| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız ve 60 Milletvekilinin, Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3572) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 21 .04.2021 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bir defa, geneli üzerinde Sayın Altunyaldız'ın açıklamaları -aslında sorularımız da vardı ama- yetersiz oldu. Yani "Bu sistem nasıl çalışacak? Bu konuda Sayın Altunyaldız veya Bakanlık temsilcileri bizi biraz ikna etsin, işleyişi şöyle bir sistematik olarak görelim." demiştik, onun için herhangi bir cevap gelmedi. Kendilerinin kafasında da...
ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) - Kırk dakika konuştum ben, isterseniz tekrar konuşabilirim.
ERHAN USTA (Samsun) - Hayır, hayır, o konuştuğunuzda bence yani orada şey değil, parça parça var.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Şimdi, siz konuşurken gruptaydı Erhan Bey, belki ondan bir boşluk oluştu ama bayağı uzun uzun anlattı doğrusu Ziya Bey, belki tutanaktan bir bakarsanız...
ERHAN USTA (Samsun) - Aldım ben tutanağı, baktım ama ikna edici değil, kendileri ikna edici olduğunu düşünüyorlarsa zaten yapacak çok fazla bir şey yok.
Şimdi, hâlâ bence şu kafa karışıklığı var burada: Burada esas sorun akaryakıt kaçakçılığı mı? Yani bir defa, bunun boyutunun ne olduğunu soruyoruz; o konuda bir cevap yok. Yani Türkiye'de eğer kaçak akaryakıt varsa mesela nedir yüzde nispeti bunun; yüzde 20 midir, 10 mudur, 30 mudur, 40 mıdır; hani bunu bir bilelim. Önlemeye çalıştığımız... Şimdi, Sayın Altunyaldız konuşmasında ikisini de söyledi ama buradaki düzenlemelere bakınca, daha çok, Sayın Başkan, akaryakıt kaçakçılığından ziyade akaryakıt üzerinden vergi kaybı üzerinde duruluyor. Yani kaçak akaryakıtın boyutu veya onun önlenmesinden ziyade normal, legal girmiş bir akaryakıt var, hatta "marker"lı bir akaryakıt ama burada, sahte fatura düzenleme, işte, onun ona fatura kesmesi, silme işlemleri, otomasyona müdahale gibi nedenlerle, sanki düzenlenen faturalar nedeniyle, belki aşırı fatura düzenlenmesi nedeniyle bir vergi kaybı söz konusu.
ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) - Aynen öyle, doğru.
ERHAN USTA (Samsun) - Ben buradaki düzenlemelerden daha çok bunu anlıyorum. Ama işte, bunu konuşurken -şimdi, sizi de az önce dinledik- burada yine akaryakıt kaçakçılığı ile yani kaçak akaryakıt ile vergi kaçakçılığı arasında tam, net bir şey yokmuş gibi geldi bana.
Şimdi, o zaman, eğer ikincisiyse yani legal olan akaryakıt üzerinden, bir vergi kaybına neden olacak faturalar üzerinden bir işlem yaparak vergi kaybına neden olunuyorsa o zaman şu soruyu da soracağım: Burada, daha çok, gider olarak bunu kullanma şeklinde bir vergi kaybına mı neden olunuyor yani fazla fatura kesilerek, yoksa bunu KDV iadesi almak yani mahsup edilen iade değil de indirilecek KDV açısından mı bu yapılıyor? Onu bir görmemiz gerekiyor. Yani bence ikisi arasında fark var. Eğer gider olması açısından yani bu fatura gider olarak düşülüyorsa o zaman mesela, neydi o dağıtım şirketi işleten arkadaşımızın hani "KDV, ÖTV'nin içerisine alınsın." önerisinin bence geçerliliği yok. Yani ne olursa olsun, zaten gider 100 liraysa 100 lira. İster ÖTV olsun içinde ister KDV olsun, bu, gider olarak gösterilecek ve kurumlar vergisinde -diyelim ki işte- yüzde 20 oranında bir avantaj sağlayacak. Ancak giderden ziyade, bu aradaki şirketler zaten kâr etmeyen şirketlerse dolayısıyla gider göstermesinin bir anlamı yok. Bir KDV almak için, iade almak için bu yapılıyorsa o zaman bu önerinin üzerinde durulabilir. Tabii, onun komplikasyonları var ama buna ilişkin mesela bir değerlendirme istedik, niye Gelir İdaresi Başkanlığı bir değerlendirme yapmadı? Güzel bir öneri olduğunu biz de ifade ettik. Bana göre komplikasyonu şu: Özellikle büyük akaryakıt masrafı olan firmalar açısından ciddi bir iade alma yani likidite açısından ciddi bir sıkıntıya yol açar. Kaybı o mudur değil midir, bu anlamda da Sayın Başkan, bir değerlendirme yapılırsa mutlu olurum.
Şimdi, maddeye geliyorum, bu maddede şöyle bir sorun var bize göre yani ciddi bir sorun var: Yedi günlük fatura düzenleme süresi, işte sektörlere, kurumlara neyse yani değişik şekillerde Maliye Bakanlığına bir yetki veriliyor, onu kısıtlama yetkisi veriliyor. Bir defa Maliye Bakanlığı işin burada bir tarafı yani alacaklı konumda olana bu kadar aşırı bir yetki verilmesi biraz sıkıntılı. Yine, birazdan söyleyeceklerim açısından yine mahzurları var. Yani bir öngörülebilirlik olması lazım, vergide öngörülebilirlik önemlidir, belirsizlik olmaması gerekir. Bir defa burada öyle bir şey var. Maliye Bakanlığa verilen yetkililerin sınırları çizilmemiş yani bunun bir sınırını çizmek lazım, bu yok. Ondan sonra Anayasa açısından aslında baktığınızda bir Anayasa'daki kanunilik ilkesine aykırılık olduğu konusunda bizim hukukçu arkadaşların bir değerlendirmesi var veya vergi tarafından baktığımızda da vergilerin yasallığı ilkesine bir aykırılık olduğunu biz burada değerlendiriyoruz, bu anlamda bir önergemiz olacak. Özellikle bir de bunun Maliye Bakanlığına verilmiş olması da ayrıca bir sorun çünkü Maliye Bakanlığı burada alacaklı taraf. Yani o yüzden onun da ayrı bir sorun olduğu düşünüyoruz. Bu anlamda bunların değerlendiriliyor olmasının faydalı olacağını değerlendiriyorum.
Peki, teşekkür ederim.