KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Evet, teşekkür ederiz.

Siz cevap vermeden önce ben de bir şey söyleyeyim. Şimdi, efendim, GAP'la ilgili ilk çalışmalarda bir planlama yapılmış ve çıkan rakam -aslında ciddi bir etüt yok- kabataslak alan hesabıyla "1 milyon 820 bin hektar alan sulanabilir." denilmiş. Fakat ben, DSİ Genel Müdürü olduğum zaman dedim ki bunun ekonomik sulanabilir alanı ne kadar? Bunu baştan sona çıkardık ve neticede 1 milyon 56 bin hektar alan ancak ekonomik sulanabilir alan, diğer alanlar dağ, taş. Çünkü ilk hesaplamada, GAP ilk çıktığı zaman elimizde yeteri kadar bilgi, done yoktu, hatta Coğrafi Bilgi Sistemi bile yoktu. Dolayısıyla Coğrafi Bilgi Sistemini İSKİ'den sonra ilk defa ben DSİ'ye getirdiğim zaman bu alanları çok hassas bir şekilde hesap ettik ve GAP'ta şu anda ekonomik sulanabilir alan 1 milyon 56 bin hektar. Yani 1 milyon 820 bin hektar revize edildi; özetle, sebebi bu. Bunu ifade etmek istiyorum, buna göre mutlaka dikkate almak gerekir bu rakamı.

Bir de tabii, GAP'ta artık kesinlikle salma sulama yapmıyoruz, yürüyen eski projeleri dahi tamamen değiştirdik; yağmurlama ve damlama sulamaya döndük; etti iki.

Üçüncü husus da şimdi, GAP'ta arkadaşlar bir çalışma başlatıyorlar; kullanılan atık sular arıtılarak tekrar sulamada ve yer altı suyu beslemede kullanılacak; oradan da bir kazancımız olacak.

Esas benim sormak istediğim şu: Tabii, biliyorsunuz, Dicle ve Fırat Nehirleri özellikle sınır aşan sular. Tabii, biliyorsunuz, geçmişte, Irak ve Suriye'yle Fırat'ta Atatürk Barajı'nın inşa edilmesi için geçici bir anlaşma yapılmış; 500 merteküp/saniye Fırat'tan Suriye'ye su verilmesi, oradan da Irak'a geçecek. Böyle bir anlaşma yapılmış ama bu, geçici anlaşma. Şimdi, tabii, Irak, bizden bu Dicle noktasında da "Bize de su tahsisi yapın." şeklinde taleplerde bulunuyor. Bizim de "Miktar olarak bunu söylemek mümkün değil, çünkü küresel iklim değişikliğiyle yağışlarda azalmalar oluyor, dolayısıyla biz bunu miktar olarak size taahhüt edemeyiz. Zamanla değişiyor, yıllara göre değişiyor, büyük bir salınım var, uzun yıllarda da Güneydoğu Anadolu Bölgesi kuraklığın en çok vuracağı bölge, dolayısıyla biz bunu ancak oran olarak verebiliriz." diye böyle bir iddiamız var. Bu konularda da bir çalışma yaptınız mı siz, sınır aşan sular konusunda, Dicle ve Fırat için?

Teşekkür ediyorum, sağ olun.