SEMRA GÜZEL (Diyarbakır) - Öncelikle hoş geldiniz. Sunumunuz için de teşekkür ediyoruz.

Ama ben de kimi arkadaşların ifade ettiği şeylere katılıyorum. Öncelikle, şiddeti konuşuyoruz ama yaptığınız sunumda şiddet verileri yok. Bu önemli bir şey bence. Verilerden bahsediyoruz, verilerin öneminden bahsediyoruz ama şiddet verileri yok. Tabii, bir diğeri TÜİK'in tüm istatistik verilerinin hepsinin cinsiyet bazlı tutulması gerektiğini düşünüyoruz ama kimi istatistiki verilerde cinsiyet bazlı veriler yok, kadın-erkek oranları yok. Yine, il ilçe bazındaki tüm istatistiki verilerde, kadın-erkek oranlarının ifade edilmesi gerekiyor. Şiddete yönelik veri yok dedik. Şiddetin tüm boyutuyla tüm verilerinin olması gerekiyor; fiziksel, cinsel, dijital, psikolojik, tüm şiddet yönleriyle verilerinin olması gerekiyor.

Bir diğeri, istatistiki veriler niye bu kadar önemli il ilçe bazlı? Çünkü bugün bütünlüklü çalışmadan bahsediyoruz, koordine bir şekilde çalışmadan bahsediyoruz şiddete karşı. Eğer bugün, il ilçe bazında, kadın cinayetleri ne kadar oldu, kadına yönelik şiddet verileri ne kadar oldu; bunları bilirsek bakanlıklar ve belediyeler, yerel yönetimler ortak bir çalışma yürütebilir ve bu çalışma çerçevesinde sığınmaevi mi gerekiyor, sığınmaevi yerel yönetimler çerçevesinde açılabilir, yine, yaşam merkezleri açma yönünde kimi önerilerde bulunulabilir ya da diyelim ki kadına yönelik cinayetler mi fazla, güvenlik tedbirleri belki buna dair artırılabilir. Kadın yoksulluğu ve işsizliği mi bir yerde fazla, bir ilde fazla; buna dair, kadınların istihdam edilmesine yönelik kimi programlar yapılabilir.

Yine, verileriniz içerisinde engellilere dair veriler yok, güncel istatistikler yok. Bu, çok önemli bir konu çünkü bugün engelli kadınlar çok daha fazla şiddete maruz kalıyor. Evde yalnız başına kalmaya dair kadınların kendini güvende hissetmeme oranı erkeklere oranla çok çok yüksek. Bunu da aslında toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yarattığı bir şey olarak değerlendiriyoruz.

Kadın cinayetleri verilerini açıklamışsınız. Basına yansıyan verilerle beraber değerlendirdiğimiz zaman oranın çok çok farklı olduğunu görüyoruz, neredeyse yarı yarıya bir oran var. Tabii, TÜİK'in güvenilirliği konusunda bu kadar şaibe varken, beş yılda 6 Başkan değiştirmişken, bugün, bu verilerin de böyle paylaşılması bizi daha da endişelendirdi, öyle söyleyeyim.

Bir diğeri: TÜİK'in verileri içerisinde, baktığımız zaman yani toplumsal cinsiyet istatistiklerinin değerlendirdiği verilere baktığımız zaman kadına yönelik aile içi şiddet, yaşam memnuniyeti ve aile yapısı verileri tek var ama bugün kadınlar hem aile içerisinde hem dışarıda şiddete maruz kalıyor, şiddetin her yönüyle her şekline maruz kalıyor ve en son buna dair açıkladığımız veriyi 2014 yılında açıklamışsınız. 2014 yılından beri yedi yıllık bir süre geçmiş ama yeni bir veri yok buna dair.

Sormak istediğim sorular: TÜİK'in paylaştığı toplumsal cinsiyet istatistiklerin neden sadece 3 başlık altında değerlendiriliyor?

Bir diğeri: İllere ve yıllara göre kamu-özel ve güvenceli-güvencesiz çalışan kadın istihdam oranları neden yok? Yani burada da göremedik, verilerinizde yok. Yine, bölgelerde illere, yıllara, cinsiyete ve yaşa göre eğitim düzeylerini gösteren bir çalışma var mı? Türkiye geneli bir bilgi paylaştınız ama yerele dair de bilgi almak gerekiyor.

Pandemi sürecinden geçiyoruz, yaklaşık ikinci yılına girdik, öyle söyleyelim. Pandeminin kadınların çalışma, ekonomik, sosyal yaşamlarını nasıl etkilediğine dair bir çalışma yapıldı mı, yapmayı düşünüyor musunuz? Pandemide erkek şiddetinin arttığını tüm dünya biliyor ve tüm dünyada aslında arttı. Türkiye'de pandemide daha da artan erkek şiddetine dair yerel ve ulusal bazda bir veriniz var mı, çalışmanız var mı?

Aklıma gelen sorular bunlar. Cevaplandırsın seviniriz.

Teşekkür ederim.