| Komisyon Adı | : | BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU |
| Konu | : | Turizmi Teşvik Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3517) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 06 .04.2021 |
GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Sayın Başkanım, önergede 20 ve 21'inci maddeyi tabii beraberce değerlendirmek gerekiyor. Ben, iki maddeyle ilgili değerlendirmemi yapmak istiyorum.
21'inci maddede "Orman sayılan alanlarda 15/5/2008 tarihinden önce kesin tahsisi yapılmış turizm yatırımları için tahsis edildiği tarihte yürürlükteki yapılaşma esas inşaat hakkı, tahsis süresi sonuna kadar kullanılabilir." Deniliyor. Şimdi, bu, bence üzerinde düşünmemiz gereken bir konu, değerli arkadaşlar.2008 yılındaki orman alanlarından turizm tahsisleriyle ilgili ülkedeki genel turizm beklentisi ve betonlaşma, turizm sektörü, orman-beton ilişkisi, orman-tesis ilişkisiyle ilgili bakış açısı 2021 yılında bence farklı bir noktaya evrilmiş durumda. O nedenle, buradaki yapılaşmaya esas inşaat haklarının, bu tahsisin süresi sonuna kadar yürürlükte kalıyor olmasıyla ilgili benim endişelerim var, onu belirtmek istiyorum. Ama 20'inci maddede de diyor ki buna atıf yani -iki maddeyi birleştirerek söylüyorum- "...bu işletmecilerin irtifak hakkı tesis edilen ve kullanma izni verilen yatırımcı ve işletmecilerin sözleşmeleri... Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren söz konusu kira, ön izin, kesin izin, irtifak hakkı ve kullanma iznine ilişkin olarak varsa açılan davalardan tüm yargılama giderleri üstlenilerek kayıtsız ve şartsız olarak feragat edilmesi, ödenmesi gereken herhangi bir borcunun bulunmaması ve bir yıl içinde başvurulması hâlinde Bakanlıkça yeniden belirlenecek bedel ve tahsis koşullarının kabul edilerek yeniden sözleşme düzenlemek suretiyle..." diye devam ediyor.
Şimdi, bu iki maddenin... 2008 yılında 80 katlı gökdelen yapmayı şehircilik açısından rol model olarak gören, işte 3 emsalleri az bulup 6,7 emsallerle şehrin merkezine birtakım iş merkezleri, otel, turizm ya da konut yapıları yapılan bir kültürden, biz, bugün, düşük yoğunluklu, olabildiğince yüksek olmayan yapı kültürüne doğru evrildik. Buna belki yaşamış olduğumuz tecrübeler belki bu konuyla ilgili hepimizin, özellikle de karar vericilerin genel bakış açılarının değişmesi etkili olmuştur. Bu 2 maddeyi ortaklaşa değerlendirdiğimizde ben bu konuda da 2008 öncesinde verilmiş tahsislerle ilgili imar haklarının o bölgede var olan çevre düzeni varsa çevre planı ya da bölge planları da dikkate alınarak yeniden revize edilmesinin doğru olduğunu düşünüyorum. Sonra, iş bizi sıkıntıya sokacak bir evreye gitmeden baştan uyarımı yapmak istiyorum.
Teşekkür ederim.