GÜLAY DALYAN (İstanbul) - Sayın Başkan, şimdi, HGS gerçek anlamda bizim sahada da sıkıntı çektiğimiz bir konu. Bu konu hem Karayollarının da işte "Biz yazılımını aldık." diye tek taraflı karşı tarafa topu atmakla bu iş olmaz. Sonuçta burada bir sıkıntı var, bu sıkıntı büyük. Bir milletvekili olarak HGS'den geçtiğim an telefon açıyorum "HGS'den geçtim öteki taraftan düzeltin." diye, böyle bir şans olamaz. Yani bu bizde değil de Karayollarında, Karayollarında değil de bizde diyerek bir şey söz konusu değil. Bu tek bir problemdir. Mademki ortak konu paylaşıyorsunuz, ortak konu altında bunu çözmeniz gerekiyor, yani "Bende değil Karayollarında, Karayolları programı yapıyor." demek gibi programınız tutmamış vaziyette. Biz geçen defa toplantıya girdiğimiz zaman Genel Müdürümüz dedi ki: "Herkes HGS kullansın, biz HGS'de başarılıyız." Ama demek ki başarılı değilsiniz, bunu da kabul etmeniz gerekiyor. Yani ben şunu kabul etmiyorum: "Benim sorunum değil Karayollarının sorunu, Karayollarının sorunu değil onun sorunu." Hiç kimse kimseye topu atmasın, burada bir şikâyet varsa bu şikâyetin giderilmesi gerekiyor. Biz bundan muzdaribiz, sahada seçmenden muzdaribiz. Dolayısıyla düzeltmeniz gerekiyor. Ben Karayolları marayolları tanımam, ben sizi tanırım, şu anda bu konuşuluyor.

BAŞKAN - Sayın Dalyan...

GÜLAY DALYAN (İstanbul) - Başkanım, ben onu bunu bilmem, ben sahada sıkıntıyı bilirim, insanların yemiş olduğu cezayı bilirim. Bu size geliyorsa bunu gidersiniz Karayollarıyla beraber çözersiniz. "Ben HGS'yi satıyorum." diyorsa PTT, PTT'ye de böyle bir sıkıntı geliyorsa, PTT'nin bunu Karayollarıyla beraber çözmesi gerekiyor. Biz çözmeyeceğiz siz çözeceksiniz.