| Komisyon Adı | : | (10 / 77, 372, 491, 534, 693, 817, 868, 992, 1004, 1018, 1150, 1170, 1221, 1305, 1434, 1518, 1806, 1815, 1943, 2009, 2139, 2206, 2391, 2909, 2929, 3031, 3032, 3382, 3558, 3575, 3581, 3583, 3647, 3677, 3682, 3690, 3708, 3740, 3769, 3798, 3817, 3831, 3840) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Akif Özkaldı'nın, iklim değişikliği sürecinde Türkiye'de su yönetimi hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 14 .04.2021 |
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Evet, teşekkür ederiz.
Şimdi, Hasan Bey, Türkiye Su Enstitüsüyle alakalı düşüncelerinize bir açıklık getirmek istiyorum: Bu Enstitü aslında büyük konferanslar, mesela Türkiye'de ilk defa 2009 yılında yapılan dünyanın en büyük Dünya Su Konseyi ve Zirvesi'ni gerçekleştirdi. Dünyadaki suyla alakalı bütün politikaları takip ediyor. Çok az, düşük bir bütçesi var fakat gerçekten -ben zaten Irak'la da ilgilendiğim için- dünyadaki ülkeler arasındaki suyla ilgili problemleri çözmek için de çok faydalı, değerli bir birim başlı başına.
HASAN KALYONCU (İzmir) - Su Yönetimi Genel Müdürlüğünün içerisinde yer alabilir.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Yok, o ayrı. Su Yönetimi... Şimdi, olmuyor işte.
HASAN KALYONCU (İzmir) - Yani Su Enstitüsü onun içerisinde de yer alabilir.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Bakın, orada şöyle: Bu, merkezi Ankara dışında -Bakanlıkta- İstanbul olan tek kurum.
HASAN KALYONCU (İzmir) - Bakanım, kuruluş kanunuyla alakalı...
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Neyse, onu şey yaparız. Bakın...
HASAN KALYONCU (İzmir) - Kanunla alakalı...
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - O zaman, Türkiye Su Enstitüsü Başkanlığında gösteririz. Şu anda en başarılı kurum olarak görünüyor, birincisi o.
İkincisi, bu kayıp kaçaklarla ilgili de... "Kayıp kaçak." derken şöyle: Sadece vatandaşların idareden bağımsız olarak bağladıkları su değil, burada bir o var. İkincisi; borularda olan kayıplar, özellikle ev bağlantılarında olan kayıtlar var. Ayrıca, bir de bazen tahliye için kullanılan sular var.
HASAN KALYONCU (İzmir) - Kayıt dışı kullanım.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Yangın muslukları için kullanılan su, bunların toplamı; bir de sayaçlar tam da doğru ölçmüyor. Takriben, ben İSKİ Genel Müdürüyken yaptığım hesaplara göre yüzde 2-3 civarında da sayaçlarda bir kayıp var. Çok cüzi bir miktarı sayaç ölçmüyor ama sızıntılar olunca o tabii, gene, toplandığı zaman bütün damlalar büyük bir miktar ortaya çıkıyor. Dolayısıyla bunları dikkate almak lazım ama tespitiniz doğru bunların belirlenmesi çok zor yani bazen belediyelerden rakam alınıyor ama bunların belki daha da tespiti için... Çünkü bu konuda yönetmelik var, belli yıllara kadar belli miktara bütün kurumların, büyükşehir belediyelerinin oranı düşürmesi lazım. Yani bunun da ölçümünün bir standarda bağlanması konusunda haklısınız onu da söyleyeyim.
MURAT BAKAN (İzmir) - Sayın Başkanım...
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Müsaade ederseniz...
MURAT BAKAN (İzmir) - Bu yöntem doğru değil. Şimdi, Komisyon Başkanı olarak ilk siz konuşuyorsunuz, sonra konuşmacı arkadaşlar cevap verme durumunda. En son siz konuşsanız...
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Müsaade ederseniz ona da artık biz karar verelim, bir. İkincisi...
MURAT BAKAN (İzmir) - Ama bakın, böyle her konuşmacının arkasından, her Komisyon üyesinin arkasından açıklama yapmak durumunda kalmayın.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Yok, şimdi, ben araya girdiği için... Müsaade edersen...
MURAT BAKAN (İzmir) - Şimdi biz konuşalım, eğer bu konuda sizin de vereceğiniz şeyler varsa...
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Ben kısa konuşuyorum, kusura bakmayın. O zaman standart hâle getirelim, herkes belli bir miktar konuşsun.
MURAT BAKAN (İzmir) - Hayır, hepimiz buraya konuşmak için geldik.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Doğru da bunun bir şeyi var, kusura bakmayın.
MURAT BAKAN (İzmir) - Bu Komisyon konuşulsun diye kuruldu, milletvekili konuşacak burada.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Konuşsun ama konuşurken özetleyip konuşması lazım.
MURAT BAKAN (İzmir) - Ama cevap...
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Evet, peki, Behiç Bey...
AHMET AKAY (Şanlıurfa) - Milletvekillerine bir şey verelim, bir sunum yapsınlar, kurtulalım. Her birinde yirmi dakika, her birinde yirmi dakika!
MURAT BAKAN (İzmir) - Ne demek kurtulalım? Milletvekili bir kerelik sunum yapacak durumda mı? Her şeye düşüncemizi söyleyeceğiz.
AHMET AKAY (Şanlıurfa) - Ama yirmi dakika Bakan konuşuyor, yirmi dakika siz konuşuyorsunuz.
MURAT BAKAN (İzmir) - Öyle olacak tabii.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Konuşacak tabii, ya! Bu Komisyona niye girdik?
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Şimdi, bakın, arkadaşlar...
MURAT BAKAN (İzmir) - Katkıda bulunmak için geldik biz buraya.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Katkıda bulunun ama kusura bakmayın şimdi, kantarın topuzunu da kaçırmayalım. Konuşun istediğiniz kadar...
MURAT BAKAN (İzmir) - Arkadaşımız konuştu yirmi dakika, çok da faydalandım ben.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Tabii, konuşun ama bir saat konuşma olmaz, on beş, yirmi dakika konuşmak makul.