KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Şöyle yapalım... Müsaade ederseniz.

Bir kere bazı hususlara açıklık getirmem lazım. Türkiye'de tarım alanı takriben 24 milyon hektar ama bunun hepsini sulayamıyoruz zaten, suyumuz yetersiz. Sulanabilecek alan 8,5 milyon hektar, ekonomik sulanabilir alan. Biz şu anda yaklaşık 7-7,5 milyon hektarı suluyoruz, bu bir.

İkincisi; ben, DSİ Genel Müdürü olduğum zaman suyun kıymetini anladım çünkü DSİ'deki arkadaşlar "Efendim, açık sulama sistemleri ekonomik." Diyorlardı, ya dedim "suyun miktarı önemli, dolayısıyla bunu ilave ettiniz mi?" deyince... Neticede şu anda DSİ, bütün projelerini, hatta mevcut yürüyen projeleri bile değiştirdi; kapalı sisteme, yağmurlamaya, mümkün olan yerde damlama sulamaya geçiyor. Yeni projelerin yüzde 80'i bu sistemde, bunu bir defa ifade edeyim.

Üçüncüsü; havzalar arası su aktarımı meselesine de açıklık getirmek istiyorum. Efendim, zaman içinde mevsimlere göre çok büyük taşkınlar oluyor, felaketle neticeleniyor. Biz taşkın dönemlerindeki suyu tutuyoruz. Diyelim ki Aksu havzasındaki toplam yıllık suyun ancak yüzde 5'ni bile tutmuyoruz. Dolayısıyla bunların tabii, etki analizleri yapıldı, ezbere hiçbir şey yapılmıyor. DSİ çok ciddi bir kurum, ben de bu işi hasbelkader az çok bilen bir kişiyim, dolayısıyla bunların bütün etkilerini araştırdık yani sizin dediğiniz gibi "Aksu Nehri'nde su akmıyor." değil, hatta biz Aksu Deresi'ni Antalya'da tanzim bile ettik, düzenledik. Bunları özellikle vurgulamak istiyorum.

Evet, şimdi, Behiç Bey, size de söz vereyim, sizden sonra bir arkadaş daha var.

Şimdi, bir de şunu söyleyeyim: Hocalarımız biliyorsunuz ihtisas sahibi, her konudan bilgi sahibi değil. Her şeyi bilmesi mümkün değil, hoca ancak kendi mevzusunu bilir yani dolayısıyla hocalarımıza konusuyla ilgili soru sorarsak çünkü bundan sonra sizin soracağınız muhtelif konularla ilgili hocalar da gelecek, kurumlar da gelecek.

Buyurun Behiç Bey.