| Komisyon Adı | : | (10 / 96, 234, 409, 501, 698, 1743, 1747, 1912, 2187, 2203, 2303, 2353, 2389, 2477, 2673, 2675, 2697, 2830, 2976, 2979, 3019, 3109, 3206, 3430, 3476, 3479, 3482, 3484, 3485, 3493, 3504, 3505, 3508, 3510, 3685, 3723, 3918, 3919, 3920, 3921, 3922, 3923, 3924) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç ve Kamu Denetçisi Celile Özlem Tunçak'ın, kadına karşı şiddetin ve aile içi şiddetin önlenmesinde ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un uygulanmasında yaşanan sorunlara ilişkin Kamu Denetçiliği Kurumunun tespitleri ve kararları hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 28 .04.2021 |
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Tekrar hoş geldiniz ve geçmiş olsun diyorum Şeref Bey.
Şimdi, birkaç noktaya değinip birkaç sorum olacak. Kamu Denetçiliği Kurumu, sizin Kurumunuz kadına yönelik şiddet ve ayrımcılık üzerine çalışmalar yürütse de kadınlar açısından yeterince etkili bir başvuru mekanizması değil çünkü toplum tarafından yeterince bilinmiyor ve tanınmıyor ve aynı zamanda, resen inceleme yetkinizin olmaması da tabii, sizi sınırlıyor yani böyle bir durum da var aynı zamanda.
Şimdi, 2020 faaliyet raporunuzda şiddetin önlenmesinde etkili politikaların oluşturulabilmesi için bilginin esas olduğunu vurguluyorsunuz. Veri toplama ve araştırmaların şiddeti önlemeye yönelik politikalara dayanak sağlayacak nitelikte olması gerektiğini de belirtiyorsunuz. Peki, sizin bu konuda bir hazırlığınız var mı? Yani, her gün bu kadar fazla sayıda kadın öldürülürken bunun önemini vurgulamanın dışında aynı zamanda, kendiniz mesela böyle bir teşvik mekanizması kurabilir misiniz? Daha duyurarak bir tavsiyede bulunabilir misiniz? Yani, şimdi, bu kitaplar güzel çalışmalar, belki burada yapılan çalıştaylar güzel çalışmalar... Ben sizin sunumunuzu, 2018'de var olan komisyondaki -o 6284 değil sadece, İstanbul Sözleşmesi'nin Etkin Uygulanması ve İzlenmesi Alt Komisyonuydu KEFEK'in- bu konudaki düşüncenizi de zaten soracağım. Bu konuda bir hazırlığınız var mı, çalışmanız var mı diye, veriler konusunda, veriye bu toplumu yöneltmek konusunda? Çünkü siz, aynı zamanda, nasıl diyeyim, partilerüstü ve belki kişiler üstü bir yerdesiniz Başdenetçi olarak.
Yine, aynı raporda, Kadına Yönelik Şiddet İzleme Komitesi 2020 yılı toplantısında, pandemi sebebiyle eve kapanılan dönemde kadınların arayabileceği hatlara ve KADES'e başvuruların da artığını ifade ediyorsunuz. Biz, ALO 183 hattına gelen çağrılara yetişilemediğini biliyoruz, ALO 183 yetersiz bir hat, bu konuda şikâyetler alıyoruz. Defalarca Aile Bakanlığıyla konuştuk ve sadece kadınlara mahsus bir hat olmasını talep ettik. Sizin bu yönde bir öneriniz var mı ya da olacak mı bu konuda?
İstanbul Sözleşmesi'nin, dediğim gibi, uygulanması, izlenmesi konulu alt komisyon toplantısında yaptığınız sunumda -az önce siz de söylediniz Özlem Hanım- kadın cezaevlerini denetlediğinizi söylemiştiniz. Cezaevlerinde çıplak arama, işkence ve taciz şikâyetlerinin sık sık gündeme geldiği bir zamanda bu konuda da çalışmanız var mı, devam ediyor mu? O yaptığınız çalışmanın ardından bu konuda bir sunumunuz var mı?
İstanbul Sözleşmesi gibi kadınların yaşam haklarına ilişkin bir sözleşmeden çekilmekle, yürütme, aslında, bunca yıldır mücadele ettiğimiz haklarımıza karşı açık bir gasp girişiminde bulunuyor; benim düşüncem bu. Siz Başdenetçi olarak kadınlar lehine hiçbir adım atmayacak mısınız bu sözleşmeden çekilme kararıyla ilgili olarak?
Medyadan bahsettiniz ama ondan önce, boşanmaların neden uzun sürdüğünü aslında meslektaş olarak çok iyi biliyoruz ikimiz de. Boşanmalarda hemen şiddet konusu gündeme gelmiyor, bazen sadece öylesine bir boşanma davası oluyor ve şiddet sonradan ortaya çıkan bir gerçeklik de olabiliyor ya da aileyi korumak adına tırnak içerisinde -bence şiddet olan bir yer aile de değildir- başka uzamalar, tavsamalar gerçekleşiyor mahkemelerde. O nedenle uzlaşma önerisinin çok tehlikeli bir öneri olduğunu düşünüyorum özellikle kadınlar açısından.
Son olarak "medyanın dili" dediniz; evet, doğru, medyanın dili de önemli ama siz yine, Başdenetçi konumunda bir kişi olarak ve sizler aynı zamanda başdenetçi yardımcıları olarak... Çünkü genelde erkekler oluyor önde, kusura bakmayın, o yüzden bazen böyle yardımcı gibi...
KAMU DENETÇİSİ CELİLE ÖZLEM TUNÇAK - Yardımcı değiliz zaten bizi de Meclis seçti, biz de Kamu Denetçisiyiz.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Siz de denetçisiniz, siz de denetçisiniz.
KAMU DENETÇİSİ CELİLE ÖZLEM TUNÇAK - Yani o anlamda Başkanım da destekliyor, hiç öyle bir cinsiyet ayrımı hissetmiyoruz biz Kurumumuzda.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Ama başkanlar erkekler oluyor genellikle. E, ne güzel, siz hissetmiyorsanız.
KAMU DENETÇİSİ CELİLE ÖZLEM TUNÇAK - Bir dahaki sefere biz olacağız inşallah.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Evet, inşallah.
KAMU DENETÇİSİ CELİLE ÖZLEM TUNÇAK - Başkanımın görev süresi bitiyor, seçerseniz...
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Bunu da öğrenmiş olduk.
KAMU BAŞDENETÇİSİ ŞEREF MALKOÇ - Efendim, özür dilerim, bir şey...
BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Şeref Başkanım...
KAMU BAŞDENETÇİSİ ŞEREF MALKOÇ - Yine bitişik salondaydı, biz raporumuzu sunarken, ben geçen dönemde sadece 1 bayan denetçimizin olduğunu söyledim "Yüzde 100 arttı, sayı 2'ye çıktı." dedim. Belma Hanım dedi ki: "İnşallah, hepsi bayan olur." "Vallahi bir şey diyemiyorum." dedim.
Bir şey diyemiyorum ama bir de hayatın akışı var, Meclis karar verirse olur efendim, biz uyarız.
BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Buyurun Sayın Kerestecioğlu.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Bitiriyorum.
"Medya dili" dediniz ama asıl olarak siyasetin dili nasıl sizce? Bu, siyasetin öfke dolu, erkek egemen dilinin acaba aynı zamanda toplumun genelinde şiddete yol açtığını ve orada bu sözleri yükseklerden duyan erkeklerin evlerinde de küçük küçük iktidarlar kurarak kadınlara şiddet uyguladığını düşünür müsünüz ya da bu konuda siyasete de bir tavsiyeniz olur mu diye sormak isterim.
BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Kıymetli Başkanım, şöyle bir usul yaptık bir önceki sunumda: Bütün milletvekili arkadaşlarımızın sorularını alalım ve size öyle söz verelim.
Şenol Hanım...
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Bekleyemeyeceğim için çok üzgünüm ama önceden hazırlanmış bir şey.
KAMU BAŞDENETÇİSİ ŞEREF MALKOÇ - Efendim, Filiz Hanım çıkmadan, izniniz olursa ben bir duyuru yapmak istiyorum.
BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Peki, buyurun Başkanım.
KAMU BAŞDENETÇİSİ ŞEREF MALKOÇ - Kurumun, ifade edildiği gibi en zayıf tarafı tanınırlığının az olması. Biz, dört yıl önce bir araştırma yaptık, tanınırlık yüzde 15, bilinirlik de yüzde 10 civarındaydı ama geçen yıl yaptığımız araştırmada tanınırlık yüzde 80'e çıktı, bilinirlik de yüzde 50'ye çıktı çünkü sürekli faaliyet yapıyoruz. Mesela, bu salgından önce, sadece 2019 yılında 40 ilde program yaptık, 60 üniversitede de konferans verdik bu konuda.
Bunu şunun için söylüyorum: Bu salgın olduğu için faaliyetlerimizi farklı alanda sürdürüyoruz ve yine, gençlerde hakkaniyet, hukuk, adalet, hak arama ve Kamu Denetçiliğini duyurmak için Türkiye Satranç Federasyonuyla protokol yapıp ortak bir çalışma yaptık; 7 yaş üstü, 18 yaş altı çocukları değişik kategorilerde yarışmaya soktuk -79 ilden 5 bine yakın çocuk müracaat etti bize- bunların ödül töreni yarın saat 15.00'da Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanımızın katılacağı bir törenle yapılacak. Müsait olan arkadaşlar olursa sayın milletvekillerimizi davet ediyoruz, Tören Salonunda olacak efendim.
Teşekkür ediyorum.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - "Filiz Hanım çıkmadan..." deyince ben de İstanbul Sözleşmesi'ne bir şey diyeceksiniz sandım Sayın Başkan.
Kusura bakmayın, tutanaklardan okuyacağım.