KOMİSYON KONUŞMASI

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Şimdi, sanıyorum aynı uzunlukta konuşma hakkına biz de sahibiz bu durumda çünkü.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Yani, Komisyon Başkanı olmanın getirmiş olduğu bir farklılık olsa gerek Sayın Kerestecioğlu, yoksa hep beraber aynı sözlere sahip oluruz.

Buyurun.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Öyle mi?

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Farklılık bir imtiyaz olmamalı Sayın Başkan, böyle şey olur mu?

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Bu da nezaketen mi yani? Bu da mı nezaketen? Gerçekten ilk toplantıda "Nezaketen sordum." dediniz, bu toplantıda da demek ki söz hakkıyla ilgili o imtiyaza da sahipsiniz.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Sayın Kerestecioğlu, amacımız hep birlikte sorunlarımızı konuşmak ve çözüm önerilerimizi sunmak.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Yok, amacımızın ne olduğunu biz çok iyi biliyoruz.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Buyurun lütfen.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Amacımızın ne olduğunu biz çok iyi biliyoruz, yıllardır biliyoruz. Sizin söyledikleri...

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Sayın Kerestecioğlu, buyurun.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Siz artık şey yaparsanız, ben de konuşmama başlayabilirim.

Öncelikle çok teşekkürler geldiğiniz ve sunum yaptığınız için ama biz de tabii ki hassasız çünkü bunları, aynı şeyleri aslında yıllardır yaşıyor, dinliyor ve bunların etkin uygulanmadığını gördüğümüz için rahatsızlık duyuyoruz. Başlangıçtaki sözüm de bundan dolayıdır aynı zamanda.

Ayrıca, Komisyon Başkanının söz ettiği hazırlanmayan rapor bizim kastettiğimiz şey değil. Ben İstanbul Sözleşmesinin Etkin Uygulanması Alt Komisyonunda bir buçuk yıl çalıştım ve o Komisyonun raporu henüz hazırlanmış değil, bir yıldır da o raporun peşinde koşuyoruz. Yani, sizin önerilerinizde olan şeylerden biri ortaklaşma, Mecliste yapılan çalışmaların raporlarının incelenmesi, bunların katkılarının ortaya konulması aslında burada yapılması gereken şey, ama Meclis maalesef çalıştığı Komisyonun raporunu daha yayınlamıyor ve üstüne de biz yeni bir Komisyon kuruyoruz, üç ay çalışacak bir Komisyon ve çok da önemli bir şey yaptığımızı düşünüyoruz. Buyurun yani düşünmekte özgürsünüz.

Ben, İstanbul Sözleşmesi'nin Etkin Uygulanması ve İzlenmesi Komisyonunda özellikle bu istatistikler konusunda Profesör Feride Acar -o zaman GREVIO üyesi ve Başkanıydı- bu konuyu çok güzel açıklamıştı gerçekten. "Türkiye, veri, istatistik açısından çok ciddi eksiklikler gösteriyor. Kadınlara yönelik şiddet konusunda özellikle verilen rakamlar, kaç kadın şiddet görmüş, şu süre içerisinde kimden şiddet görmüş, şiddet gören-şiddet uygulayan arasındaki ilişki neymiş, ne kadarı aile içi şiddet ne kadarı partner ilişkisi yahut eş ilişkisi şiddeti, sonucu ne olmuş, istatistikler silsilesi olarak düzenli bir şekilde, bu sözleşmeye, İstanbul Sözleşmesi'ne göre bunun hazırlanması, toplanması lazım." diyor. "Mesela, adam şiddetten dolayı hapse girmiş, sonra çıkmış tekrar, öldürmüş kadını; bunları biliyoruz ama gerçek ki Türkiye'de bu rakamlar çok farklı kaynaklardan ve çok farklı rakamlarla ortaya atılıyor." diyor. Yani, herkes biraz da bunun üzerine siyaset yürütüyor.

Şimdi, size -özellikle bu alanlarda ve çok değerli 2 çalışma yapmış bir Kurum olarak- öncelikle ben son yaşadığımız bir örneği de vererek söylemek istiyorum: İçişleri Bakanı ve Emniyet Genel Müdürlüğünün 22 Nisan'da Twitter hesabından "İstanbul Sözleşmesi feshedilmeden önceki 34 günde 34 kadın, sonraki 34 gündeyse 25 kadın hayatını kaybetti." sözleri sizce bir istatistik midir, bir veri midir, bir paylaşım mıdır? Bu paylaşımla övünmek mümkün müdür o kadar kadın ölmüşken? İstatistikçi olarak, kadına yönelik şiddetin sadece sayılar yoluyla tartışılması hakkında ne düşünüyorsunuz? Aslında istatistik bize ne söyler, neyi gizler? İstatistiklerin kamu yararına kullanımı nasıl olmalıdır?

Bir de siz yeniden bir araştırma yapmayı düşünüyor musunuz? 2024 galiba... Gibi bir şey mi var? Bilmiyorum var mı öyle bir şey?

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Yok.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Ya da başında, bu araştırmaya çıkarken beş yılda bir gibi mi vardı?

DOÇ. DR. İLKNUR YÜKSEL KAPTANOĞLU - 2 araştırma arasında bir beş buçuk yıl var.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - 2 araştırma arasında beş buçuk yıl var. Evet, şu anda altı yıl olmuş, bunun da hazin bir şey olduğunu söylemek isterim. Türkiye'de hem sizin başarınız gerçekten böyle bir raporun olması ama başkaca bir şeyin olmaması da hazin tabii ki aynı zamanda.

Teşekkürler.