| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız ve 60 Milletvekilinin, Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3572) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 21 .04.2021 |
EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın üyeler, doğrusunu isterseniz, ben bu yasa teklifinin, evet vergi kaçağını önlemek bağlamında bir gerekçesi olduğunu görüyorum fakat yeteri kadar çalışılmamış olduğu izlenimi uyandıran bir biçimde bu düzenlemenin bu piyasanın yapısıyla ilgili olarak nasıl etkiler üreteceği konusu boşta kalmış gibi geliyor bana. Niçin böyle söylüyorum, biraz açıklamaya çalışayım.
Bir kere, bu piyasa bir tür fiyat regülasyonunun olduğu bir piyasa benim anladığım kadarıyla. Yani nedir? Petrol fiyatları İtalyan fiyatlarıyla belirleniyor "Akdeniz CIF" denilen fiyatlarla belirleniyor ve buna kâr marjları vesaire eklenerek iç piyasada fiyatlar oluşuyor ve bu bakımdan fiyatlar üzerindeki rekabet esasında bu piyasada çok önemli değil. Asıl önemli olan, bayiler üzerinde rekabettir çünkü şöyle bir şey vardır: Serbest piyasa ekonomisi konuşuyoruz, eğer fiyatları regüle ediyorsanız siz, firmalar rekabetten vazgeçecek değiller. Nerede arayacaklar rekabeti, fiyatlarda rekabet yapamıyorlarsa? Mesela, bu örnekte olduğu gibi, ekmek üreticileri itibarıyla bakarsanız, kaç tane bakkala ekmek veriyor olman mesela büyük ölçüde rekabet gücünü gösterir, tıpkı ona benzer bir şekilde, kaç tane bayiye sahip olduğunla ilgili olarak piyasada bir güç elde edersiniz.
Şimdi, ben bu çerçevede baktığım zaman, bu düzenlemenin... Evet, hiçbir itirazımız olamaz; vergi kaçağı, devletin hizmet yapabilme imkânları bağlamında tabii ki önemlidir fakat öyle bir durum ortaya çıkabilir ki sonunda benim ima ettiğim olaylar gelişirse yani piyasada daha fazla bir tekelleşme oluşursa o zaman, belki ülkeyi vergi kaçağından kurtarmış oluruz ama bu sefer de yüksek fiyatlarla, yüksek kâr marjlarıyla çalışan bir petrol dağıtım şirketleri sektörü ortaya çıkar.
Şimdi, bakın, benim hesabıma göre burada 4 tane firma var -daha doğrusu 4 değil, büyüklük itibarıyla bakarsanız 4 tane büyük firma var- ve bunların pazar payları yüzde 65. Ekonomi literatürüne göre 4 firmaya yoğunlaşma oranı yüzde 65'se yani yüzde 50'nin üzerindeyse o sektörde zaten rekabet sıkıntılı demektir ve nitekim, benim kabaca bildiğim kadarıyla özellikle bayiler arasında bayi sistemiyle ilgili olarak müthiş bir rekabet var. Dolayısıyla da mesela, lisansa bağlı işletmelerin -yani yeni kurulacak olanların 10 milyon, ötekilerin 100 milyon vesaire gibi rakamlar var- o piyasaya girmesiyle ilgili olarak belli sınırlamalar ima eder yani bir tür giriş engelleri oluşturur ve bu, doğrudan doğruya piyasalarda var olan güçlü firmaların gücüne güç katar. Dolayısıyla da eğer, Hükûmetimiz serbest piyasa ekonomisinden yana ise ki öyle olduğunu söylüyor, oldukça sık bir şekilde...
Ziya Bey, sizlere anlatıyorum; çok önemli işleriniz var, farkındayım.
ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) - Çok iyi dinliyorum.
EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Peki. İnşallah öyledir.
Dolayısıyla da şuraya getirmek istiyorum değerli arkadaşlar: Şu anda yüzde 65 civarında olan yoğunlaşmanın olduğu -tam kullanılması gereken terimle- bir sektörün rekabette zaten sorunları var demektir. Şimdi, siz, çok iyi niyetle akaryakıt kaçakçılığını önlemekle ilgili kuralları, regülasyonları yaparsınız -bunlar gerçekten de olması gerekenlerdir- fakat öte yandan petrol dağıtım şirketlerinin egemenliğine daha egemenlik katarsınız ve dolayısıyla da daha yüksek fiyatlarla tüketicilerin karşılaşma olasılığını ortaya koyarsınız. Özetle, serbest piyasa ekonomisinin çok ilginç dengeleri vardır, bu dengelerle bir biçimde oynayamaya kalktığınızda başka bir denge ortaya çıkar ve o çıkacak olan denge, esasında sizin düzeltmek istediğiniz dengeden daha büyük zararlar veren bir denge olabilir. Dolaysıyla da benim uyarı... Ben, Rekabet Kurumunun özellikle bu konuda bir şey söylemesi gerektiğine inanıyorum. Çünkü bugün bir de şeye düştü... Rekabet Kurumu büyük şirketlere, özellikle bu on-line hizmet veren şirketlere yönelik olmak üzere bir soruşturma açıyor, 30 küsur şirkete ve anladığım kadarıyla gerekçesi de şu: Farklı işçi ücretleri kullanarak, maliyet farklı yaratarak bir rekabet oluşturmuş durumdalar. Bu da tabii ki sosyal olarak ücretlerin farklılaşmasına sebep olan ve de anladığım kadarıyla da çalışma koşullarını da bozmaya yönelik olan bir durum yaratıyor. Dolayısıyla da burada da benzer bir şey olduğu kanaatindeyim yani olma ihtimali var, öyle söyleyeyim. Ben, bu konunun uzmanı değilim ama konuya genel olarak bir perspektiften baktığım zaman, mesela, böyle bir yasa teklifinde, Rekabet Kurumunun da bir görüşünün olmuş olmasını da isterdim şahsen, ne düşünüyor oradaki arkadaşlar, bunu duymak isterdim. Sanırım derdimi anlatmışımdır.
Dinlediğiniz için teşekkür ederim.