HASAN TURAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekillerimiz, kıymetli Bakan Yardımcımız ve bürokratlarımız; ben öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum. toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Tabii, Fas'la ilgili yapmış olduğumuz bu ticaret anlaşmasının ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Yunus Emre Bey'in de söylediği gibi burada, ülkemizin menfaatine olacak konularda her birimizin yer yer konsensüs sağladığımız, yer yer farklı açılımlar kazandırdığımız vaki, demokrasi de bu olsa gerek. Hepimiz bu ülkenin vatandaşıyız, ülkemizin daha ileriye gitmesi için katkıda bulunma görevimiz var, hele hele parlamenter olarak bu bizim vazifemiz olsa gerek.

Tabii, şimdi, "Komisyonla ilgili şahsen ben böyle düşünmüyorum şeklindeki bir açılım." hem Anayasa'da hem de İç Tüzük'te -bizim buradaki Anayasa'mız olan İç Tüzük'ümüzde- çok net bir şekilde belirlenmiş olması gerekir. İç Tüzük çok açık bir şekilde Komisyonun Başkan tarafından toplantıya davet edildiğini, kendisine divandan gelen gündemi konuştuğunun altını çizmiş. Bilgilendirmeyle ilgili toplantı isteği, tabii ki, bugün burada mesela, şu anda müzakere yapıyoruz, Sayın Başkan, bizim şöyle bir önerimiz var: Ülke gündeminde olan şöyle bir mevzuyla ilgili önümüzdeki toplantıda böyle bir madde daha ihdas edilse iyi olur şeklindeki bir öneri işin usulüne uygundur, bu teklif edilir ve burada kabul edilir, sonra bu, gündeme alınır ve konuşulur. Hatta herhangi bir anlaşma, ülkemizin ihtiyacı olmayan anlaşma maddesiyle ilgili de maddenin dışında da bir gündem teklif edilebilir -çeşitli konularda bilgilendirilme teklifi- bu da burada yapılıyor zaten. Kaç haftadır ilgili bakanlıklarımızdan bakan yardımcılarımız, bürokratlarımız gelerek çeşitli konularda bizleri bilgilendiriyorlar. Ama biz, birbirimizle tekliflerimizi sosyal medya üzerinde yapıyorsak çok net bir şekilde, bu konuda çok dürüst davranmamız gerekir burada siyaset yapıyoruz anlamına gelir. Tabii ki siyaset yapacağız, görevimiz bu. Yani siyasal vasfı olan bir vatandaşın, bir milletvekilinin, bir parti görevlisinin kendi siyasetini yapmasından daha doğal ne olabilir? Bunu yadırgayacak hâlimiz yok, yapabilir ancak siyasal bir mücadele veriyorsa karşılığında da siyasal bir mukabele görmesi çok doğaldır. Bunu bu şekilde değerlendirmemiz gerekir. İç Tüzük'ün yine, ilgili maddesi -36'ncı madde- gündemdeki konularla ilgili görüşü maddenin altını çok net çizmiş.

AHMET ÜNAL ÇEVİKÖZ (İstanbul) - 35'ten söz ediyoruz.

HASAN TURAN (İstanbul) - 35'ten evet.

Bu konu Dışişleri değil, daha çok İçişleri Komisyonunun gündemine giren bir konu ancak dediğiniz gibi, dolayısıyla bu İçişleri Komisyonuyla birlikte toplantı da icra edilebilir. Başkanımız bir az önce söyledi "Bunlar her türlü teklife açık." Ancak sosyal medyadan yapılan şey bana göre yani "Şaka değil, gerçek!" Ülkenin gündeminde bunlar varken Komisyon bunu mu konuşuyor? denilerek çok açık bir şekilde siyaset yapılmıştır. Bunun savunması şudur -benim de o zaman onu öyle ifade etmem gerekir- ülkenin gündeminde birçok konu var, o zaman var olan bütün konuları gelip Dışilişkiler Komisyonunda görüşmemiz herhâlde gerekmiyor ama diğer konularla ilgili bugün bizim Komisyonumuz Fas'la ilgili toplanır. Toplandığı gündemi görüştükten sonra burada, ülkemizin gündeminde olan her konu konuşulmuyor mu? Konuşuluyor. Her parlamenterimiz fikrini söylemiyor mu? Söylüyor. Şu anda bir engel var mı? Yok, konuşabiliriz. Ama toplantıya davet etmek başka bir şeydir. Yani Divandan gelmeyen bir gündemin dışında toplantı daveti ihdas etmek başka bir şeydir. Usul, esasten önce gelir. Bu, bizim bütün galatımeşhur olarak Mecelle'nin de bizim hukukumuzun da değişmez kaidesidir. Usule dikkat etmek zorundayız. Usule dikkatimiz, usule dikkat çekmemiz diğer gündemlerin bizim de gündemimizde olmadığı anlamına gelmez. Ülkemizin itibarına zarar veren her konu muhalefette olan arkadaşlarımızı ilgilendirdiği gibi bizi de ilgilendirir. Biz hiçbir şekilde ülkemizin itibarına zarar verecek konulara göz yumamayız, görmezden gelemeyiz. Bunları tabii ki konuşacağız, ilgili makamlarla irtibata geçeceğiz üzerine gidilmesini sağlayacağız. Genel Kurulda bu konulara açık zaten her konu konuşuluyor Genel Kurulda. Burası biraz daha ihtisas alanı. Gündemimizde konuları konuşup onları karara bağlamak ve Genel Kurul gündemine indirmek gibi bir vazifemiz var. Eğer biz burayı gündem dışında çok fazla kendimiz dışarıdan sürekli gündem ihdas ederek toplantıya davet edecek olursak o zaman Komisyon için belirlenmiş İç Tüzük sınırlarının dışına çıkmışız anlamına gelir diye düşünüyorum. Ben bu şekilde ifade etmek istiyorum.

Tabii, biraz önce Başkanımız ifade etti gri pasaportla ilgili, insan kaçakçılığıyla ilgili yapılan soruşturma devam ediyor. Bir vali yardımcısı, ilgili uzmanlar, ilgili il müdürü görevinden uzaklaştırılmış ve bu konuda da yapılan usulsüzlüğü gördüğümüzde profesyonel bir insan kaçakçılığına tekabül ettiğini açıkça ve birçok siyasi partinin uhdesinde bulunan belediyede de gerçekleştiği vaki. Kamuoyuna da yansıyanlar, bizlerin de aldığı bilgiler bu şekilde.

BAŞKAN AKİF ÇAĞATAY KILIÇ - Hasan Bey, sizden de ricam, Yunus Bey gibi toparlayalım.

HASAN TURAN (İstanbul) - Mutlaka üzerine çok kararlı bir şekilde gidilmeli. Failleri bir an önce yargı önüne çıkarılmalı ve hesabı sorulmalıdır ve bu konuda açık, istismar edilmeye müsait bir nokta varsa bu alan da mutlaka hemen buradan da ders alınarak kapatılmalıdır diye düşünüyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.