| Komisyon Adı | : | (10 / 77, 372, 491, 534, 693, 817, 868, 992, 1004, 1018, 1150, 1170, 1221, 1305, 1434, 1518, 1806, 1815, 1943, 2009, 2139, 2206, 2391, 2909, 2929, 3031, 3032, 3382, 3558, 3575, 3581, 3583, 3647, 3677, 3682, 3690, 3708, 3740, 3769, 3798, 3817, 3831, 3840) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Komisyon Başkanı Veysel Eroğlu'nun, Ergene Havzası Koruma Eylem Planına ve Komisyonun bugünkü ve sonraki toplantılarında sunum yapacaklara ilişkin açıklaması |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 21 .04.2021 |
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Efendim, sizlere Ergene'yle ilgili kitapçıklar dağıttık. Şimdi, bundan geçtiğimiz 2 toplantı önce Ergene'yle ilgili arkadaşlarımız soru sormuştu. Tabii, konuyu en iyi bilenlerden birisi benim. Sebebi şu: Sayın Cumhurbaşkanımız 2012 yılında -ben, özellikle Orman ve Su İşleri Bakanıyken- bana talimat verdi, telefonla aradı. Ergene'deki, o Uzunköprü'deki çıkan nehrin kirliliğini görünce "Veysel Hoca, Ergeney'le ilgili talimatı sana veriyorum, bu işi bitir." diye söyledi. Ben de "Sayın Cumhurbaşkanım, biz ancak ceza keseriz. Belediyeler yapmıyor, katı atıklar şey olmuyorsa ceza keseriz." dedim. "Yok, sen bu işi üstleneceksin." dedi. Netice itibarıyla ben de -hakikaten kendi ihtisas konum- örnek bir proje hazırlamak için kolları sıvadık.
Şöyle ki: Tabii, basit bir şekilde sadece atık su arıtma tesislerini yapmayı düşünmedik. Ergene için gerçekten çok önemli bir Havza Koruma Eylem Planı hazırladık. Bu da aşağıya yukarı, çok sayıda, 15 tane eylemden mürekkep komple bir havza koruma eylem planıydı. Bunun içinde düşündüğümüz her şey vardı. Evsel atık su arıtma tesislerinin artırılması, sanayi atık sularının artırılması, renk ve diğer bulanıklığa ve diğer parametrelerle ilgili tuzlulukla alakalı birtakım standartların iyileştirilmesi, yer altı sularıyla ilgili -sanayi gerçekten çok hırçın bir şekilde kullanıyordu- bunlarla ilgili düzenlemeler, yani derelerin ıslah edilmesi, ayrıca atık su arıtma tesislerinin tamamının inşa edilmesi, organize sanayi bölgelerinin kurulması.
Şimdi, efendim, orada çok enteresan, çok dağınık bir sanayi vardı. Biz bunları ıslah Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu çıkararak -Türkiye Büyük Millet Meclisimizdeki milletvekillerine teşekkür ediyorum- bunların hepsini bir araya topladık, sonradan sanayide daha az su kullanan ama daha az kirletici ham madde kullanan teknolojilere geçilmesi için sanayicilerimize eğitim verdik. Ayrıca, erozyonla mücadele için ağaçlandırma çalışması ve çevre düzeni planları, katı atık bertaraf tesisleri, Ergene Nehri'nin gerçek zamanlı izlenmesi, sıkı denetim, deşarj standartlarının sıkılaştırılması, havzaya taşkın erken uyarı sisteminin kurulması ve neticede 14'üncü eylem; Ergene'de yer altı suyu kullanımının kontrol altına alınması ve son olarak da 15'inci eylem; oradaki yapılacak olan yer altı suyunun takviyesi için baraj ve göletlerin inşa edilmesi.
Şimdi, efendim, bunları kitapçık hâlinde sizlere sunduk. Hakikaten bu çok büyük bir projeydi. Bunun, bugünkü fiyatlarla toplam maliyeti 9,5 milyar TL. Bu eylemlerden, 15 eylemden bir tanesi atık su arıtma tesisleriyle alakalı. Orada belli bir nüfustan büyük olan, oradaki bütün ilçelerin ve il merkezlerinin atık su arıtma tesislerini, DSİ'nin bir kanunu vardı -1053 sayılı Kanun- o kanunda bir değişiklik yaparak -yüce Meclisimize teşekkür ediyorum- atık suların ana kolektörün ve atık su arıtma tesislerinin yapılabilmesine imkân tanıyan bir değişikle, bakın, oradaki bütün ne kadar evsel atık su arıtma tesisleri varsa hepsini de yaptık. Hatta benim ihtisas konum -çevreciler bilir- "Bardenpho Prosesi" denilen son on beş, yirmi yılın en ileri teknolojisi, yani biyolojik olarak azot ve fosfor gideren en ileri teknolojiyi seçtik ve şu anda Kırklareli merkez, Vize, Pınarhisar, Babaeski, ayrıca Lüleburgaz; Tekirdağ'da Muratlı, Tekirdağ Çorlu, Çerkezköy, Tekirdağ Saray, Tekirdağ Hayrabolu, Tekirdağ Malkara; Edirne'de Uzunköprü ve Keşan'a 13 tane ileri biyolojik arıtma tesislerini kurduk ve bunları belediyelere teslim ettik ve bunları da çok hızlı bir şekilde yaptık. Bunun dışında, 10 tane Islah OSB, özel OSB tüzel kişiliği kazandı. Bunlar: Ergene-1, Ergene-2, Velimeşe, Muratlı, Türkgücü, Veliköy, Kapaklı, Yalıboyu, Evrensekiz ve Büyükkarıştıran olmak üzere. Bunlar atık sularını dereye veriyorlardı. Bunlarla ilgili bütün atık su tesislerinin kurulması şeklinde planlamasını yaptık, hatta Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bunlara uygun krediler de temin etti. Bunların hemen hemen büyük kısmının inşaatları da tamamlandı. Özellikle, derelerin tamamını ıslah ettik, ağaçlandırma programı yaptık ve neticede şu anda evsel atık sularıyla ilgili hiçbir problem yok. Çok küçük, nüfusu 2 binden küçük olan yerleri de "SUKAP" dediğimiz İller Bankasıyla birlikte yapılan ortak bir hibe çalışmasıyla bu küçük belediyelerin de arıtma tesisleri yapıldı.
Neticede burada -19'uncu sayfaya bakarsak efendim- gerçekten çok büyük bir operasyon yaptık. Burada dev tüneller, deniz deşarj sistemleriyle sırf rengi ve aynı zamanda tuzluluğu gidermek için, zaten batmış tarla oluşumu için tuzlu nehir, Marmara Denizi zaten tuzlu.... Dolayısıyla, bunun batmış tarla teşkil ederek derin deşarjı da buraya veriyoruz.
Şu gördüğünüz yeşil alanların tamamı bitti, sadece bu tünellerden kırmızı olan Velimeşe OSB Atık Su Arıtma Tesisi inşaatı devam ediyor. Bir de, özellikle, batı tünelinde az bir kısım kaldı. Böylece, inşallah bu da tamamlanınca tamamen Ergene Projesi bitmiş olacak. Ayrıca, atık su arıtma tesisleri dışında katı atık bertaraf tesislerini belediyeler yapması gerekirken onu da özellikle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, daha önce benim Bakanlığım döneminde Orman ve Su İşleri Bakanlığının büyük destekleriyle çoğunu bitirdik. Bunda da birkaç tane kaldı. İnşallah, gerçekten Ergene'yi kurtarma projesi dünyaya örnek bir proje olacaktır çünkü bütün havzayı dikkate alan, her şeyiyle bu 15 parametreyi dikkate alan örnek bir proje. Esasen şu anda da Ergene Nehri'nde çok iyi bir düzelme var. Başlangıçta, 2012 yılında ölçtüğümüz zaman kimyasal oksijen ihtiyacı 800 miligram/litreydi, kirlilik göstergesi 800, şu anda bu 150'ye düştü. Bu bağlantı da yapılınca aşağı yukarı standartların altına inecektir. Bu müjdeyi de vermek istiyorum. Teşekkür ediyoruz.
Şimdi, değerli arkadaşlar, şu anda çok değerli bir hocamız da ekranda bekliyor. Evet, bugün Profesör Doktor Ebru Voyvoda Hocamız, kendisi çevrim içinde ekranda. Bunun dışında, Orta Doğu Teknik Üniversitesinden Meryem Beklioğu Hocamız ve aynı zamanda Profesör Doktor Hüseyin Toros, İstanbul Teknik Üniversitesi; Profesör Doktor Ömer Lütfi Şen, o da İstanbul Teknik Üniversitesinden. 2 ODTÜ'lü, 2 İTÜ'lü hocamızı bugün misafir edeceğiz.
Önümüzdeki hafta için de, inşallah, önümüzdeki hafta da Allah nasip ederse daha önce müsteşarlık, genel müdürlük yapmış olan çok değerli bir profesör Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları üyesi Profesör Doktor Lütfi Akça'yı davet ediyoruz. SUEN Başkanı Profesör Doktor Ahmet Mete Saatçi Hasan Bey'e çok güzel cevaplar verecek ayrıca ODTÜ'den Profesör Doktor Ülkü Yetiş Hocamızı çağıracağız, o da çok iyi bir çevrecidir.
Bir de çarşamba günü de efendim, tamamen Tarım Bakanlığına hasrettik, Tarım Bakanı Yardımcısı Mehmet Hadi Tunç, Bitkisel Üretim Genel Müdürü Doktor Mehmet Hasdemir, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürü Doktor Nevzat Birişik, bir de Balıkçılık ve Su Ürünlerine talep etmiştiniz, onu da çağırıyoruz. Doktor Mustafa Altuğ Atalay, ayrıca bir de Tarım Reformu Genel Müdürlüğünden bir arkadaşı da talep ettik bugün, onun da ismi bildirilecek. Böylece önümüzdeki haftayı da dolu dolu geçireceğiz.
Ben hakikaten bütün değerli milletvekillerimize gönülden teşekkür ediyorum. Aslında şunu ifade edeyim: Hakikaten, zaten sunumlardan görüyorsunuz, şu anda bizim Komisyonumuz gerçekten, Türkiye'de şimdiye kadar olan komisyonlar içinde en önemlilerinden biri. İnşallah, bütün kurumlara ışık tutacak; bunu çok iyi şekilde değerlendireceğiz. Türkiye için çok önemli, gelecek için önemli, en azından 2050-2100 yılı politikalarını burada belirleyeceğiz nasip olursa. Dolayısıyla, ben sizlerle de gerçekten çok gurur duyuyorum, çok güzel bir uyum var.
Hepinize gönülden teşekkür ediyorum.
Müsaadenizle hemen Hocamıza söz verelim.
Hocamız Ebru Voyvoda Hanımefendi'yi buraya davet ettik ama ben "Ben çevrim içi, canlı bir şekilde, bu şekilde bir sunum yapayım." dedi.
Evet, Hocam, hoş geldiniz, Ebru Hanımefendi, şeref verdiniz.
Buyurun.