyorsak, kaynağımız varsa." diye söylemiştik. Şimdi, bu hakikaten üzerinde çalışılması gereken bir husus. Yani gecenin bir yarısında çok da böyle şeyler konuşmak uygun olmuyor belki ama dünya kadar para veriyoruz ve çok da fazla amacımıza ulaşamıyoruz, bu birinci husus Sayın Başkan.

Dediğim gibi eylem planı basitleştireceğini ifade ediyor, o güzel fakat hemen arkasındaki maddelerde daha karmaşık, beş defa okuduğumuzda anlayacağımız yeni bir teşvik daha öneriyor. Onun da kendi içerisinde bir çelişki var, bu son açıklanan, Hüsnü Bey'in açıkladığı eylem planında. Şimdi, tabii mevzuat çok karışık, böyle olunca da mükellef takip edemiyor. Bırakın mükellefi, uzmanları takip edemiyor işi. Artık böyle ciddi bir uzmanlık alanları oluşmaya başladı. O yüzden bunları sadeleştirmek son derece önemli.

Şimdi, tabii, bir de burada benim anlamadığım, daha doğrusu anladığım kadarıyla zaten bu, şu anda değiştirdiğimiz değişiklik 2018 yılında -mart 2018'de değil mi?- 7103 sayılı Kanun'la yapılmış. Yani o günden bugüne zamanın ruhu değişmiş bütün. Değişebilir tabii, üç yılda. Bu zaman, o dediğiniz nedir bilmiyorum da. Yani öyle bir şey değil tabii bu. Yani zaman ruhu meselesi falan değil. İşte, o gün öyle yapılmış, başka bir sıkıntı çıkmış çünkü bana göre değişiklileri düşünmeden, çok fazla üzerinde tefekkür etmeden, iyice arkasından ne getirir bunu düşünmeden yapıyoruz, ondan sonra tekrar bunları değiştirmek durumunda kalıyoruz. Buna bir itirazımız olduğu için demiyorum. Yani arkadaşlar söylüyor, itimat ediyoruz. Şimdi diyorlar ki: "Ya böyle böyle sıkıntılara yol açıyor." O yüzden ön görüşmede de hani uygun olabileceğini söyledim ancak bu çerçevede bakmak lazım, iyi bakalım. Yani bazen -bürokrasiden geliyoruz- işte bir tane orta düzey yönetici arkadaş bir metin yazıyor, ondan sonra o oluyor Allah'ın emri, burada hiç kimse ona dokunamıyor, geldiği gibi geçiyor. O duruma düşmemek lazım. Parlamentoyu bu manada çalıştırmak lazım ve bizim ikna edilmemiz lazım. Önce tabii AK PARTİ Grubunun veya iktidar grubunun, ondan sonra bizlerin de bu anlamda ikna edilmesi lazım.

Bir de şeyi sormak istiyorum: Bu asgari ücretin toplam ücretler içerisindeki payını hep yüzde 43 olarak kullanıyoruz da bu oran değişmiştir herhâlde. Nedir, son bir veriniz varsa onu da istirham ediyorum.

Teşekkür ederim.